Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daisy'nin alarmı çaldı ve sabahın altısı olduğunu gösteriyordu. Gözlerini açtı ve telefonunu aramaya başladı odanın ortasında, yataktan alması için çok uzakta yerde olduğunu gördü. Elindeyken uyuyakaldığını hatırladı, bu yüzden yanlışlıkla düşürmüş olabileceğini düşündü. Gözlerini tekrar kapatıp kalın battaniyeyle üzerini örterek yüksek sesi duymazdan gelmeye çalıştı ama bir dakika sonra alarm tekrar çalmaya başlayınca sinirle inledi.
Yatağından kalktı, battaniyeler artık etrafında olmadığında soğuk hava ona sertçe çarptı. Sonunda telefonunu eline aldığında alarmı kapattı. Herhangi bir programlarının olmadığını anlayınca Jeongin'in boş yatağına fırlattı. Pencereden baktı. Gökyüzü hâlâ karanlıktı ve kar yağdığına da yemin edebilirdi. Bu dondurucu soğuğu açıklıyordu.
Elleriyle gözlerini ovuşturarak tekrar yatağa yürüdü ve soğuktan kaçarak kendini battaniyeye attı ama bir terslik vardı. Çarşaflar artık iki dakika önceki gibi sıcak değildi. Jeongin'in yatağına bakana kadar döndü. Bugün annesinin doğum günü olduğu ve onun yanında olmak istediği için ailesinin evine gitmişti. Ona hiçbir şey için endişelenmemesini söyledi ama şu anda sıcaklığa ihtiyacı vardı ve odadan çıkmak zorunda olmadığı için Jeongin ile aynı yatağı paylaşmak en iyi seçenek olabilirdi.
Son bir kez ayağa kalktı ama şimdi soğuktan ölmemek için omuzlarına bir battaniye örttü. O her zaman soğuğa karşı çok duyarlı olmuştur. Diğer çocukları uyandırabilecek yüksek bir ses çıkarmamaya çalışarak odadan çıktı. Anlaşılan, kimse uyanmadığından, dün gece alarmını kapatmayan tek kişi Daisy olmuş.
Üç kapının önünde durdu ama gerçek şu ki nereye gideceğini biliyordu, o yüzden istediği kapıyı sessizce açtı. Kapıyı açtığında koridordaki ışığın aniden parlamasını veya kapıyı kapatırken çıkardığı sesi kimse umursamıyor gibi görünüyor. Garip bir ses duyduğunda her zaman paniğe kapılan Felix bile. Parmak uçlarına basarak Minho'nun mışıl mışıl uyuduğu yatağına gitti. Göğsü örtülere dayalıydı, kolları yastığın altına uzanıyordu ve yanağı yastığın üzerindeydi. Etraf karanlıktı ve uyurken bile, makyajı ve saçı düzgünken göründüğü kadar iyi görünüyordu.
Yatağa girmeye çalışırken, Minho inledi ve arkasını döndü.
"Arkadaşlar... Sanırım bir ucube yatağıma girmeye çalışıyor..." dedi, ondan sadece birkaç santim ötede zaten yatakta olan Daisy dışında kimsenin duyamayacağı kadar alçak bir sesle. En iyi yanı, onun uyuduğundan emin olması ve komik olmaya çalışmamış olmasıydı.
"Uyandın mı?" diye sordu Daisy neredeyse gülerek. Adam garip bir ses çıkardı ve hiçbir şey söylemedi. Daisy bunun onun orada olduğunun farkında olduğuna işaret olduğunu düşündü ama Daisy gibi o da sadece uyumaya devam etmek istemişti. Yüzü ona dönüktü ama hemen döndü. yüzlerinin aslında çok yakın olduğunu fark edince yanaklarına hafif bir pembelik boyandı ve bunun soğuktan mı yoksa yakınlıktan mı olduğunu anlayamadı.
Aniden gövdesinde iki kol hissetti ve nefesini tuttu. Minho dünyadaki en yapışkan insan değildi. Evet, bazen kucaklaşmayı severdi ama üyelerin çoğu daha çok alaycı tiplerdi. Ama battaniyelerin altında ısınmak onu biraz etkilemişti ya da en azından Daisy buna inanıyordu.
"Neden buradasın? Neden uyanıksın?" diye sordu, sesi birkaç saattir kullanmadığı için derinden ve biraz hırıltılı çıktı.
"Dün gece alarmımı kapatmamışım, bu yüzden çaldığında uyandım." Açıkladı ve Minho onun sözlerine mırıldandı. "Benim odam soğuktu ama aslında burası çok sıcak."
"Çünkü ateşliyim." dedi. Yüzünü görmese bile sırıttığına yemin edebilirdi. Sözleri için, onu hafifçe tekmeledi. "Ayakların üşümüş, onları benden uzak tut." diye ekledi ve kız diğerlerini uyandırmamak için sessiz olmaya çalışarak kıkırdadı.
Bir an tereddüt etti ama sonunda dönüp ona baktı. Yüzleştiler. "İyi hissediyor musun? Dün biraz kötü görünüyordun." diye sordu kız ve Minho hemen gülümsedi.
"Sadece yorgundum." dedi. "Aslında hala yorgunum, o yüzden gözlerini kapat ve uyumama izin ver, Day." dedi ve Daisy onun dediği gibi gözlerini kapatmadan önce gülümsedi. Minho ona yüzünde bir gülümsemeyle baktı ve elini saçlarının arasından geçirdi ve ardından ani ısınmadan memnun hissederek gözlerini de kapattı.
__________
Bugün de bütün ekmeği daisy yiiyyor
Günaydınlar bu arda hanımlar dün yine bir aksilik oldu biliyonsunuz o yüzden sabah soft bir iki bir şey atıp gönlünüzü alayım dedim ;) iyi yapmışmıyım
Nelsee dün belidiye başkanının davetine gitmiştim onunla ve bakanla fotoğraf çektirdim birebir ve bence cok iyi görünüyordum akedemisyen olmuşken resmi ortamlarda bürokrat taraflarda takılımayı düşünebilirim. Dün çok güzel geçti ama eve dönerken tulaklığımı kaybettim:( dua edin bulunsun ya da hemen aynısından alayım tekrarr :((
