-Jeongin
Bir süre kimse konuşmadı. Daha doğrusu konuşamadı. Herkes en az bir kere konuşmak için ağzını araladı ama kimseden bir ses çıkmadı.
En sonunda Hyejin anne sessizliği bozdu. "Ne demek çocuğunu düşürmemiş?" dedi.
Doktor Jungwon suratını asarak tek kaşını kaldırdı. "Yani sence ne demek olabilir?"
Onun bu alaycı cevabı Hyejin annenin hoşuna gitmemiş olacak ki Hyejin anne sessizce küfür etti.
Bir süre hepimiz transtaydık. O sırada duyduğum tek şey ayağını alaycı bir şekilde hızlıca yere vuran doktor Jungwon un sesiydi.
"Ne demek çocuğunu düşürmemiş! Alın çabuk o çocuğu! Bak fenalık geçiriyorum! Anne yardım et aldırsınlar şu çocuğu!"
Valerie nin bağırışlarıyla bakışlarımı yerden çekip doktor Jungwon un boğazına yapışmış olan Valerie ye çevirdim. Doktorun üzerinde olmasını geçtim de durduğu pozisyonun garipliğini görseydiniz muhtemelen gülmekten geberirdiniz. Tabi ortam şu an buna uygun değildi maalesef.
"Bay Yang kahveniz haz- Ne oluyor burada bay Yang!"
Az önce adının Jay olduğunu öğrendiğimiz çocuk tekrar gelmişti. Ve ağzı sonuna kadar açılmış bir şekilde doktor Jungwon ve Valerie ye bakıyordu.
İkisini zar zor ayırdıktan sonra doktor ve Jay gitmişti. Biz ise hasta beklemek için olan sandalyelere oturmuş duruyorduk.
"Ben ne yaptım!" dedi Felix sessizce. Ona döndüm ve sırtını sıvazladım. "Sen hiçbir şey yapmadın. Hem zaten hiçbirimiz bunu bilmiyorduk." dedim.
Biz aramızda fısıldaşarak konuşurken Hyejin anne sesli bir şekilde konuşmaya başladığı için ona dönmüştük.
"DNA testinin sonucu ne Valerie?" onun sorusu, şaşkınlığımıza şaşkınlık katarken gelen koşuşturma sesleri dikkatimizi dağıtıyordu. Hoş ortada dikkat kelimesinden eser yoktu ama...
"Anne... sen biliyor muyd-."
"Cevap ver Valerie çocuk Minho dan mı?"
Hyejin annenin bağırışıyla irkildiğimde Hyunjin omuzlarımdan tutup beni sardı.
Sadece ben değil, Valerie de irkilmişti. Sesi titreyerek cevap verdiğinde gözlerinin dolması uzun sürmemişti.
"Anne sen beni neyle itham ettiğinin farkında mısın? Tabi ki bebeğim Minho dan!"
Hyejin anne elleriyle başını ovdu ve tekrar konuşmaya başladı. "Bak Valerie, aileni severim, onlar dürüst insanlardır. Lütfen onlar gibi ol."
Hyejin anne bunu söylediğinde, eşi cebinden bir kâğıt çıkardı ve Hyejin anneye verdi. Hyejin anne kağıdı açarak Valerie nin suratına doğru tuttuğunda Valerie ağzından bir hıçkırık kaçırmıştı. "Ben, özür dilerim." dedi ve elini ağzına götürerek ağlamaya başladı.
Bu sırada 4 kişi koşarak yanımıza gelmişti. Felix onları görünce birden ayağa fırlayıp kız olanın boynuna atladı. Changbin hyung onları ayırmaya çalışacağı sırada Chris hyung onu durdurdu.
"Valerie, oğlumdan uzak dur."
Hyejin anne bunu dediğinde yine ona döndüm.
"Ama anne-."
"Anne deme bana!"
Hyejin anne bağırınca Valerie irkildi ve Hyejin annenin ayaklarına kapandı.
"Biliyorsunuz, bunu yapamam, kendimden çok ona değer veririm ben."
Valerie bunu dediğinde istemsizce göz devirmiştim.
Chris hyung onlara doğru yaklaşıp Valerie yi omzundan tuttu. Valerie ona baktığında ağlaması şiddetlendi. Bir süre sonra Chris hyung Valerieyle birlikte hastaneden çıkmıştı.
"Noona.. Jisung- iyiymiş!" Felix bunları söylerken bir yandan da burnunu çektiği için konuşması zor anlaşılıyordu. Noona dediği kız ona sıkıca sarıldı ve bir süre öyle kaldılar. Changbinse gözlerini kırpmadan onları izliyordu.
"Tanrım şükürler olsun." diye fısıldadı noona. Bu sırada arkadakiler ağlıyorlardı.
Felix in noona dediği kişi bir süre sonra Felix e sarılmayı bıraktı ve bizimle tanışmaya başladı. Bu sırada Chris hyung yanımıza varmıştı.
"Merhaba. Ben Yuna. Jisung un yetimhaneden arkadaşıyım. Bu arkamda gördüğünüz ikiliden ağlayan Seojun yanındaki de onun ikizi Kangjae. Diğeri ise, tanışmanız gerekmeyen birisi."
Yuna bunu söylediğinde içime bir kurt düşmüştü. Belki de omega kurdumdur ama bilmiyorum bir şeyler düşmüştü işte. O çocuğa baktığımda sessiz sessiz ağladığını gördüm. Ama sanki ağlamıyormuş gibi görünüyordu. Neden tanıştırmadıklarını anlamaya çalışıyordum.
Ben ona dalmışken önüne geçen Felix i fark etmemiştim bile. Ancak Felix ona sert bir tokat attığında fark edebilmiştim onu. Ben ayağa kalkmaya yeltendiğimde Hyunjin beni durdurdu. Çünkü Changbin hyung gitmişti yanlarına. İkisini ayırmaya çalışırken Felix ise çocuğun suratına doğru bağırıyordu. "İğrenç birisin! Ne işin var burda!" Felix bunları derken o çocuk Felix in üzerine yürümeye başlamıştı. "Büyümüş de benden iğreniyor. Or-."
O daha sözlerini bitirememişken Yuna onun ağzına elini bastırdı ve onu geriye çekti. "Seni buraya olay çıkar diye getirmedik. Ya kendine çekidüzen ver ya da git." Yuna bunu dediğinde çocuk Yuna nın elinden kurtuldu ve "Düzgünüm zaten noona. Görmüyor musun Felix neler yapıyor?" O bunu dediğinde Yuna noona sessizce fısıldadı ama ben duydum. "Haklı çünkü."
"Ayrıca Jisungumu görmeden şurdan şuraya gitmem." O bunu deyince nedenini bilmediğim bir şekilde rahatsız olmuştum.
Felix gülmeye başladığında ona döndüm. "Jisungummuş..." kahkaha attı. Sonra bir anda ciddileşti ve bağırmaya başladı. "Nerden senin Jisungun oluyor pardon!"
O bu şekilde bağırınca güvenlikler geldi ve bize, eğer bir kere daha olay çıkaracak olursak bizi hastaneden çıkaracaklarını söylediler.
Biz de sessiz sessiz oturmaya başladık.
"Valerie nin yaptığı DNA testi..." dediğimde herkes bana döndü. "Ne çıkmış?"
Hyejin anne derin bir nefes verip konuşmaya başladı. "Çocuk Minho dan."
O bunu diyince hepimiz şok olduk. Buna ihtimal veremiyordum çünkü. Minho hyung, ben onu tanıdığımdan beri gay olduğunu söyler dururdu. Ayrıca bize her zaman Alfa ya da Betalardan hoşlandığını söylerdi. Bu yüzden Jisung biriyle ilişkiye girdiğinde bu kişinin Minho hyung olduğu hiçbirimizin aklına gelmemişti. Hatta Hyunjin, Jisungla Minho hyungun seviştiğini söylediğinde ilk başta inanamamıştım. Tabi bu kaynağın güvenilirliğinden de kaynaklıydı. Sonuç olarak inanmıyordum işte. Jisung un hamile olması bile garip geliyordu şu an.
"Ama..." Hyejina anne tekrar konuşmaya başladığında ona döndüm. "%20 oranında."
O bunu deyince ağzım açık kaldı. Ne demek %20 oranında? Yani şimdi bu, Valerie nin başkalarıyla da mı birlikte olduğu anlamına geliyor? Herkesle yiyişip çocuk yapan birisi anne olamaz. Anne olmak bu kadar değersiz bir şey değil.
Anne olmak deyince aklıma ne geldi... ben test yapmıştım ne oldu acaba ona? Teste bakmak için gizlice cebimden çıkaracaktım. Yanımda oturan Hyunjin bunu görsün istemiyordum çünkü. Neden bilmiyorum.
Testi pantolonumun cebinden çıkarmak zor olmuştu. En kötü Hyunjin testi görür diye düşünüyordum.
Testin elimden uçup, beyaz zeminin tam ortasına düşmesini beklemiyordum elbette.
Gelen sesle herkes oraya döndüğünde testi almak için ayağa fırladım ama biraz geç kalmıştım galiba.
"Jeongin... sen hamile misin?"
-
Okuyan herkese
teşekkür ederimm~Seviliyorsunuzzzzzzzzzzzz~
💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Üvey Kardeş [Minsung] (Omegaverse)
Fanfic{liva}Jisung yetimhanede büyümüş ailesini asla tanımamış bir çocuktu. 14 sene önce yetimhanenin kapısının önünde bir notla bulunmuştu. Tam evlat edinilme konusundaki ümidini yitirdiği sıralarda Kore'nin önde gelenlerinden olan "Lee"ailesi onu evlat...