Chapter22

7.4K 911 1.2K
                                    

Çok kırıldım önceki bölümdeki yorumlara. :'(

Attığım tek kısa bölümdü.
Ama madem sevmiyorsunuz
ben de bundan sonra uzun bölümler atarımm :)

7.000 okunma olmuşş
Hatta geçmiş bile.

Okuyan ve destek olan herkese
çok teşekkürlerrr.

-

Daha titremem yeni yeni geçerken bu sikikleri gördüğüm için yeniden başlamıştı.

Bir süre onlara dalmış olmalıyım ki annem seslendi. "Aramıza katılsana Jisung."dedi gülerek.

Seonae hyung a baktığımda kocaman sırıtıyordu. Bu, oraya gitmemem gerektiğini anlamam için yeterliydi.

"Aslında ben pek aç sayılmam."dedim önlerindeki yemeklere bakarak. Yemek yiyecekleri belliydi.

Babamın sesini duyduğumda ona döndüm. "Jisung. Abinin yanına oturur musun lütfen."dedi. Bu bir istek gibi gelebilir ama değildi. Bu bir emirdi.

Bir anlığına aklıma geleni söyleyeyim derken evin en önemli kurallarından birini unutmuştum.

-Saat 8 de herkes masada olacak. Ve yemek birlikte yenecek.

Bunu hatırlamamla ısrar etmedim ve abimin yanına oturdum. Ne kadar oturmak istemesem de. Hayır hayır, istemememdeki neden kesinlikle abim değildi. Sorun, ben orada oturduğumda diğer tarafımda bulunacak olan Seonae hyung du.

Yer düzeni: (ft. Yazarın mükemmel yazısı.)

(Bundan anlamayan da, ne biliyim yani

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Bundan anlamayan da, ne biliyim yani. :))

Zaman akmıyor gibi geliyordu. Ama aslında akıyordu. Çünkü aşağı indiğimde 8'e yarım saat vardı. Şimdi ise herkes - benim dışımda - yemeğini bitirmiş ve sohbet etmeye başlamıştı.

Ben tabağıma dokunmamıştım bile. Aslında çok fena açtım. Ama masaya gelmemek için "Aç değilim."yalanını söylemiştim, bu yüzden yemiyordum. Eğer yersem sol tarafımdaki ikili onlardan kaçmak için ortaya bu bahaneyi attığımı düşüneceklerdi. Doğruydu ama yine de yemedim. Çünkü biliyordum, onlardan kaçıyormuşum gibi görünürsem daha çok üstüme geleceklerdi.

Ben masayı iştahla süzmüştüm galiba. Çünkü Minho hyung bana "Bir şeyler yesene."diye fısıldamıştı.

"Yok hyung, aç değilim."dedim. Bir an nedensizce ona da yalan söylemiştim. Söylememi gerektirecek bir şey yoktu üstelik.

"Gözlerin öyle demiyor ama."dedi ve bana gülümsedi.

Dur bir saniye. Minho hyung bana gülümsedi. Üç senedir - benimle konuşurken - doğru düzgün dudaklarını bile oynatmayan abim bana gülümsedi.

Üvey Kardeş [Minsung] (Omegaverse)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin