(Eğlence amaçlı yazılmıştır.)
Aşkın karşısında hiçbir şeyin engel olamayacağına bir kez daha şahitlik etmek isterseniz Yağmur ve Fatih sizi Trabzon'da bekliyor olacak.
Salon penceresinden uzak bi yere çekerek Fatih'i uzaklaştım. Elimdeki çöpü fırlatarak kendimi onun kollarına bıraktım. Bi süre sarıldıktan sonra sessizliği bozan o oldu. "Ee ne zaman hallediyoruz şu torun işini." Ona sarılmayı bırakmadan kafamı kaldırdım. "Sen alıştın zaten bizim eve, çık yukarı verelim babanneme mujdeyi aslanım." Kollarını belimden çekip beni kendinden uzaklaştırdı. "Bu ahlaksız teklifiniz karşısında kendimi çok kirlenmiş hissediyorum Yağmur hanım. Evlenmeden olmaz, ben namusuma laf ettirmem."
"Ver oğlum bi yanak, bi şeycik olmaz." O geri geri giderken ben üzerine ilerlemeye devam ediyordum. "Gel gel vallahi sadece öpücem." O kaçmayı durdurmuştu ama ben üzerine gitmeye devam ediyordum.
"Alacağum oğlum seni, benim olacaksun."
"Teyze?" dedi araya giren ses. Aman canım der der gider. Kimse teyzesi baksın çocuğa.
Bi dakika ben teyzeyim.
Şuan ben benden uzun, yapılı bir adamı köşede sıkıştırmış öpmeye çalışıyordum ve arkamda benim biricik yeğenim Eymen duruyordu. Hızla Fatih'ten uzaklaşırken Eymen'e döndüm.
"TEYZEM?"
Eymen altında sadece beziyle tam karşımda duruyordu. Ayağında çorabı bile yoktu. Hücum Yağmur, hücum. Kolumla Fatih'i kış kışlayarak yeğenime yakınlaştım. "Bu hal ne böyle Eymen. Malzemenin tümü ortada çıkmışsın yalın ayak. Çok ayıp teyzem."