O günün üzerinden 1 hafta geçmişti. Mert ile adeta iki yabancı olmuştuk. Günaydın, iyi akşamlar demekten başka sohbetimiz yoktu. Ha arada bir iş konuşuyorduk. Aramızdaki soğukluk herkes tarafından anlaşılmıştı hatta magazine konu bile olmaya başlamıştık
"BÜYÜK AŞK BİTTİ Mİ?
GEÇTİĞİMİZ AYLARDA ASKLARINI İLAN EDEN AFRA SARAÇOĞLU VE MERT RAMAZAN DEMİR'İN AYRILDIĞI KONUŞULUYOR. ÇİFTTEN HÂLÂ BIR AÇIKLAMA GELMEDİ. HABERİN DETAYLARINI ÖĞRENMEYE DEVAM EDECEĞİZ TAKİPTE KALIN!!!"Ne vardı bu kadar büyütecek anlamıyorum. Benden özür felan mı bekliyordu? Özür dileyecek bir şey söylememiştim oysa ki. Eğer bekliyorsa daha çok beklerdi.
İşlerimi odaklanmaya çalışıyordum ama kahretsin ki Mert bir dakika bile aklımdan çıkmıyordu.
Öylece durmuş duvarı izlerken kapı çaldı gelen Buçeydi."Afra hanım Emre Bey sizi çağırıyor"
Onaylamamla birlikte çıkmıştı. Derin bir nefes alıp kendime çeki düzen verdikten sonra Emre Amcanın yanına gittim.
Gittiğimde Mert de oradaydı."Emre Amca beni çağırmışsın?"
"Gel kızım" diyerek beni mertin tam karşısına oturttu. Uzun zaman sonra ilk defa onunla bu kadar yakındım. Hızla çarpan kalbime engel olamıyordum. Acaba o da benim gibi hissetmiş midir..?
"Evet, dinliyorum çocuklar"
Mert de bende anlamaz bakışlarla baktık.
"Anlamadım baba?"
"Sorun ne yani kısaca?"
Mert derin bir iç çekerek soruyu cevapladı.
"Bi sorun yok baba her çift gibi bizde tartıştık"
Ne tartışmasından bahsediyordu bu?
"Pardon, tartışmak mi? Ben öyle bir şey hatırlamıyorum Mert"
"Yapma Allah aşkına Afra"
"Ne yapma Mert? Birden bire iletişimi kesen sendin. Bize tartışma fırsatı bile vermedin ya sen"
"Ya sana çok kırıldım ama sen bunu bile fark etmedin gelip konuşmaya tenezzül bile etmedin, özür dilemeni bekledim Afra ama yok ben kimden neyi bekliyorsam"
"Neyin özrü Mert. Ben özür dilenecek bir şey söylemedim"
"Ya beni hata olarak gördün. Daha ne demen gerekiyordu"
"Ben seni hata olarak görmedim Mert. Sen beni yanlış anladın. Seni ne kadar çok sevdiğimi bilmiyor musun?"
Sessiz kaldı. Ne yani bilmiyor muydu?
"Anladım." Dedim daha yeni ki sinirli halime nazaran sakindim. İstemsizce gözlerim dolmuştu.
"Ama sen beni yanlış anladın diye senden özür dileyecek halim yok Mert. Boşuna bekleme" diyerek ayaklandım.
"Öyle mi?" Dercesine baktı bana.
"Emre Amca benim burda son günlerde pek işim yok kendi şirketime geçsem daha iyi olacak"
"Peki kızım nasıl istersen"
Dedi ve ordan hızlıca uzaklaştım....
1 hafta, 1 hafta derken 1 ay olmuştu. 1 aydır merti görmüyordum hiç bir şekilde haber alamıyordum. Emre Amca bir kaç kez beni arayıp en azından basına açıklama yapmamızı istedi ama ben reddettim. Çünkü ben bile aramızda ne olduğunu bilmezken onlara ne diyecektim?
Kendi şirketim de işleri baya toparlamıştım ama diğer tarafta bir yığın iş beni bekliyordu..
Beklesinlerdi hiçte oraya gidip merti görmeye hazır degildim çünkü.
Ben düşüncelere dalmış şekilde boş duvarı izlerken Beril geldi yanıma.