17: ACININ DOKUNAMADIĞI YERLER

7.4K 550 714
                                    

Yorumlarınızı merakla ahanda şöyle 🥹 bekliyor olacağım. Şimdiden keyifli okumalaarr

Şarkı perileri geldi: Duncan Laurence - Arcade

Hayatım boyunca birçok kişi sırtını dönmüştü bana; fakat benim sırtımı döndüğüm ilk kişi o olmuştu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hayatım boyunca birçok kişi sırtını dönmüştü bana; fakat benim sırtımı döndüğüm ilk kişi o olmuştu. Eski hayatımdan savrularak yeni hayatıma konan tozlu bir anı gibiydi. Hiç düşünmeden onu gerimde bırakmış olmama rağmen bana yetişmeyi başarmıştı. İşte, yine karşımdaydı.

Uraz, elinde tuttuğu ufak çantayla yokuş aşağıya yürümeye başladığında gözlerimi üstünden çekemiyordum. Suratına kilitlenmiş gibiydim; şaşkınlıkla aralanmış olan gözlerim, ondan başka kimseyi göryordu. İlgimi çekmek için uğraşan Buket sertçe ellerini çırpınca, derin bir suyun dibinden çekilip alınmış soluksuz biri gibi afalladım. Kısa bir an ona baktıktan sonra, istemsizce tekrar Uraz'a dönmüştüm.

Oradaki varlığımı sezmiş gibi aniden başını bana çevirince gözlerimiz kesişti; bir anlığına duracak gibi teklemişti. Farkında olmadan öne çıktığım sırada, arkasından giden Merih'in suratında yakaladığım ifadeyle olduğum yere geri sindim. Yapamazdım, yanına gidemezdim. Etrafım onca insanla çevriliyken böyle bir delilik yapamazdım. Bu yüzden kımıldayamadım, yalnızca konağa doğru uzaklaşmalarını izledim.

Aniden nüks eden kaygılar içimi kemirirken koluma dokunan soğuklukla birlikte irkildim. Sessizce yanımda çemkiren kızlara döndüm. Telaştan birbirine karışan elleri izlerken, yorulduğumu hissetmeye başlamıştım.

"Kızlar," Birden uzanıp ikisinin de ellerini havada yakaladım. "Konaktaki herkes işaret dili biliyor. Bu kadar ortalık yerde konuşmak hiç mantıklı değil."

Susturulmuş olmanın huysuzluğunu hissetsem de sonunda yatışmışlardı. Hak veren bir durgunluğa bulandıklarını fark edince rahatladım. Fısıldamaya başlayınca, ikisinin de gözü dudaklarıma kaydı; sessizliğin doğurduğu kelimeleri yakalamaya çalışıyorlardı. "Zeren Hanım'ı nerede gördünüz?"

İşaret parmağını zemine doğru sallayan Buket, hızlıca dudaklarını oynatmıştı.

Mahzen.

Hızlıca etrafı kolaçan ettikten sonra, "Anlayamadım. Yani bir haftadır orada mı kalıyormuş?" diye sordum. Zihnimde öylesine şiddetli bir hengâme kopuyordu ki tüm düşünceler birbirine çarpışıyor, taşıdıkları anlamları düşürüp kaybediyorlardı. Kafamın içinde olanlar, birbirinden anlamsız bağırışların doğurduğu ses furyasından farksızdı.

Evet, orada kalıyor.

Buket'in yanıtı bir süre susmama neden oldu. Demek bunca zaman aşağıda yaşıyordu. Peki ama ne yapıyorlardı ona? Zihnime sızan ürkütücü düşünceler birden tedirgin hissettirmişti.

AZALANLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin