Başladığınız tarihi yazmayı unutmayın🩷
Oy verip yorum yapmadan geçmeyin lütfen iyi okumalar🌸
Ayağımı sıkan normal bir günde olsak beni asla rahatsız etmeyecek topuklu ayakkabılarım, bugün nedense beni oldukça rahatsız ediyordu. Belkide bugün kötü bir gün olduğu için rahatsız etmese bile öyle olduğunu hissediyordum.
Aslında şu an hiç de kötü bir gün olmamalı hatta hayatımın en güzel anlarından biri olmalıydı. Ne de olsa Evleniyordum değil mi?
Şu an son derece mutlu ve heyecanlı olmam gerekmez miydi?
Ama değildi. Çünkü ben bu evliliği istemiyordum. Her şey babamın başının altında çıkmıştı. Bir oyun kurmuştu ve benden de bu oyunun baş rolünü üstlenmemi istemişti. Resmen gelmiş bu evliliği kabul etmem için bana yalvarmıştı.
Ben Eslem Mahi Yılmazer. Hayatta babasından başka hiç kimsesi olmayan onuncu yaş gününde annesinin katili olan doktor Eslem.
Evet doktordum. İstanbulda özel bir hastahanede çalışıyordum. Dekorasyonunu kendim yaptığım güzel, lüks bir dairede yaşıyordum. Evden işe işten eve güzel sakin bir hayatım vardı.
Ta ki babamın yani bu dünyada en değer verdiğim kişinin Enes Yılmazer'in gelip bana ortağı Cihangir Demirkanla evlenmemi istediğini söyleyene kadar her şey mükemmel denecek kadar güzeldi.
İlk başlarda babamı sertçe reddedip bu konuda ona taviz vermesemde sonraları babamın yalvarmalarına dayanamamıştım.
Kimi kandırıyorum ki korkmuştum çok korkmuştum
Babamın kendine zarar vermesinden deli gibi korkmuştum. Babam 46 yaşında başarılı bir mimardı. Bu günlere gelmek Şirketine sahip olmak için çok büyük zorluklarla savaşmıştı. Sırf bana güzel bir hayat sunmak için çok uğraşmıştı. Hatta sırf ben üzülmeyeyim diye 30 yaşında annemi kaybettikten sonra evlenmemiş hiç bir kadını ciddi bir ilişkiyle hayatına almamıştı.
Gerçi anneme haksızlık ediyorum. Evet babam her ne kadar ben üzülürüm diye evlenmemiş olsa bile anneme olan dillere destan aşkıda onun tekrar evlenmemesinin en önemli nedenlerinden biriydi.
Babam bundan iki hafta önce bir akşam üstü evime gelip yirmi yıllık emeğinin iflasın eşiğine geldiğini ve ancak oldukça zengin bir şirketle ortaklık yaparsa bu yükten kurtulacağını söylemişti. Ama ortaklık sunduğu adam ortaklığı kabul etmek için ortaya bir şart koymuştu onun dediğine göre beni oğluyla evlendirirse ortaklığı kabul edicekmiş böyle bir saçmalığı kabul etmediğini düşündüğüm için sakince onu dinlemiştim.
Ama elimi tutup bana yalvaran gözlerle bakınca önce şaşırsamda sonra kesin bir dille reddetmiştim. Ama babam bu adamla ortaklığı kafaya koyduğu için beni zorlamaya devam ettmiş bu evliliğin sadece altı ay süreceğini sahte bir evlilikten ibret olduğunu söylemişti.
Babama neden ortağının babası olan Hünkar Demirkan'ın beni oğluyla evlendirmek istediğini sorunca benim eğtimsel başarılarımdan dolayı olduğunu söylemiş ölmeden önce oğlunun evlendiğini görmeyi istediğini eklemişti.
Babamın dediğine göre adam hastaydı ve 6 ay sonra ölücekti yani 6 ay idare etmem gerekiyordu. Sonra eski hayatıma devam edicektim. Babama olan sonsuz güvenim nedeniyle istemiye istemiye kabul etmek zorunda kalmıştım.
Babamı tanıyordum o 26 yıldır benim üzerime titremişti. Beni gözünden sakınmıştı lisedeyken yaptığım erkek arkadaşlarıma bile sırf ben üzülüyorum diye iyi davranıyormuş gibi yapsada beni başkasıyla paylaşmaktan oldukça rahatsız olduğunu anlardım. Babam bana bu hayatta en değerli varlıkmışım gibi davranırdı, üzerime titrerdi.
Küçükken hastalandığımda sabaha kadar gözünü kırpmadan başımda beklerdi böyle bir adamın bana gelip tanımadığım bilmediğim bir adamla evlenmem için yalvarması gerçektende otuz yıllık emeğinin iflasın eşiğinde olduğunu kanıtlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurgun(+18)
Teen FictionYanık kumral teninin ısısını hissediyor keskin kokusunu iliklerime kadar duyumsuyordum. Aramızda milimler vardı. Yutkunup gözlerini siyah harelerimde gezdirdi. Evet yine hiç yapmaması gereken bir şey yapıp cayır cayır yanan elini sıyrılmış tişörtümü...