Minho hyungun çocuğu olduğunu duyduktan sonra hepimiz şok olmuştuk. Birkaç dakika boyunca hiçbirimiz konuşamadık.
Bir süre sonra muhtemelen suskunluktan sıkılmış olan Yeonjun, sessizliği bozdu. Konuşmadan duramazdı zaten.
"Ryujin senin ben ananı-."
"Tamam sakin olun siler düzeltiriz." Eunwoo Yeonjun un çümlesini bölüp bunu söylediğinde Soobin ona bakıp göz devirdi. Ardından konuşmaya başladı.
"Bunu söylemeyi hiç sevmiyorum ama..." daha Soobin cümlesini bitirmeden hepimiz ne diyeceğini anlamıştık.
"Ben demiştim."
Hepimiz "saçmalama." "aferin." "üff." tarzı sesler çıkarmaya başlamıştık. Soobin ise sırıtıyordu. Bundan zevk alıyordu puşt.
"Saçmalamayın ya. Ben sadece duyduklarıma inanırım, tamam mı! O çocuk Minho nun değil."
Ryujin, hâlâ - sessizce - kendini savunurken sağıma ve soluma sandalyeler koyulduğu için dikkatim dağılmıştı, bu yüzden onu dinlememiştim.
Gerçi hepimizin dikkati dağıldığı için o da konuşmayı kesmişti.
"Siz ne ayak?"
Bunu diyen Seungmindi.
Felixle birbirimize baktık. İkimiz de ne olduğunu anlamamıştık.
"Ne ayak derken?"
"Bu gün hiç yanımıza gelmediniz Felix. Normalde mutlaka gelirdiniz. Bak öğlen oldu, ve eğer biz gelmeseydik, muhtemelen bu gün yüz yüze bile gelemeyecektik. Ne oldu size?" diye atladı Jeongin.
Ben "Sizden başka arkadaşlarımız da var çünkü. Onu bunu boş ver de hyunglar niye bu kadar gerginler?" dedim. Zaman salağa yatma zamanıydı.
"Ha o konu, birisi Valerie nin çocuğu Minhodan değil diye bir post atmış. Minho da ona sinirli işte. Niye sinirleniyorsa. Senin bu abin var ya tam bir bipolar Jisung. Birine iyi ki üveysin diyeceğim aklıma hiç gelmezdi ama iyi ki üvey kardeşisin. Eğer genleriniz aynı olsaydı büyük ihtimalle onun gibi aptal olurdun çünkü."
Seungmin kelimeleri hiç nefes almadan sıralarken eminim ki bu masada Felix ve benim dışımda evlat edinilmiş olan iki kişi daha olduğunu bilmiyordu.
Göz ucumla Eunwoo ve Taehyun a baktım. Taehyun mutluydu. Ama Eunwoo nun ailesi biraz sıkıntılıydı.
Eunwoo nun suratı asıldığında yan tarafında oturan Yeji ye kaş göz yaparak oradan kalkıp benim yerime geçmesini istediğimi anlatmaya çalıştım.
Anladı mı diye soracak olursanız...
Ayağa kalkıp "Ben hamileyim!"diye bağırdığını söylersem sorunuzun cevabını almış olursunuz değil mi?
Arka masadan, sandalyenin ayakları yere sürtüldüğü zaman çıkan ses gelmişti.
(Yn: yazana kadar canım çıktı ya. Türkçemin sınırlarını zorladım.)"Ne demek hamilesin Yeji!?"
Hyunjin in sesiydi bu. Hepimiz ona döndüğümüzde Chris hyungun üzerine doğru bayılmaya çalıştığını gördük. Evet, bayılmaya çalışıyor dedim çünkü Chris hyung onu ittiği için bayılamıyordu.
Yeji ye birkaç saniye sonra jeton düşmüş olmalı ki "Ay pardon alfaydım değil mi ben." dedi. Ve yerine oturmaya çalıştı. Tabi ben çoktan onun yerini kaptığım için neredeyse kucağıma oturuyordu.
"Lan Yeji dur, altında ben varım."dedim ellerimle Yeji yi belinden itmeye çalışırken.
Küçük, evet kesinlikle küçük, bir çığlık atmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Kardeş [Minsung] (Omegaverse)
Fanfic{liva}Jisung yetimhanede büyümüş ailesini asla tanımamış bir çocuktu. 14 sene önce yetimhanenin kapısının önünde bir notla bulunmuştu. Tam evlat edinilme konusundaki ümidini yitirdiği sıralarda Kore'nin önde gelenlerinden olan "Lee"ailesi onu evlat...