Afra'dan
Sabah tepemde susmak bilmeyen alarm ile gözlerimi açtım. İçimden küfürler etsemde telefonumun ekranında
"Mert ❤" ismini görünce tüm sinirim geçmişti."Günaydın afroş"
"Günaydın"
"Hazırlandın mi?"
"Ne için?"
"Kahvaltı için"
"Ne kahvaltısı Mert?"
"Baş başa, romantik mi romantik bir kahvaltı"
"Romantik demek?"
"Tabii. Alış bu hallerime Afroş"
Kahkaha attım.
"Peki Mert Beyy. Neyse beni tutma hazırlanayım"
"Tamam görüşürüzzz. He bir de fazla süslenme bak sonra saçma sapan insanlarla uğraşır dururuz"
"Meeeerrtt"
Diye kızdım hafiften.
"Tamam tamam bir şey demedik. Görüşürüüüüzzz"
Dedi uzatarak. Bende "Görüşürüz" dedim ve telefonu kapattım. Ardından hazırlanmaya koyuldum.
Aşağıya inince kapının önünde beni bekleyen bir adet Mertle karşılaştım. Hemen yanima gelip kollarını belime doladı.
"Şimdi gün aydı"
Dedi saçlarımın arasına öpücükler kondururken. Bense hâlâ sabah dediği cümlede takılı kalmıştım. İstikrarlı bir şekilde tribimi sürdürecektim.
Hemen kollarının ardından sıyrılıp arabaya bindim. Mert arkamdan şaşkın şaşkın bakıyordu.
Ardından oda yan koltuğumda yerini aldı."Afra?"
"Hı?"
Dedim göz temasindan kaçınarak.
"Bir sorun mu var?"
"Bilmemm"
"Nasıl bilmemm?"
"Farkında değilsin demi dediğin şeyin ne kadar kötü bir şey olduğunun?"
"Ne dedim ki?"
"Bak Mert ben kıskançlığa gelemem. Bir ilişkide en sevmediğim şey. Lütfen beni bu konuda darlama. Giydigime, nasıl oturduğuma, nasıl davrandığıma, kimle konuşup, kimle konuşmadığıma karışamazsın. Tamam mı???"
"Haklısın afra sabah dediğim şey biraz olmadı gibi özür dilerimmm."
"Biraz mııı??"
"Tamam hiç olmadı ama... amaa sen biz daha sevgili değilken ablamı sevgilim sanıp beni kıskanmıştın hatırlatırım"
"Yoo kıskanmamıştım sana öyle gelmiş"
"Yapma be Afraa"
"Tamam kıskandım. Ben kıskanabilirim ama sen kıskanmazsın"
Mert kahkaha attı.
"Tamammm"
Kahvaltı yapacağımız yere geldik ve masamıza geçtik.
"Mert burası çok güzelmiş"
"Mert Ramazan Demirle takıl hayatı yaşa afroş"
Dedi yanağımdan makas alırken. Kahkaha attım."Demek öyleee"
"Öyle tabiii. Sen daha sevgilini tanıyamadın. Neler var bende neler.."
"Yaa.. tanıt o zaman Mert beyy"
"Seve seve afroş hanım"
Dedi etkileyici bir ses tonuyla. Daha sonra yavaş yavaş dudaklarıma uzandı tam öpecekken geri çekildim.
"Bu da sabah yaptığın şeyin cezası"
"Afra yaa!! Özür diledim yaa. Lütfen yapma bunu bana bee"
"Çok geççç..."
Kahvaltıdan sonra şirkete geçtik. İkimizde odalarımıza çekildik kaç saattir hiç konusmuyorduk.
Ne yalan söyliyim özlemiştim. Şimdi yanımda olsa avel avel hareketler yapsa cok güzel olmaz mıydı yaa??
Ben hayallere dalmışken yanağıma konan öpücükle dünyaya döndüm."Oo afroş hanım ne düşünüyorsunuz öyle uzaklara dalmış?"
"Senii"
"Beni mii?"
"Eveett seni düşünüyordum"
"Nasıl düşünüyordun? Ne düşünüyordun?"
"Kaç saattir konuşmuyoruz ya özledim"
Beni masayla arasına aldı. İyice dibime sokuldu.
"Sen sevgilini mi özledin bakıyım?
"Evet. Ozleyemez miyim?"
"Yoo özleyebilirsin. İstediğin kadar özle"
"Bence de. Sevgilimsin sonuçta. Ben özlemiycem de kim özliycek demii?"
"Evett afroşumm"
Diyordu gözlerini dudaklarıma sabitlemisken.
"Seni çok seviyorum"
"Bende. Çok seviyorum sevgilim"
Birden bende uzaklaştı.
"Ne dedin sennn??"
"Ne dedim benn?"
"Sevgilim dedinn"
"Evet Mert"
"İlk defaaaa"
Kahkaha attım.
"Deli çocuk gel buraya"
Diyip dudaklarımızı birleştirdim.
--------------------------------------------------------------