0.5

337 37 76
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.











Bilerek yapıyordu, muhtemelen benim hakkımda duyduklarından sonra kendisi hızlı zamanlarında yüzlerce insanın hayatını karattığı gerçeğini görmezden gelerek benim yaptığımı ve bunun hakkında yorum yapabileceğini sanıyordu.

Sinirle gülüp, "Benimle uğraşma." dedim. Bugün olay çıksın istemiyordum, özellikle de bir kış askeriyle kapışmak istediğim son şeydi. Bu yüzden cevap vermesini bile beklemeden arkamı dönüp hızla yürüdüm.

İki saniye sonra deve gibi ayak seslerini yan tarafımda duyduğumda oflayıp ona döndüm adımlarımı durdurmadan. "Yine ne var?"

"Seni götürmemi söyleyen liderinizdi."

"Onun bir ismi var," dedim hoşnutsuzlukla. "Skull." ayrıca

Alay edercesine, "Bunun bir isim olduğundan emin değilim." dediğinde tuhaf bir şekilde gülesim gelmişti.

"Bizim çeteyle çok içli dışlı olmaya başladın bakıyorum."

Yüzünü buruşturdu ve, "Bir grup metalci ergen tayfaya katılmak istenenler listemin sonunda bile değil. Sadece canım sıkılıyor. " dedi. Bu sinirimi bozmuştu, Leon'un kızmayacağını bilsem, kıvılcım çıkana kadar kafasını duvara sürterdim.

"Konuşmaya devam edersen, sikik boynunu kırarım."

Duyduklarından sonra bir anda dudaklarını ısırıp düşüncelere dalmış gibi bakışlarını havaya yönelttiğinde kaşlarımı çattım. Şu an bir sapık gibi görünüyordu.

"Kirli zihninden neler geçiyor acaba?"

Aptal bir şekilde gülüp, "Hiç, dominant kadınlardan hoşlanıyorum da..." dediğinde duraksadım.

Ne diyeceğimi bilemediğim için yalnızca gözlerimi devirmekle yetinip yürümeye devam ettim.

Motorumu gördüğüm an ona doğru ilerleyecekken elini hafifçe omzuma koyup diğer tarafa yönlendirdiğinde, "Ne yapıyorsun?" diye sordum.

"Araba bu tarafta, yanlış yöne gidiyorsun."

"Hayır, motoruma doğru gidiyorum." dediğimde alık alık motoruma bakıp, anlamadığım bir homurtu çıkardığında kaşlarımı çatarak baktım. Ne yaşıyordu şu an?

"Tamam o zaman, bana yetişirsin."

O kim oluyordu da ona yetişecektim?

Yine de bir şey söylemeden motoruma ilerledim. Arabasını yola çıkardıktan sonra motoruma binip tam yanında durdum ve camı açıp bana bakmasını izledim.

Tuhaf bir şekilde gülümseyip beni afallattıktan sonra arabayı çalıştırınca eş zamanlı yanında ilerlemeye başladım.

Neden bana gülümsemesi tuhaf hissettiriyordu? Bu hissi sevmemiştim, oldukça yabancıydı.

Yaklaşık on dakika sonra çeteyi gördüğümüzde sokağın kenarına park edip polislerin de olduğu yere gittim. Bir daire oluşturmuşlar, bazıları kan kokusundan dolayı burnunu kapatırken diğerleri öylece bakıyordu.

Leon'un yanına ulaştığımda bana bir kafa işareti yaparak bakmamı istedi. "Senin mühründen kullanılmış." dedi sıkıntıyla. "Yine."

Sadece bu da değildi, öldürme şeklimiz birebir aynıydı. Kan kokusu hatırlamak istemediğim hatıraları zihnimde canlandırırken kalbine saplanmış baltayı görmezden gelmeye çalışarak dikkatli bir şekilde boynuna baktım.

Evet benim mührümdü. Leon'a bakıp onaylar şekilde kafamı salladığımda Bucky kaşlarını çatarak, "Senin mührün olduğunu nereden anlıyorsun?" diye sordu. "Basit bir C harfi."

"Dikkatli bak kıvrımlarına," dedim. "Bu mührü nerede görsem tanırım." bizzat sahibi bendim sonuçta.

"Nereden tanıyorsun acaba?" diye imayla sorduğunda gözlerimi devirdim. Benimle uğraşmak dışında bir işi yoktu sanırım.

"Bir an önce bulamazsak LA cinayeti üzerine kalacak ve bu sefer seni ben bile kurtaramam."

"İşlemediğim bir suçun vebalini çekmeyeceğim. " dedim kararlılıkla.

Bazıları bana inanmamış gibi bakarken sinir krizi geçirmemek için kendimi zor tuttum. Tüm mantıksızlık ve alakasızlığa rağmen benim yaptığımı düşünüyorlardı.

Biraz sonra daha önce Bucky'nin yanında gördüğüm adam gelince hayal kırıklığına uğramış gibi cesede baktı. "Normal bir yer olduğunu düşünmüştüm," dedikten sonra Bucky'ye dönerek, "Terapi seanslarını aksatmaman için Charming'deki terapiste yönlendirildin." dedi.

Bucky bıkkınlıkla derin bir nefes verirken, "Bir dakika," dedim hızla. "Şu terapistin adı ne?"

Lütfen benim terapistim olmasındı.

"Stefan Salvatore." dediğinde ağlamak istedim.

Evet, benim terapistimdi.
















Olaylar karışıyor...

Bölüm nasıldı asklarım.

Chaos And The White Wolf ~Bucky Barnes [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin