Mensonge // Hyunin (Düzleniyor)

37. Bölüm

YAZAR'DAN

Üyeler depoda oturuyorlardı. Jisungu daha yeni gömmüşlerdi. Kimse konuşmuyor, çıtını dahil çıkarmıyordu. Minho kendini suçluyordu. Neden böyle olmuştu? Neden jisunga aşık olamamıştı?

"özür dilerim"

Bütün sessizliği bozan minho'nun sesi olmuştu. Salak saçma sikik bir intihar planı kurmuş ve kendisi yerine geleceğini öldürmüştü.

"Jisungu özledim. Bursa olsaydı kesinlikle özür dileme diye ensene vurardı"

Demişti dolu gözleri ile felix. Eski sevgilisini tabi ki özlüyordu. Ah size bundan bahsetmeyi unuttum sanırım. Felix ve jisung kimseye söylemeden eskiden 1 ay gibi kısa bir süre de olsa sevgili olmuştu. Kimseye belli etmemişlerdi. Fakat sürdüremediklerini düşünüp ayrılmışlardı. Tabi ki o zamanlar felix jisunga çok aşıktı. Hayatı jisunga gibi birşeydi. jisungu aşaması oldukça zor olmuştu. Zaten onu da changbin sayesinde aşmıştı.

"burda olsaydı kesinlikle ağladığımız için bizimle dalga geçer fakat o da ağlardı" (Hyunjin)

Hepsi gülmüştü bu sefer. Minho dahil hepsi. Fakat gülerken bile canı yanıyordu minho'nun. Suçluydu. Jisungu resmen o öldürmüş ve cesedi sakladıkları için de hiçbir ceza almamıştı.

" jisungun espirilerini özledim. O soğuk espirilerini. "

Diyerek hafifçe gülünsemişti changbin. Kelimesi kelimesine hatırlıyordu jisungun bütün soğuk espirilerini. Onun o söyleyiş tarzını unutmak mümkün müydü ki?

"hadi ama jisung bizim ağlamamızı istemezdi. Toparlayın kendinizi. Sadece onu unutmayalım. Bu onu mutlu edecektir"

Chan yine bir baba edasıyla konuşmuştu. Onları tek toplayabilecek kişi chandı. İlk ve tek kişi.

"leronu konuşalım misal. Senin şu tanıştığın kız nasıl? Mutlu musun?" (chan)

Leron hemen gülümsemişti fakat jeongin şaşırmıştı. Leronu gay sanıyordu.

"gayet iyi gidiyor yakında çıkma teklifi edeceğim"

"oww yavaş ol küçük oğlan. Çok hızlı gitmiyor musun?" (seungmin)

"sensin hızlı oç. Ne hızı. Sadece olacak şeyi hızlıca yapalım bitsin gitsin diye"

"e oldu olacak evlenince sikişeceğiz diye de şimdiden sik kızı" (Hyunjin)

Jeongin duyduğu şey ile gözlerini kocaman açmış ve yanında oturan Hyunjin'in ağzına yavaşça vurmuştu.

"hey! Böyle konuşma ayıp"

"tAmAm AnNe"

Dalga geçerek konuşmuştu Hyunjin. Jeongin göz devirmiş ve tekrar odağını lerona vermişti.

"aynı şey değil Hyunjin. Hem size ne olm. Kız rahatsız olursa reddeder"

"reddeder reddetmesine de seni salya sümük görmek ister mi emin değilim" (changbin)

Tekrardan minho hariç hepsi gülmüştü. Minho hala kendini suçlamakla meşguldü. O da haklıydı. Eğer en yakınınız sizin bıçağınız ile kollarınızda ölse ne hissederdiniz. Minho da aynı hissediyordu işte. Şuçlu hissediyordu. Kendinin bir pislik olduğunu düşünüyordu. Ölmek istiyordu.

Herkes muhabbet ederken chan'ın gözleri minho'ya kaymıştı. Minhoyu ağlarken görmek onluk değildi. Daha sonra Hyunjin'e bakmıştı. Onun da kendisi gibi minho'ya baktığını fark etti chan.