Afra'dan
Sabahın erken saatlerinde kalktım. İşe gideceğim. Bir pazartesi sabahı istanbul trafiğini düşünemiyorum. Korkunç olmalı. Sinir kat sayılırım arşa çıkacak gibi duruyor.(Bunları giyindi).
Ofisime geldim. Çocukluktan beri arkadaş olduğum ve şimdi de iş ortağım Beril ile yürütüyoruz bu ofisi. Beril benim en yakınım. Tek çocuk olduğum için kardeşim gibi. Annem de onu çocuğu gibi görür.
Ofisin motivasyonu Beril ve benim elimde. Bu yüzden enerjik bir giriş yaptım "Günaydııııınn" dedim uzatarak. Ofiste bizden sonra en büyük yükü üstlenen Mine de bana karşılık enerjik bir şekilde " Günaydınnnn Afra hanım " dedi.
Beril markamız ile ilgili bir kaç iş için yurt dışına çıkmıştı ve bugün dönüyor. Bu gece kız kıza gece yapıcaz. Beril ve ben...
Şu sıralar reklam ve diziler için bir çok teklif alıyorum ve çok kararsızım. Aralarında bir değerlendirme yaparken telefonum çaldı. Bilinmeyen numaraydı. Telefonu açtım.
"Merhaba afra hanım" dedi. Kim olduğunu hâlâ anlayamadım.
"Merhaba" dedim ciddi bir şekilde.
"Ben Emre Demir" dedi. Kendini tanıyınca şaşırdım. Bu kadar ünlü bir mücevher tasarımcısı beni neden aradı?"Buyurun Emre Bey"
"Afra hanım yeni bir reklam filmi çıkartacağız ve stilist olarak da sizinle çalışmak istiyoruz. Zevkiniz çok güzel."
Emre bey benimle çalışmak istiyordu. Heyecandan ölecektim. Heyecanımı bastırarak ve kendimi naza çekerek
"Teşekkür ederim Emre bey fakat şuan için bir çok teklif var. Biraz düşünebilir miyim?"
"Tabiki Afra hanım. Ancak şunu bilin ki sizinle çalışmayı çok isteriz"
"Teşekkür ederim. İyi günler"
"İyi günler"
Tabiki de anında kabul etmeyecektim. Biraz kendimi kıymetlendirsem fena olmazdı. Diğer teklifler bunun yanında bir hiçti. Kararımı vermiştim.
Berilin gelmesine yaklaşık bir saat vardı. Yola çıksam iyi olur çünkü anca giderdim.
Beril geldiiii. Sımsıkı sarıldık. Bir kaç gün içinde birbirimizi ne kadar özlediğimizi anlatamam. Eve doğru giderken sohbet ediyorduk."Naber Beromm. Çok özledim seni"
"Bende seni çok özledim Afomm"
"Ee güzel haberler getirdin mi bize? Hallettin mi işleri?"
"Hallettim hallettim. Sorun yok"
"Cansın sen can. Aşkım benim"
Beril ile benim eve geldik. Saat akşam dokuzdu. Kendimize atıştırmalık bir şeyler hazırlamış sohbet ediyorduk. Bu güzel sohbetimizi telefonuma gelen bildirim böldü.
İnstangram'dan bir bildirim. Bir mesaj isteği. Kim bana ne için mesaj atar ki."Afra ne oldu? Önemli bir şey yok dimi?"
"Yok ya. Biri bana mesaj atmış"
"Ee baksana kızım."
"Napcam bakıp ya."
"Çabuk bakıyorsun hadii. Hemeenn"
Berilin ısrarı üzerine açıp baktım.
mertramazandemir:
Selam.Yazmış. Kim bu?
"Ee kimmiş Afra"
"Mert Ramazan Demir diye biri. Niye yazdı şimdi bu bana ve Kim?"
"Hesabı gizli mi baksana bi"
"Gizli"
"Seninki de gizliydi demi?"
"Evet. Normal olarak"
"Kızım neyi normal? Sen ünlü birisin yaa hesabını gizliden çıkarsan milyonlarca takipçin olur"
"İstemem ben takipçi felan"
"Aman iyi. Bak bakıyım bir profil fotoğrafıda mı yok"
"Hayır yok"
"Oooo. Bak o da senin gibi. Sevmiyor böyle şeyleri. Bence sen cevap ver buna iyi anlaşırsınız"
Biraz düşündüm. Azcık eğlenmek benimde hakkım ve o anki gazla cevap verdim.
"Aslındaaa. Benimde cevap veresim geldi. Veriyorum baakk"
Mert'en
Arkadaşlar ile doğruluk cesaretlik oynuyorduk. Cesur bir insan olarak tabiki cesaretliği seçtim. Benden instangram da karşıma çıkan ilk kıza yazmamı istediler. Afra Saraçoğlu diye biri çıktı ve "selam" yazdım. Profiline bakılırsa cevap vereceğini düşünmüyorum. Şanslı çıktım. Eve geldiğimde yorgunluktan ölüyordum ve kendimi yatağa atmıştım. Sonrasında telefonuma bildirim geldi açıp baktığımda çok şaşırdım. O kız bana cevap vermiş.afrasaracoglu:
Selam.Yazmış. Cevap vermelimiydim? Versem nolurdu ki? Bir süre konuşur ve bitirirdik. Eğlence çıkardı bize de.
"Naber" yazdım ve gönderdim.
Afra'dan
Beril de bende çok yorgun olduğumuz için erkenden yataklara çekildik. Uyumadan önce son kez telefonumu kontrol ettiğim de yine mesaj göndermişti. "Naber" demiş. Bende "İyi, sen" yazdım ve gönderdim. Anında cevap verdi."Bende iyiyim, teşekkürler" dedi. Anlaşılan kibar biriydi.
Mesleğini ve yaşını merak ettim. Çekinmeden sordum
"Kaç yaşındasın?" Dedim.
"25. Sen?" Dedi. Yaşıttık. Bu bir tesadüf müydü?
"Bende 25. Bu bir tesadüf mü?" Dedim.
Gülen emoji gönderdi.
"Meslek?" Dedim
"Resim ve heykelcilik mezunuyum. Aile şirketinde çalışıyorum. Sen?"
Anlaşılan zengin ve tanındık biriydi ama ben ilk defa duyuyordum.
"Güzel meslek. Bende moda ve tasarım bölümünden mezunum. Şuan stilistim ve kendi markam var. Onunla uğraşıyorum" dedim
"Vaayy. Demek kendi markan var. Erkeklerede var mı bir şeyler? Gelir bakarım.
"Maalesef canım. Kadın giyim mağazası"
"Tühh be" yazdı.
...
Onunla yaklaşık bir buçuk saat konuştuk. Sohbeti gerçekten çok iyiydi. Uykumuz gelmese saatlerce konuşurdum.
--------------------------------------------------------------
Yeni hikayem vatana millete hayırlı uğurlu olsuuunnn.
Takip etmeyi yorum yapmayı ve oy atmayı unutmayınnnn.
Ayrıca SeyFer adlı hikayemi de okursanız çok sevinirim.
Umarım okuyan herkes beğenir 💚