Bu hayat bana bir şey katmaktan çok benden bir şeyler almıştı. Bana hiçbir şey bırakmamış üstüne beni bana bile çok görmüştü.
Hayat doğduğunuz evde başlar, o evin gölgesinde devam ederdi. Bittiğinde ise gerçek evin orası olmadığını fark ederdiniz.
Aslında asla bir eviniz olmamıştı.
Eğer kimsesizseniz asla bir eviniz de olmayacaktı. Bazen eviniz kendiniz olması gerekirdi. Ama ben kendimi hissedemiyordum.
Çocukluğum öldüğünde duygularım cayır cayır yanmıştı. Bazen aile bu hayattaki en acımasız şeydi. Yaralardı. İzi kalırdı. Geçmezdi.
öldürürdü.
nerden bildiğimi sormayın. çünkü bilmiyordum, öğrendim. öğrettiler.
Eğer kendi aileniz sizi terk edecek kadar sevmemişse, kimse sizi sevemezdi. Onlar denerdi, severdi de ama terk ederdi çünkü herkes ölü bir çocukluğun kül kokusunu kaldıramazdı.
Bu hayatta kaybetmenin yanında kazanabilirdiniz ama kazanmış olmanız hiçbir zaman kaybetmeyeceğiniz anlamına gelmezdi.
kimsesiz hisseden herkes, kimsesizlerin kimsesi biziz. tek sorun kendimizi öldürene kadar asla kavuşamıyoruz.
final.
Aynadaki yansımama bakarken öylece duruyordum. Bir canavara bakıyordum, bir katile. Katil olmayı seçen birine bakıyordum.
Bazen birini öldürmek zorunda kalabilirdiniz kendinizi korumak için, başkasını korumak için yapardınız bunu. Ama bide seçimlerimiz vardı. Bizi biz yapan, bizi bizden eden seçimler.
Ben zorunda kalmadan birini öldürmeyi seçen biriydim. Ve bedenimi de ruhumu da çürütüyordu. Toprağa giren babam, öldürülen bendim.
Onu öldürmüştüm ama bilmediğim bir şey vardı. Onu öldürmek kendimde onu yaşatmak demekti. Bunu onun canını aldığım da ilk aynaya bakışımda anlamıştım. Çünkü görmüştüm, istediği şeye onu ulaştırmıştım. O benim aynada bu kişi görmemi istiyordu.
Kötü bir adamın önüne geçebilirdiniz ama kötü bir babanın gölgesi sizi her zaman takip ederdi çünkü o gölge bir süre sonra sizin gölgeniz olurdu.
Kendimi okulun bahçesinden dışarı attığım da nefes alamıyordum. Nefesim boğazıma kadar gelip orda tıkanıyordu. Beni boğan bendim.
Banka oturup başımı duvara yasladığım da ellerimle yüzümü kapattım. Kendine gel, Reha. Biraz olsun kendini bul.
"Reha."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAAT 11.24 yarı texting.
Genç Kurgu*tamamlandı.* Tam intihar etmek üzere olan bir çocuğa mesaj atsaydınız ne olurdu? "O gece." "Efendim?" "O gece bana tam saat 11.24 de mesaj attın. Ölecektim, Hayal. Eğer bir dakika sonra yazsaydın, ölecektim." Yüzümde silik bir gülümseme oluştu. "...