4.1

230 23 89
                                    

Üzerime askılı bir tişört ve şort geçirdikten sonra Bucky ile aşağı inmiştik.

Önden ilerleyip tam biz yetiştiğimiz anda her şeyi tamamlanan masaya oturduğumda, Bucky de geç kalmadan yanımdaki yerini almıştı.

Sonra da kulağıma eğilip, "Beni buraya zorla getirdiğine inanamıyorum." demişti.

Tamam haklıydı ama böyle devam edemezdi.

Bir süre herkes konuşmadan kahvaltısını yaparken her an bir şey olacak kaygısıyla tetikteydim. Bir yandan da göz ucuyla RJ'i kontrol ediyordum ama o gözlerini yemeğindem ayırmıyordu asla.

"Ortam neden bu kadar gergin?" diye soran Sam ile rahatsız olanın tek ben olmadığımı anlamıştım.

Tam karşımda oturan Leon, "Çünkü RJ onun," demişti ki cümlesine devam etmemesi için ayağımla sertçe ayağına vurdum. Evet, biliyordum amacı gerginliği hat safhaya çıkarmak değildi, konunun üzerine giderek her iki tarafın da zehrini bir kerede akıtmasını sağlayıp olayın etkisini azaltmaya çalışıyordu ama Bucky'nin öfkesini hafife alıyordu. Öyle bir kerede geçecek değildi onun siniri.

Diğerleri anlamazca birbirlerine bakarken Bucky farketmiş gibi ilk önce kaşlarını çatarak bana bakmıştı, sonra da eğilip masanın altına bakmıştı.

Tahminimce şaşkınlığımdan dolayı hâlâ Leon'un ayağına temas eden ayağımı görünce sinirle derin bir nefes vermişti.

Onlar gerginliği umursamamaya çalışarak el mecbur kahvaltıya devam ederken Bucky ayağıyla bileğimi geriye çekip sıkıştırmıştı.

Kaşlarım havalanırken ayağımı kurtarmaya çalışınca da bana tersçe bakıp elini bacağıma koyarak hareketimi kısıtladığında bıkkınca bir nefes verdim.

O sırada anlamazca bakıp, tepkilerimi gözlerini kısarak izleyen Marcus neler olduğunu anlamak için masanın altına baktıktan sonra hızla kafasını kaldırıp ayıplar gibi cık cıklamıştı. "Utanmaz arlanmazlar, bari masada yapmayın."

Zaten gergin olan Bucky, "Boş konuşma, sanki soyunup sürtündük." dediğinde diğerleri yine kavga çıktığı için oflarken ben eline vurdum hafifçe. Sinirli olduğu zaman ağzından çıkanı kontrol edemiyordu.

Şaşkınlıkla, "Onu sabah yaptınız zaten, yetmez mi?" diyen Melanie'ye tersçe bakarken ben Drew uyarı anlamında boğazını temizlemişti.

Marcus ise pislikçe gülümsemişti. "Bilirim, Ace sever sabah eğlencelerini."

Bunun üzerine Bucky ve Mel daha çok kaşlarını çatmıştı. "Sen nereden biliyorsun?" diye soran Bucky'yi dürtmeye çalıştım ama adam dur, durak bilmiyordu ki!

"Senin sayende hepimiz öğreniyoruz ya işte." demesiyle burun kemerimi sıkıp derin bir nefes vererek yere baktım.

Muhtemelen orada olan her şeyi duymuşlardı...

Tabiki utanmıyordum ama Marcus boş boğazlık ediyordu ve sinirlerim geriliyordu.

"Çocuklar kapatın şu konuyu artık."

Melanie, "Teyze olacaksam kapatmam." dediğinde ağzım açık kalmıştı resmen. Neden herkes bugün bu bebek mevzusuna takılmıştı?

Yanımda oturan drew dehşete düşerek, "Bebek mi bekliyorsunuz?" diye sorduğunda kafamı ardı ardına masaya vurmak istedim.

Tam cevap verecekken Bucky'nin araya atlayıp, "Bekliyorsak, size ne?" diye çıkışmasıyla cidden kendimi duvarlara vurmak istiyordum.

Bu sefer de Trevor, "Bize ne mi?" diye şaşkınlıkla araya girmişti. "Bizi ilgilendirir ve Dayı olmak istemiyorum kesinlikle."

