Mensonge // Hyunin (Düzleniyor)

31. Bölüm

HYUNJİN'DEN

depoya erken gelmiştim. Rahat bir şekilde oturmuş gömleğimin birkaç tane daha düğmesini açarak rahat bir şekilde bu gün yapabileceğimiz şeyleri düşünmeye başlamıştım.

Planı yaparken birden bir el gözlerimi kapatmış ve

"ben kimim?"

Diye sormuştu. Ses o an larin gibi gelmişti. Hızlıca kafamı ellerden kurtarmış ve gözlerimi kapatan kişiye bakmıştım. Larin değildi fakat bu kişiyi tanımıyordum da. Hemen ciddi tavrımı bürünmüş ve konuşmuştum.

"sen kimsin?"

Diye sormuştum. Daha sonra aklıma direk depoya nasıl girdiği gelmişti. Dışarıda bir sürü koruma vardı?

"buraya nasıl girdin?"

Demiş ve biraz üstüne yürütmüştüm. Sinsice gülmüş ve ellerini suçlu değilim dercesine havaya kaldırmıştı.

"sakin ol hwang. Beni unutmuş olabilirsin ama üstüme yürümen Bi tık fazla sanki ha?"

Dediğinde kaşlarımı çatmış ve kim olduğunu hatırlamaya çalışıyordum. Yok tanımıyordum bu kişiyi. Yoksa yalan mı söylüyordu.

"yalan mı söylüyorsun piç! Sinir etme beni ve çabuk çık git buradan"

Gülmüştü. Dalga geçmişti resmen.

"sakin ol küçük enişte. Beni gayet iyi tanıyorsun"

Sinirle dudaklarımı dişlemiştim.

"kimsin amına koyayım kimsin? Bir bitmediniz be"

Cidden sürekli birileri çıkıp duruyordu bıkmıştım.

"ben min Jun."

Dediğinde onu hatırlamaya çalışmıştım.

"hadi ama unutmuş olamazsın aldatmıştım seni. Kapımda sürünmüştün"

Bir de pişkin pişkin nasıl söyleyebiliyordu bunu?

Kendime engel olamadan yakasına yapışmıştım.

"ne işin var lan burda piç! Ne sikim vardı da geri döndün. Aldattıktan sonra kaçarken iyiydi! Şimdi mi dönesin geldi amına koyduğum. Siktir git burdan. Benim asabımı bozma"

Demiş ve son cümlemden sonra min jun'u sert bir şekilde ittirmiştim.

Hayatımda zaten 2 kişiye aşık olmuştum onlarında hepsinin de şimdi gelesi tuttu herhalde.

"sakin ol ama hwang. Minho çağırdı beni. Kişi eksikliği varmış ekibinde. Ayrıca kafan mı ne dağınıkmış. Gel dedi geldim işte"

"ya siktir git. Mal mıdır nedir. Anlamıyor musun özürlü. Git diyorum git. Fuck off. Başka dil de söyleyeyim mi? Kürtçe? Here qehweyî."

Anlamıyor ve hala karşımda dikiliyordu. Derince nefes vermiş ve kendimi sakinleştirmeye çalışmıştım. Sakin ol hyunjin. Bütün bu sikiklere rağmen sakin ol.