Bir önceki bölümü okuduğunuza emin olunn!
-Gelen mesajın üzerine tıklayıp uygulamayı açtım. Valerie işin ciddiyetinin farkında değildi galiba.
Valerie & Minho
Valerie
Minho ben bir cana kıyamam.
Kusura bakma.Minho
Ne saçmalıyorsun.
Dediğimi yapmak zorundasın.Valerie
Yapmamı gerektirmesi onu
yapmak zorunda olduğum anlamına
gelmiyor Minho.
Ayrıca bu benim kararım.
Kimseyi ilgilendirmez.Minho
Seninle evlenmeyeceğim bunu biliyorsun değil mi?
Seni böyle kim kabul edecek?Valerie
Sen edeceksin Minho.
Ya da ailenle bu durumu konuşacağım.Minho
Seni hemen kabul edip boynuna
atlayacaklarını falan mı düşünüyorsun.
Unutma bunun olmasının sorumlusu
Sensin.Valerie
Üzerindeki sorumluluktan kaçmaya çalışma Minho.
Eminim ki ailen bir kızı hamile
bıraktığını öğrenince kızacaktır.Minho
Daha reşit bile değiliz ve sen
saçmalıyorsun farkındasın değil mi!Valerie
Minho.
Ben bu çocuğu doğuracağım.
Ve evleneceğiz.Minho
Gerçekçi hayaller kurmanı öneririm.
Gerçekleşme ihtimali olur en azından.Valerie
Bunu okuldakiler duyunca ne olacak acaba.
Çok merak ediyorum.Minho
Ben söyleyeyim hemen.
Benim hakkımda kötü şeyler söyleyeceklerini
düşünüyorsan yanılıyorsun.
Olan sana olacak.
Adın fahişe ye çıkacak.
Altıma kendini atan sendin.Valerie
Minho, artık çocuk değiliz.
Üstlenmemiz gereken sorumluluklar var.
Ve bu senin de sorumluluğun.
Üzerime atmayı kes artık.Minho
BİZ REŞİT DEĞİLİZ!
DAHA NE KADAR SÖYLEMEM LAZIM BİLMİYORUM
ANLA ŞUNU ARTIK.
BEN ÜSTLENMİYORUM.
GELİR ANNEMLE KONUŞURSUN
O DA ALDIRMAN İÇİN İKNA EDER.
EMİN OL BU HABER BASININ
ELİNE GEÇTİĞİNDE LİNÇLENEN SEN OLACAKSIN.
Sağlıklı karar vermeni tavsiye ederim.
Unutma ben bir alfa erkeğiyim ve istediğim zaman
İstediğimle ilişkiye girebilirim.
Ama sen omega bir kızsın.
Yanan sen olacaksın.
Görüldü.Çalan kapıyla kafamı kaldırdım. Bir fahişeyle uğraşıyordum işte. Benden hamile kalıp evlenmeye çalışanlardan birisiydi o da. Gerçekten bu durum mide bulandırıcı olmaya başlamıştı. Dediğim gibi yanan ben olmayacaktım.
Annem ona biraz rüşvet verirdi, o da aldırırdı bebeği. Bizim gibi üst sınıflarda işler böyle dönerdi.
Hizmetçi kapıyı açtığında bahsettiğim kişi gelmişti.
-Jisung
"Hoş geldiniz Chae!"diye içeri girmişti Hyejin anne.
"Hoş bulduk Hyejinn! Nasılsınız?"dedi az önce adının Chae olduğunu öğrendiğim kadın.
"İyiyiz."dedi gülerek. Sonra kafasını benim olduğum tarafa eğdi hafifçe. Büyük ihtimalle anlamadığımı düşünmüşlerdi ama ben, beni göstermeye çalıştığını anlamıştım.
Chae benim tarafıma döndüğünde kocaman gülümsedi. İyi çocuk rolü oynamanın vakti gelmişti.
Hemen yanlarına giderek eğildim.
"Hoş geldiniz Chae noona."dedim.
Kadın bana gülümseyerek baktı.
"Hyejin. Şuna baksana! Bana noona dedi!"diye hafif çaplı bir çığlık attı. Demek hoşuna gitmişti.
"Başka ne demeliydim ki noona?"dedim. Madem hoşuna gitmişti. Ben de onun suyuna giderdim o zaman.
