-Felix
"Jeongin. Geleceksin değil mi!?"
"Sence gelmemek gibi bir ihtimalim var mı Felix!"
"Son günlerin ama, umarım bir şey olmaz."
"Böyle dedin ya, kesin orada doğurucam şimdi."
"Lan o nasıl olacak?"
"Bilmiyorum ama içime öyle doğdu. Olursa senin yüzünden haberin olsun!"
"Benimle ne alakası var be?"
"Ficlerde böyle olur koçum, kesin doğuracağım!"
"Sen fic okumaya mı başladın Jeongin!"
"Aaa- ne alakası var?"
Dedi ve suratıma kapattı. Yani, galiba öyle yaptı çünkü kapanma sesi gelmişti. Telefonu kulağımdan çekip ekrana baktım, evet kapatmıştı. Sonra yan tarafımda gömleğini ilikleyen Changbin e döndüm. Aynı evde yaşamaya başlayalı çok olmuştu aslında ama ben hâlâ alışamamıştım. O da pek alışamamıştı galiba.
Ailem Changbin i severdi zaten. Senelerdir sevgiliydik ve çok nadir kavga ederdik. Eh bazen salak salak şeylere alındığım oluyordu tabii. Changbin in ailesiyse, nedenini bilmediğim bir şekilde benden nefret ediyorlardı. Hiçbir şey yapmamıştım onlara, ailemle aralarında kötü bir geçmiş falan da yoktu, ama nefret ediyorlardı işte. Changbin benimle kalabilmek için ailesini karşısına almıştı. Bu aralar ailesiyle iyi anlaşamıyordu ve bu gerçekten beni korkutuyordu. Çünkü bilirsiniz, her çocuk, her konuda ailesinin desteğini görmek ister. Çoğu göremiyor o aynı bir konu.
Eminim ki Changbin de istiyordur ama herkes anne baba olamaz işte.
Hangi konuda destek diye soracak olursanız, Changbin şarkıcı olmak istiyor. Ama ailesi Üniversiteyi bitirmesi gerektiğini söyleyip duruyor. İtibarları zedelenirmiş. :/
Düşüncelerimi dağıtıp Changbin e döndüğümde kravatını eline aldığını gördüm. Hızlıca yanına ulaştım ve kravatı elime aldım.
"Felix ben de bağ-."
"Biliyorum Changbin, bağlayabilirsin. Ama ben yapmak istiyorum." dedim dudaklarımı büzerek. Gözlerini gözlerimden dudaklarıma indirdi ve yutkundu. Sonraysa gözlerini kaçırarak "Tamam tamam, bağla bakalım." dedi.
Gülümsedim, kravatını garip yerlerden geçirip bir şekilde bağladım ve sonra ondan birkaç adım uzaklaştım. Baştan aşağıya süzdükten sonra konuşmaya başladım. "Mükemmel görünüyorsun sevgilim!"
Bana gülümsedi ve çenemi kavrayarak kendine doğru çekti. Ardından dudaklarımız birleşmişti.
"Sen de mükemmel göründüğüne göre artık düğüne gidebiliriz çillim."
.
-Jeongin
"Oturmaya mı geldik? Hadi kalkın bremınlar!"
"Hyunjin otursana ne yaptığını sanıyorsun sen!?"
Hyunjin etraftaki insanlara bağırmayı bırakıp sonunda yanıma oturduğunda ona sinirli olduğumu belli edecek bakışlar attım.
"Aptal mısın sen Hyun?"
Dediğim şeyle Hyunjin in suratı düşmüştü. "Aptal mıyım ben Jeong?" dedi ağlamaklı bir ses tonuyla.
"Yani, değilsin ama neden öyle davranıyorsun, hem bak annemler sana bakıyor, kim bilir hakkında ne düşünüyorlardır." dedim çünkü biliyordum ki Hyunjin in annemlerin gözündeki izlenimi, onun için çok önemliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Kardeş [Minsung] (Omegaverse)
Fanfic{liva}Jisung yetimhanede büyümüş ailesini asla tanımamış bir çocuktu. 14 sene önce yetimhanenin kapısının önünde bir notla bulunmuştu. Tam evlat edinilme konusundaki ümidini yitirdiği sıralarda Kore'nin önde gelenlerinden olan "Lee"ailesi onu evlat...