🌧Ucunda yüzüğümün asılı olduğu zinciri parmaklarımla oynatırken, uzun bir yolculuğun ardından sonunda araba tam olarak evin önünde durdu. Tüm ailem yüzlerindeki neşeyle beni bekliyordu. Hepsine tek tek göz gezdirdikten sonra yüzüğün tişörtümün altında olduğuna emin olarak eniştemin ardından arabadan indim.
Yaz mevsiminde olmamıza rağmen fazlasıyla bulutlu olan gökyüzüne kafamı kaldırdım. Karadeniz beni selamlamak için yağmur dolu bulutlarını hazırlamıştı.
Bacağıma yapışan Eymen'le odağımı ona çevirdim. Eymen, ablam Damla'nın tek oğluydu. Henüz 3 yaşında olmasına rağmen oldukça akıllı ve konuşkandır. Ayrıca biraz da tombul.
Kucağıma aldığım Eymen'in poposuna hafifçe vururken az ileride duran ailemin yanına doğru ilerledim. "Ah, teyzem bu anan sana hiçbir şey yedirmez mi? Kurumuşsun bitanem."
Özellikle sesimi yükselterek söylediğim şeyin ardından en son 3 ay önce gördüğüm ablama baktım. Kendisi benden 14 yaş büyük ama hiçte yaşını göstermez. Fazlasıyla güzel ve alımlı bir kadındır. Küçükken bu güzelliğini fazlasıyla kıskanırdım. "Ablacım." dedim sonunu uzatarak. Ardından hemen Eymen'i yere bıraktım. "Bende tam Eymen'e benim ablamı üzme diyordum. Kız sen kilo mu almışsın biraz?"
Ablam benden kollarını çekip kendi vücudunu taradı. "Almışım dimi?" Ona takıldığımı azımdan çıkan küçük kıkırtıyla sonradan fark etmişti. "Aşk olsun Yağmur. Bizde kardeşimiz geliyo diye hazırlık yaparken yemeden içmeden kesiliyoruz, şunun dediğine bak."
Yanağından aldığım makasla kedi misali ablama sırnaşırken onu ne çok özlediğimi fark ettim. 4 koca yıl sadece dönem sonlarında ve fırsat buldukça günlük gelebilmiştim. Ben ailenin en küçük kızıydım. Annemler beni beklemiyorken gelmiştim dünyaya. Babam her zaman onlar için bir hediye olduğumu söylerdi. Doğduğumda annem de babam da kırklı yaşlardaydı dolayısıyla beni ablam ve abim büyüttü diyebiliriz.
Aniden ablamın kollarından beni çekip alan annem yarınlar yokmuşçasına sıkıca sarıldı. O hiçbir yerde bulamadığım kimsede olmayan annemin kokusunu mümkünmüş gibi içime hapsetmek için derince soludum. Kulağıma dolan hıçkırıkla annemin yüzünü ellerim arasına aldım. "Sende her şeye ağlıyosun be Hacer hanım. Bak geldim buradayım artık." Duygusal havayı dağıtmak için dediğim şeye annem hemen ayak uydurmuş olmalı ki herkesin önünde popoma vurdu. "Kız biz seni git İstanbul'larda aç kal diye mi yolladık? Bune böyle finduk kadar kalmışsın." dedi.
Ben annemin sözüne karşılık verecekken babam araya girerek susturdu. "Bırak Yağmur'umu da birazda ben hasret gidereyim hanım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝘼𝙣𝙙𝙚𝙧 𝙎𝙚𝙫𝙙𝙖𝙡𝙪𝙠
ChickLit(Eğlence amaçlı yazılmıştır.) Aşkın karşısında hiçbir şeyin engel olamayacağına bir kez daha şahitlik etmek isterseniz Yağmur ve Fatih sizi Trabzon'da bekliyor olacak.