Mensonge // Hyunin (Düzleniyor)

32. Bölüm

HYUNJİN'DEN

"ne oldu korktun mu cesaretsiz adam?"

Araba ile görevi yapacağımız yere gidiyorduk. Bu sefer seungmin'in arabası ile gidiyorduk ve hep beraberdik. Fakat jeongin ve beni bagaja atmışlardı. Cip olduğu için bagaj gayet büyüktü fakat biraz yüksek sesle bile konuşsak diğerleri de duyabilirdi. Tabi bağıra bağıra konuştukları için bizi duymazlardı. Fakat yine de jeongin'in sorusuna cevap vermemiştim. Kötü hissediyordum çünkü. Ne olursa olsun leron benim arkadaşımdı ve ben ona ihanet etmek istemiyorum.

"gerçekten korkaksın ha"

Dediğinde sinirleenmiştim. Sinirle nişancı silahımı daha da sıkı bir şekilde kavramış ve ona bakmadan konuşmuştum.

"ihanet nedir bilir misin? Bilmiyorsan git öğren."

Dediğimde hafifçe gülmüştü.

"hadi ama sadece sohbet edeceğiz bunun nesi ihanet"

Dediğinde göz devirmiş ve bir cevap vermemiştim.

"kaçıyorsun benden. Sanki kovalamaca oynuyormuşuz gibi. Komik"

Demiş ve bir kere daha sesli gülmüştü.

"kaçıyorsam kovalama. Bir bildiğim var ki kaçıyorum değil mi?"

Demiş ve gözlerimi gözlerine çıkarmıştım. Sinsice gülmüş ve dudağını ısırmıştı.

"şimdi düşündüm de seninle yatmayı özlemişim"

Dediği anda öksürmeye başlamış ve kafamı arkaya çevirip, leronun veya herhangi birinin duyup duymadığına bakmıştım. Neyse ki kimse duymamıştı.

Silahımı kaldırıp jeongin'in alnına dayamıştım.

"mermiyi yemek istemiyorsan sus"

"ay ay çok korktum. Lütfen vurma beni"

Demiş ve ellerini havaya kaldırmıştı.

Ve yol boyunca asla susmamış resmen sözleri ile taciz etmişti. Benim de biri duyacak diye götüm 4.50 atmıştı.

._.

"tamam burda duralım senin için de uygunsa"

Demiş ve kafamı jeongin'e çevirmiştim. Biraz etrafa bakınmış ve yalnız ve görünmez olduğumuza kanaat getirdiğinde beni onaylamıştı.

"okey ben sevdim burayı"

Cevabına karşılık hafifçe kafamı sallamış ve olduğum duvara sırtımı yaslayacak şekilde yere oturmuştum.

Daha sonra hiç beklemediğim anda jeongin bir anda kucağıma oturmuştu. Panikle jeongin'i ittirmeye çalışınca bir an düşecek gibi olduğu için hızlıca belini kavramış ve düşmesini engellemiştim. Fakat yaptığım şeyin farkına varınca hızlıca ellerimi belinden çekmiştim.

"özür dilerim ama ne yapıyorsun jeongin"

"hadi ama hyunjin. Sen de deli gibi beni istiyorsun. Kendine gel"

Diyerek yine beni taklit etmişti jeongin. Sinirle göz devirmiş ve onu itmek için hamle yapmıştım. Fakat bir anda ellerimi tutmuş ve onu itmemi engellemişti.

"hala mı ihanet olarak yorumluyorsun. Aaa bebeğim sen de bana bunları yaptın ama hiçbirini ihanetten saymadık. Sanırım ben gittikten sonra öğrendin ihaneti"