"Senin isteğin sikimde mi sence?" diye terslemişti Bucky. "Sizin keyfinize göre mi hareket ediyoruz?" diye sorduğunda tam diğerleri de araya girecekti ki iki elimle masaya vurarak sonunda dikkatleri üzerime çekmiştim.

"Hayır, benim keyfime göre hareket ediyoruz ve keyfim şu an susup, yemeğinizi zıkkımlanmanızı istiyor!"

Hepsi suçlu bir çocuk gibi önlerindeki tabağa bakarken Trevor mızmızlanarak, "Hepsi Melanie'nin suçu, ortalığı hep o karıştırıyor." dediğinde neredeyse sinirden ağlayacaktım, cidden.

"Ne?" diyerek kendini gösterdi şaşkınlıkla. "Ben mi karıştırıyorum? Bence sen benden hoşlanmadığın için iftira atmaya çalışıyorsun sadece."

"Evet, sen karıştırıyorsun ve evet, senden hoşlanmıyorum."

Drew, Trevor'a bakıp, "Dostum, kız haklı. Onunla zorun ne senin?"

"Onunla zorum mu ne? Ben içinde uyurken tüm odamı yaktığını hatırlamıyorsun herhalde? Ciğerlerim iflas tehlikesiyle karşı karşıya kalınca bir hafta hastenede yatmıştım hani."

Sam şaşkınlıkla Melanie'ye bakmıştı. "Bunu yaptın mı cidden?"

Tam Melanie cevap verecekken, Drew sesini yükseltmişti. "Unutmadım Trash! Beni de karanlık fobim olduğunu bilmesine rağmen kazan dairesine kilitlemişti ama ben kin tutmuyorum ona!"

Sam bu sefer de dehşetle gözlerini açarak tekrar ona bakmıştı. "Bunu da mı yaptın cidden?"

Marcus, dudaklarını kemirdikten sonra çekingen bir sesle, "Trash, odanı ben yakmıştım." dediğinde Trevor resmen gözlerinden ateş saçarak ona bakmıştı.

"Ne? Bir de utanmadan posterlerim yandı diye diye götünü yırtıp bana zorla hepsinden onar tane daha aldırmıştın!" dediğinde Marcus yaramazlık yapmış bir çocuğun arsızlığıyla gülümsemişti

Drew, "Beni de sen mi kilitledin kazan dairesine?" diye sorduğunda bu sefer Melanie sırıtmıştı.

"Hayır, onu gerçekten ben yaptım."

"Ben bu kızı boğarım cidden."

"Hemen şu an, şunu kesmezseniz gideceğim." dediğimde Bucky'nin sinirli suratı birden dağılmış, gülümsemişti.

"Harika fikir, bebeğim. Hadi gidelim."

Marcus imâyla bakıp, "Üçlü olsun güölü olsun diyerekten beni de alır mısınız aranıza?" diye sorduğunda Melanie ve Bucky aynı anda bağırmıştı.

"Sen nereye lan?!"

Marcus hiç umursamadan Melanie'ye dönüp, "Hadi odaya çıkalım." dediğinde önümdeki bıçağı elime alıp, "Hiç ıskalamam bilirsin." dedim.

Sonra da RJ'e dönüp, "Hemen, bugün Marcus'un odasına bir dinleme cihazı takmanı istiyorum." dediğimde Marcus hiç istifini bozmadan tekrar kardeşime dönmüştü.

"Biz de senin odana geçeriz."

Ulan bir dur, sapık orospu evladı!

"Kardeşimden uzak dur, Marcus!" diye bağırdım. "Yoksa cinsel organını parçalar sana yediririm."

Bu dediğimle Bucky'nin kaşları havalanmıştı. "Böyle hobilerin mi var senin?" gerçekten ciddiye mi almıştı beni? "Ben, benimkinden gayet memnunum."

"Kesin lan şunu, yemek yiyoruz şurada!" diyen Trevor ile gözlerimi devirip masadan kalktım.

"Hepinizin ben belasını sikeyim."

İnsanda ne iştah bırakmışlardı ne keyif.

















Bu bölüm biraz tartışmalı geçti şsdğmeğwmiempekf

Chaos And The White Wolf ~Bucky Barnes [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin