17.5

6.4K 364 26
                                    

4 yıl önce. lise 1. sınıf. 17.11.2017

Ecemle beraber kantine inerken etrafa hâlâ heyecanlı bir şekilde bakıyordum. Lise hayatına ne kadar hevesliysem yeni okulum için de aynı heves geçerliydi.

Kantine girerken Ecem masa kapmak için gitmiş ben de sıraya doğru yürümüş bir çocuğun arkasında durmuştum. Öylece etrafa bakarken paketi ilgimi çeken bir çikolataya uzandığımda aynı anda önümdeki çocukta uzanmıştı.

"Ben alacaktım."

"Şey ben,"

Dik dik yüzüme bakarken ben de ona baktım. Ne kadar da hoş bir yüzü vardı... Ama inatla başını sola çeviriyordu. "Birol abi bundan var mı?"

"Yok evladım, o son."

Beni görmezden geldiğinde elimdeki çikolatayı sıktım. Ben zaten ona verecektim çikolatayı. Kaba!

"Ben alıyorum o halde."

Oflama sesi duyduğumda sırayı bırakıp kantin çıkışına giderken ben de arkasından dil çıkarmıştım ama o bunu görmemişti. Karamelli çikolatayı sırf o çocuğa inat olsun diye almıştım. Ya da fark edilmek için...

Karamele alerjim vardı.

4 yıl sonra. lise 4. sınıf. 12.02.2021

Okula girip etrafa bakarak yürürken aradığım belirli bir yüz vardı aslında. Onu bir bankta kitap okurken görürken hevesle hemen yanına yürüdüm.

"Günaydın!"

"Günaydın."

Hâlâ kitap okumaya devam ederken başımı yan şekilde eğip yüzüne baktım. "Sağ ol ya, ne bu neşe?"

"Yorgunum."

Sayfayı çevirirken dik dik yüzüne bakıp alttan kitaba hafifçe vurduğumda kitap yüzüne çarpınca gülmeye başladım.

"Komik kız seni."

"Bakim ne dinliyorsun?"

Kulağındaki kulaklığı bir anda çıkarıp kendi kafamdan çıkarırken Reha da engel olmadan bana bakmaya başlamıştı. Normalde asla bu kadar gıcık davranan biri değildim ama ona bulaşmak istiyordum, sinir etmek, güldürmek istiyordum.

Farkında değil misin her şeyim oldun sen benim.

Aşkından bir damlacık içsem sarhoş eder beni.

Geceleri yalnız ve hüzünlü veda saatleri,
Hiç olmasın diliyorum.

Yaklaşma ya da öyle uzak durma.

Benim sana ağlarken gülmeye gücüm yetmez.

Hakkında ne kadar çok şey varsa seviyorum.

Huzursuzum ama çok acı çekiyorum.

Benim ol ölüyorum...

Şarkının nerde olduğunu bilerek sadece son kısımda eşlik ederken ben de gözlerine bakıyordum.

"Birini bu kadar sevmek ne kadar güzel değil mi?"

Mırıldanarak kulaklığı çıkardığımda o da başını sallamıştı.

"Dün akşam sana bir sürü komik video attım neden bakmadın?"

Yanına oturduğumda bana bakıp telefonunu çıkarmıştı. Mesajlarım interneti açtığında bir anda telefona gelmeye başladığında Reha da kaşlarını kaldırmıştı.

"Baya bir sürüymüş cidden."

"Hepsi çok güzel ve komik. Az izle de yüzün gülsün."

"Yüzümün gülmesini sağlayan başka şeyler var zaten."

"Bu gülmüş hali mi?"

"Evet, sorun mu var?"

"Var dersem ne yapacaksın?"

"Hiçbir şey?"

Benim gibi konuşurken başını eğdiği için yüz yüze bakıyorduk. Gözlerime bakarken bir anda "Bö!" dediğimde yüzünde mimik bile oynamamıştı. 3 saniye sonra dudağı hafifçe kıvrılmıştı. "Çok korktum küçük kız."

Ayağa kalkıp yürümeye başladığında ben de peşinden yürümeye başladım taklidini yaparak. "Seni görüyorum, öyle yapma öyle kalırsın bak."

"Arkada da gözün var senin galiba."

"Evet," Bir anda durduğunda ben de durup ona bakmıştım. "Tüm dil çıkarmalarını görecek bir gözüm var."

"Elalem miyop miyop, utanmıyor musun haklarını almaya?"

"Sen harbi komik tarafından falan kalktın galiba."

"Komik ama gülünmeyen komik."

"Beni güldürmek için uğraşan ilk kişi sensin."

Hafifçe tebessüm ettim. "Hak ediyorsun."

"Umarım hiçbir zaman seni uğraştığına pişman etmem."

"Etmezsin."

"Umarım, Hayal. Belki de en çok bunu umarım."

08.04.2021

Kütüphaneye girip rafların arasında yürümeye başlarken aradığım kitabı bulmaya çalışıyordum aynı zamanda. Romeo ve Julietle yüz yüze geldiğimde gülümsedim ve kitabı tam alacakken elimin üzerinde bir el hissetmiştim aynı anda arkamda da birinin varlığı tenimi kavurmaya başlamıştı. Çünkü kim olduğunu hemen anlamış kalbim hızlanmıştı.

"Neden gerçek aşkları okumuyorsun?"

Fısıltılı sesini duyduğum da arkamı dönüp sırtımı rafa yasladım. O da bir kolunu rafa yaslarken bana doğru eğilmişti. "Romeo Ve Juliet gerçek aşk değil mi?"

Kalbim hızla atarken bu durumda olan tek ben olmayayım diye içimden dua ediyordum. Başını salladı olumsuz anlamda.

"Romeo, Julieti unutamadığı eski sevgilisi uğruna kullandı. O da bunu aşk sandı."

"Aşk ne peki?"

"Yaşatmak için ölmek."

"Ya diğeri de ölmek istiyorsa ne olacak?"

Yüzümü izlerken tebessüm etti. "Çok güzelsin.."

Yine yapıyordu, bakmakla kalmayıp görüyordu. Ruhumu sevmeyi biliyordu.

"Aşk belki de yaşatmak uğruna yaşamaktır Hayal," Elimi tutup avcumu hafifçe öptüğünde yüzüne bakıyordum hâlâ. İkimizin de eli titriyordu.

Bu ayrıntı önce beni sonra onu gülümsetti.

Elime bir kitap bıraktığında önümden çekilip başka bir rafin arasından kaybolmuştu.

Aynı yıldızın altında.

"Gerçek bir aşk hikayesi arayan küçük bir kıza,

bir gün gerçek aşkı bulacaksın. Orada olmayı umuyorum."

Kitabın ilk sayfasındaki post it kağıdına bakarken gülümsedim.

bu bölüm duyuru da bahsettiğim buçuk ve geçmiş kesitli bölümdü.

umarim sevmissinizdir.

iyi geceler

SAAT 11.24  yarı texting.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin