14. Suyun Ve Rüzgarın Dansı

82 12 13
                                    

Sarayın geniş balo odasına doğru Moltaine'in eşliğinde ilerlerken kalp atışlarım çizmelerimin yere her dokunuşlarında çıkardıkları tok sese eşlik ediyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sarayın geniş balo odasına doğru Moltaine'in eşliğinde ilerlerken kalp atışlarım çizmelerimin yere her dokunuşlarında çıkardıkları tok sese eşlik ediyordu. Neye daha çok şaşıracağımı bilmiyordum; Prens Viridian'ın dans etme yeminini benimle bozmak istemesine mi, eskiden bir kız kardeşi olduğuna mı, yoksa Krallık lord ve leydilerinin benim için kutlamaya gelmelerine mi?

 Aslında bu geleneksel kutlamanın bu yıl normalden daha erken yapıldığını duymuştum. Beni merak eden ve gerçekten iddia ettiğim kişi olup olmadığımdan emin olmak isteyen Krallıkların ricası üzerine böyle bir öne çekme olduğu konuşuluyordu. Hatta Gufların üzerindeki kötü lekenin kalkmasının benim sorumluluğumda olduğunu düşünüyorlardı. Eğer ülkeyi kurtaracak kişi bir Guf olursa insanların onları artık birer lanet olarak değil lütuf olarak gönderilmiş olacağına inanıyorlardı. Fakat her ne kadar bu kişi ben olsam da içimden bir ses buraya geldiğimden itibaren bu iyimser düşüncelere sahip kişilerden, Guflardan, bizatihi gördüğüm muamele insanların kıskançlığının ve kötümserliğinin her zaman diğer duygularından daha üstün gelecek bir yol bulduğunu söylüyordu.

Art niyetli düşüncelerimi susturup, heyecanımı bastırmak için merak ettiğim bir konuya el atmaya karar verdim. Prens Moltaine'nin bileceğini umarak ona danıştım. "Bu sabahki kahvaltı da Barış Kralını sordular. O krallık hakkında ne biliyorsun?"

"Onun hakkında oldukça heyecanlıydılar, öyle değil mi?" Benim hakkımda da ilk başlarda oldukça heyecanlı olduklarını söylememek için dilimi tuttum. Sadece başımla onaylamakla yetindim.

"Dünya bilindiği kadarıyla üç kısımdan oluşuyor; Geçilmez Topraklar yani komşusu olduğumuz ejderhalar ülkesi, Barış Krallığının hüküm sürdüğü topraklar ve içinde bizim de bulunduğumuz Sarai Ülkesi. Sarai Ülkesi Barış Krallığının hüküm sürdüğü ülke gibi birçok Krallıktan oluşuyor. Bizim topraklarımızda sihirli atfedilebilecek tek varlık sizlersiniz; guflar. İçinde tuhaf yetenekli kişiler barındıran tek krallık bizimkisi; Kuzey Krallığı. Diğer Krallıklar kendi krallığından olsa bile hiçbir gufu barındırmıyor, gerekirse sürgün ediyor. Bu yüzden diğer krallıklar tarafından ortak düşman atfedilmeye layık bulunan çoğunlukla bizim krallığımız yani Kuzey Krallığı oldu. Buna Geçilmez Toprakların başlangıcı olduğu söylenen ormanın Tanrının şansız olarak dünyaya getirdiği krallığımızın yanı başında olması da etki ediyordu. Fakat göz ardı ettikleri şey biz olmasaydık bu tehlikeyle baş başa kalacak olmaları. Biz adeta onlar için taarruzun ilk cephesi, bir duvar görevi görüyoruz. Barış Krallığı toprakları ise birçok çılgın varlıkla dolu. Kurt adamlar, vampirler ve niceleri... Onlar için tuhaflık en doğal şey. Gufların bu sabahki heyecanı da o yüzdendi. "

 Gufları bir tek Kuzey Krallığının kabul etme nedeni Geçilmez Orman'dan onları koruyacağımızı düşündükleri içindi.

 Prens Moltaine'in mimiksiz anlatışı ve tutarlı çıkarımlarını dingin bir sakinlikle yeryüzüne çıkarması bana onun başka bir yönünü göstermişti; yıllardır Kuzey Krallığına ayak basmayan önemli krallıklardan önemli kişileri peşinden getirebilecek diplomatik yönü. 

SUYUN VALSIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin