Zaten hafif olan uykumdan boynumda bir sızı hissettiğimde uyandım. Beynim bir şeylerin yanlış olduğunu haykırıyor, tehlike çanları çalıyordu. Kafamı dahi hareket ettiremiyordum ve kesinlikle içeride birisi vardı, yalnız olmadığımı tüm iliklerimde hissediyordum. O gelmişti.
"Korkman gerekiyormuş, değil mi?" diye konuştu kendine ait olmayan bir sesle. "Dibine kadar girip seni böyle savunmasız bırakabilmem bu kadar kolayken, korkmalıydın."
Sonra elbiselerinin hışırtısından kalktığını anladım, bana doğru yürüyordu. "Ama haklısın, yapabileceklerimi bilmiyordun. Senden en değerlilerini alabileceğimi de bilmiyorsun."
"Ne yaptın bana?" diye sordum.
"Vücudunun yirmi dakika boyunca felç olmasını sağlayan bir sıvı enjekte ettim. Hissedebilirsin ama kıpırdayamazsın. "
Bu demek oluyordu ki bana istediği her şeyi yapabilirdi. Oyunu burada sonlandırabilirdi.
Köpeğimin kızgın fakat sonra acı çeken sesi kulağıma iliştiğinde dişlerimin arasından, "Ona bir dokun," diye tısladım. "Sonra bak, izle nasıl iki saniyede John Wick oluyorum."
Bir süre tereddüt ettikten sonra balkonun kapanma sesi geldiğinde onu bıraktığını anlamıştım. Ondan korkmamı istiyordu ama o benden korkuyordu. Öyleyse neden bir an önce işimi bitirmiyordu?
"Ondan uzak dur." dediğinde kimden bahsettiğini bile anlamamıştım. Bir anda bileğimi sıkıca tutup, "Sana dokunmayacak." diye kızgınlıkla konuşmasıyla Bucky'den bahsettiğini nihayet anlamıştım.
Lânet olsun bana takıntılı bir seri katil mi vardı peşimde?
Yüzünde bir kar maskesi olduğu için kim olduğunu anlayamamıştım.Üstelik bir silahı vardı ve bağıramazdım.
"Sen kimsin de buna karar veriyorsun?" dedim yine de. Bazı şeyler tehlike altındayken bile değişmiyordu sanırım.
"Seni alacağım ve bu iş bitecek." dediğinde ellerini saçlarımın arasında hissettim. "Eğer engel olurlarsa, onları öldüreceğim, seni alacağım ve bu iş yine bitecek, değişen bir şey olmayacak. Ama daha çok canın yanmış olacak."
"Ne istiyorsun benden?" diye sordum belki de ona istediğini vereceğimi düşündürtebilir, sonra da zaman kazanıp işini bitirebilirdim.
Parmaklarını boynumda hissettiğimde yutkundum. Bana dokunmayacaktı, değil mi? "Bugününü, yarınını..." diye başladığında ağır ağır soluduğunu duyabiliyordum. "Gündüzünü, geceni..." parmakları boynumdan aşağıya kaydığında dişlerimi sıktım. "Kalbini ve vücudunu."
"Öyleyse onlardan önce ben engelim sana." dedim sakince. "Asla sana boyun eğmem."
"O zaman geldiğinde başka bir çaren olmayacak Dea Tacita."
Neden siktir olup gitmiyordu ki?
"Kardeşini de aradan çeker-"
"Eğer onun saçının teline zarar verirsen, işte o zaman cehennemlerden cehennem beğen." diye konuştum hızlıca. Tamam, zamanında onu bırakmış olabilirdim ama kimsenin ona zarar vermesine izin vermezdim.
"Ben bir şey yapmayacağım." dedi kızgın çıkan ses tonumdan zerre etkilenmeden. "Onun sonu sen olacaksın."
Parmaklarımı kıpırdatmaya başladığımı farkedince sırıttım. Anlaşılan sıvı herkeste farklı sürede etki ediyordu.
"Bence hemen kaçsan iyi edersin."
Gözlerindeki o şeytani parıldamayı farkettiğimde cebinden bir şırınga daha çıkarmıştı. "Bu seni uyutur." deyip göğsüme batıracaktı ki bileğini zamanında tutup kafamı iki yana salladım. "Bu sefer değil."