"Başkaları gibi imo* demiyorsun en azından."dedi ve Minhoya baktı. Küçük bir kahkaha atmıştım. Demek Teyze* diyordu ha.
Kahkahamla Minho hyung dönüp bana baktı. Zoraki bir gülümsemeyle baktığı çok belliydi. Bakışının altında ise "Seni öldürme isteğiyle dolup taşıyorum." gibi bir anlam vardı bence.
Chae noonanın arkasından eşi ve çocuğu girdiğinde onlarla da selamlaştık. Çocuğunu görmüştüm. Minho hyungun arkadaşıydı galiba. Öğleden sonra o Minho hyungla birlikteyken kütüphanede karşılaşmıştık. Bense hemen çıkmıştım. Çünkü o zaman Minho hyungla aramız berbattı. O zaman dediğime bakmayın. Hâlâ aramız berbat.
Chae noonanın oğlu eğilerek selam verdiğinde ben de eğilerek karşılık verdim.
"Selam Jisung. Bu, bu gün ikinci karşılaşışımız. Yoksa bu bir işaret mi?"dedi ve yapmacık gibi gelen sesli bir kahkaha atmaya başladı. Ne işareti aramam lazımdı? Ya da bir işaret mi aramalıydım? Herkesle her zaman karşılaşıyordum zaten. Bu gayet normal bir şeydi. Bozuntuya vermemek için suratıma yapmacık bir gülümseme kondurdum ve yapmacık bir kahkaha attım.
Bir süre masada oturup havadan sudan konuştular. Saat 20:00 olduğunda ise yemekler yenmeye başlandı. Arada bir karşımdaki çocukla göz göze gelsek ve rahatsız olsam da yemeğimi bir şekilde yemiştim. Aslında bir zararı yoktu bana.
Fark ettim de, adını sormayı unutmuştum. Minho hyungla aram düzelirse ona sorardım belki bir ara.
Bu arada, Minho hyung salonda oturduğumuz andan beri daha da bir gergindi. Göz ucuyla ona baktım. Hâlâ hafif ama aşırı gergin bir feromon yayıyordu. Dibinde oturursanız alabilirdiniz ancak bu kokuyu. Dolayısıyla yemek masasında yan yana oturduğumuz için alabiliyordum.
Tabi bu rahatlamış haliydi hyungun. Az önce, misafirler daha gelmediğinde, beterdi. Odanın bir kısmı onun feromonu gibi kokmuştu. Açık olan pencere sayesinde koku zamanla kayboluyordu ama yine de benim zorlanmama neden olmuştu. Zaten ne zaman kızgınlık geçireceğim belli olmuyordu. Bir de hyungun yersiz ve dengesiz feromonları işimi zorlaştırıyordu.
Bir süre sonra tabaklardaki yemekler bittiğinde masadakileri kaldırıp tatlıları getirmeye başladı yardımcılar.
"Eee... bu gün burada toplanışımızın asıl nedenine geçelim mi artık."dedi babam. Bu arada babamın adını öğrenmiştim. Bu size komik gelebilir ama öğrenmek için internete bakmıştım. Keşke ilk başlarda aklıma gelseydi.
"Geçelim tabi."dedi Chae noonanın eşi.
"Bu gün Seoul Yang Yetimhanesi hakkında konuşacağız."
-
Aslında kızı hamile bırakmak aklıma gelmemişti fakat birkaç bölüm önce bir okuyucum böyle bir tahminde bulundu. Ve çok hoşuma gitti.
Puhahajhaljh.Sonra dedim ki neden olmasın. :)
Ayrıca fark ettiniz mi bilmem ama bölümün bir yerinde gerçek hayattaki yobaz bir düşünceye değindim.
Tabi bunu Minho üzerinden yapmam pek hoş olmadı ama yapacak bir şey yok artık.
Seviliyorsunuzz...
🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Kardeş [Minsung] (Omegaverse)
Fanfic{liva}Jisung yetimhanede büyümüş ailesini asla tanımamış bir çocuktu. 14 sene önce yetimhanenin kapısının önünde bir notla bulunmuştu. Tam evlat edinilme konusundaki ümidini yitirdiği sıralarda Kore'nin önde gelenlerinden olan "Lee"ailesi onu evlat...