HYUNJİN'DEN
Göz kapaklarımın yavaşça açılması ile uyandım. (hadi canım)
Gözlerim kucağımdaki bebeğe indiğinde farkında olmadan tebessüm etmiştim.
Çok güzeldi. Fazla güzeldi. Melek gibiydi.
Melek gibiydi ve şeytanla oynuyordu.
Jeongin'in güzelliğini incelerken bir anda odaya minho dalmıştı.
"HYUNJİN UYA-"
Jeongin ile beni görünce cümlesini yarıda bırakmış ve şaşırmakla meşgul olmuştu.
"ne bakıyorsun aq çıksana"
Demiştim fısıldayarak. Şaşkınlığını gidermiş ve cebinden telefonunu çıkartıp fotoğraflarımızı çekmiş ve gitmişti.
Bakışlarım tekrar kucağımdaki koca bebeğe indiğinde bu sefer uyanmış ve beni incelediğini görmüştüm. Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirmiş ve konuşmuştum.
"günaydın"
O da aynı benim gibi gülümsemiş ve konuşmuştu.
"günaydın."
Dediğinde daha da çok gülmüştüm.
"neden beni. Yatağa yatırmadın her yerin tutulmuştur şimdi."
Demişti endişeyle. Benim için endişelenmesi daha çok hoşuma gitmişti.
"en rahat uykumdu"
Dediğimde kaşlarını havaya kaldırmış ve flörtöz bir şekilde gülümsemişti.
"ilk ve son olan en rahat uykun olabilir. Dikkat et bence"
Dediğinde ona iyi bakmamdan bahsediyordu. Kaşlarımı kaldırmış ve piç gülüşümü sunmuştum ona. Bakışlarımızla flörtleşiyorduk resmen.
"öyle mi küçük prens? Öyle mi hala kucağımda olup beni tehdit eden prens?"
Dediğimde hala kucağımda olduğunu fark etmiş ve hemen kucağımdan kalkmaya yeltenmişti. Fakat izin vermemiş ve onu kendime daha çok bastırmıtşım. Yapmamam gereken bir şeyi yapmam ile dudağımı ısırmış ve tekrar flörtöz bakışlarımı ona yollamıştım.
" beni kendine bastırmak için fırsat kolamanız hiç etik değil beyefendi. Açıkça söyleseniz tereddüt etmeden sizin ile yatarım"
Dediğinde iddialı oluşuna etkilenmiştim. Her şeyin etkiliyor beni prens.
Belindeki elini sıkarak ovaladığımda dudağını ısırmıştı.
"bunun için küçüksün."
Dediğimde beni kendine çekmiş ve arzu ile öpmüştü. Saniyelik değildi. Uzunca öpmüştü. Beni hissedene kadar öpmüştü.
Dudaklarının tadı... Sanırım bu kadar güzel hiçbir şeyi tatmamıştım. Çok yumuşak, çok güzel, ayrıca benim sonuna kadar tadına bakabileceğimi söyleyecek derecede hoş bir öpücüktü. Ve diğerleri gibi sadece bedenim için öpmüyordu beni. Beni ben olduğum için öpüyordu. Gerçekten sevdiği için öpüyordu. Kullanmak istemiyordu. Ve bunu sonuna kadar hissettiriyordu.
Dudaklarımdan ayrıldığında benim aksine gözlerini açmamış ve alnını alnıma dayayarak bir kaç dakika öyle beklemişti. Ben kahvaltı yapalım demesem daha fazla öyle duracaktı fakat zaten uyuşmuş bacaklarım buna izin vermemişti.
._.
"Günaydın bakıcı"
Demişti chan bana. Minho büyük ihtimalle aşağı indiği an bizi anlatmış ve fotoğraflarımızı göstermişti. Neyse ki jeongin üstünü değiştirdiği için bunu duymamış ve utanamamıştı.
Göz devirip bir sandalye çekmiş ve oturmuştum.
"hyunjin ne zaman bu kadar çok bakıcı olmak istedin?"
Diyerek kendince şaka yapmış ve chan ile gülmüştü minho.
"minho sen mi sesini keseceksin yoksa ben mi keseyim?"
Diyerek sert bakışlarımı yollamıştım ona. Ağzındaki hayali fermuarı çekmiş ve bir daha konuşmayacağını belli etmişti minho.
Daha sonra jeongin aşağı inmiş ve chan'ın ısrarları üzerine gitmek yerine bizim ile kahvaltı yapmak için masaya chan'ın yanına oturmuştu.
"jeongin"
Minho jeongin dediği anda masanın altından bacağına vurmuş ve söylememesi için öldürücü bakışlarımı atmıştım.
O ise sakin ol bakışlarını yollamıştım bana.
"jisung ile tanıştınız mı?"
Dediğinde kaşlarını çatıp neden bu konuyu açtığını anlamaya çalışmıştım.
"evet neden?"
"sana benim hakkımda bir şeyler dedi mi?"
Dediğinde ne olduğunu anlamıştım. Jeongin jisung gibi olduğu için jisung doğal olarak jeongin'i çoğu şeyini anlatmıştır diye düşünmüştü minho. E tabi jisung'dan hoşlanıp onun ile flörtleştiği için onun da kendine karşı ne hissettiğini öğrenmek istiyordu.
"yani söyledi de niye ki?"
Jeongin anlamazdan geliyordu. Yani minhonun neden sorduğunu biliyordu ama zorlamak istiyordu minhoyu. Komiğime gitmiş ve gülmüştüm. Bu sırada chan'ın da güldüğünü fark etmiştim.
"ya jeongin anlamamazlıktan gelme. Jisung'dan hoşlanıyorum biliyorsun. Ne söyledi? O da benden hoşlanıyor mu?"
Jeongin sabah sabah çok zorlamamak istediği için hemen cevap vermişti.
"evet hyung hoşlanıyor"
Dediğinde minhonun şaşırmasını tatlı bularak gülmüştü jeongin. Minho duyduğu haber ile hızlıca ayağa kalkıp erik dalı oynamış ve daha sonra jeongin'in yanına gitmiş ve sarılmıştı.
Sarıldığı anda beni kıskançlık tutmuş ve sahte bir şekilde kıskandığımı belli edecek şeklide öksürmüştüm.
"öhöm öhöm"
Jeongin'in ve minho'nun bakışları bana dönmüş ve sonrasında kıskandığımı anladıkları anda ayrılmışlardı.
Daha sonra jeongin onu kıskandığım için kahvaltı bitene ve gidene kadar kocaman gülmüştü. Bu çocuk küçücük şeylere bile mutlu oluyor aq. Sevin bu çocuğu.
._.
JEONGİNLER HEP GÜLSÜN LÜTFEN
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mensonge // Hyunin (Düzleniyor)
AçãoHYUNJİN: MAFYA JEONGİN: ÖĞRENCİ Jeongin arkadaşının sevgilisi için bir günlüğüne model olmak zorundadır. Hyunjin ise arkadaşı için zorla geldiği galada jeongin'i görür ve kendine hakim olamadan sürekli onu düşünür. Artık rüyaları bile jeongin'den ib...