Tam elimi maskesine atacaktım ki silahının kabzasını kafama vurunca sersemlemiştim. Müthiş bir acı vurduğu yeri gölgelerken göğsümde hissettiğim ince sızıyla istediğini yaptığını anlamıştım.
Gözlerim kapanırken gördüğüm son şey ise pencereden kaçıp gitmesi olmuştu.
***
Saçlarımda hissettiğim dokunuşlarla gözlerimi açtım. Onun tekrar gelmediğini biliyordum çünkü kokusunu soluduğum adam bambaşkaydı.
Gözlerimi açtığımda yanı başımda oturmuş, denizleri düşünceli bir ifadeyle gölgelenmişti. "Ne düşünüyorsun?" diye sormaktan alamadım kendimi.
Önce baş parmağını şakağımda gezdirdi, sonra da sakince, "Bunu sana kim yaptı?" diye sordu.
Dün alnıma yediğim darbe aklıma gelince sıkıntıyla bir soluk bıraktım. "Yaşadığım hayat sebebiyle vücudumdan yara eksik olmaz zaten." bundan hiçbir zaman şikayet etmemiştim, yüzümde olmadığı sürece yaralarımı umursayan birisi de değildim zaten.
"Dün akşam yoktu bir şey."
"Odama girdi." dedim bir çırpıda. "Bir süreliğine savunmasız bırakarak tehdit etti ve gitti."
"Bu bahsettiğin kişi-"
"Evet, peşimdeki seri katilimiz."
"Peki savunmasız bırakmaktan kastın ne?"
"Bir süre felç olmamı sağlayacak bir sıvıyı vücuduma enjekte etmesi."
Bir süre ağır ağır soluduktan sonra, "Nereden?" diye sorunca saçlarımı çekip boynumda varlığını belli eden kızarıklığı gösterdim.
Eğilip gösterdiğim yerden öpünce nefesimi tutmuştum. Sonra şişen alnımı öpünce kalbimin teklediğini hissettim. Yaralarımdan mı öpüyordu o? RJ dışında daha önce kimse yapmamıştı bunu.
"Kabul etmeyeceğini bilsem de benimle kalmanı istiyorum." dediğinde kaşlarım çatıldı.
"Olmaz. Ben kendimi koruyabilirim."
Özellikle ondan uzak durmam gerektiğini dün gece tüm nefretiyle açıklamışken, onun hayatını riske atamazdım. Bir süper asker olması, onu ölümsüz yapmıyordu.
"Aynen, güzel korumuşsun. Bu adam dibine kadar girmiş ve lanet olsun, seni öldürebilirdi."
Kafamı iki yana salladım boş duvara dalarken. "Beni öldürmeyecek." tenimde hâlâ hissettiğim ve kazıyarak çıkarmak istediğim dokunuşları midemi bulandırmıştı.
"Bunu nereden çıkardın?"
"Dün bana takıntılı olduğunu alenen izah etmiş olabilir. " dediğimde kaşları çatılmıştı. Denizlerini karanlık bir öfke sararken, "Sana dokundu mu?" diye sordu. Öylesine derindi ki o karanlık; sanki evet desem anında Winter Soldier olacakmış gibiydi. Benim gibi zihni ikiye bölünüyordu ve tetiklendiği anda karanlık tarafı çıkmak için tüm gücünü kullanıyordu.
"Hayır." dedim, etrafta bir ölüm makinesi yeterliydi.
"Bana yalan söylemiyorsun, değil mi?" diye sorduğunda gözlerinin içine baktım.
"Bana inanmıyor musun?"
Kafasını iki yana sallayıp güldü. "İnanıyorum ama beni böyle manipüle etmen zalimce."
Aslında başka yöntemlerle de manipüle edebilirdim ama o duygularımdan emin olmadıkça buna izin vermezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Chaos And The White Wolf ~Bucky Barnes [Tamamlandı]
FanfictionSmut warning ⚠️ Bucky ve Sam'in biraz ara vermek amacıyla gittiği kasabada işlenen cinayetlerden dolayı Lords Of Chaos çetesinin de bu cinayetleri çözmek için gitmesiyle işler karışır. Cinayetler Chaos ile bağlantılıdır ve bunu çözmez ise dava üzer...