+18!!
Dudaklarından akıp tenime değen her nefesi beni efsunluyordu. Mırıltılar eşliğinde tenimde hüküm sürerken hem inliyor hem de zevkle mırıldanıyordu.
Hava bu gecenin bana vaadettiği yoğun güneşli duygular silisesine nazaran yağmurluydu.
Odanın camına çarpan her yağmur damlası hissettiğim yoğun duygular silisesini arttırıyor bu namahrem diyebileceğimiz ama bizim için çok ama çok özel olan bu geceye iz bırakıyor aynı zamanda unutlumaz kılıyordu.
Sadece sokak lambalarının aydınlattığı karanlık odada ikimizinde hissettiği yoğun bir tutkuydu. Bizi mahveden ve asla doyum sağlatmayan yoğun, çıldırtıcı bir tutku.
Çırıl çıplak uzandığım saten çarşaflarla kaplanmış yatakta zevkle inliyordum. Ve bana bu zevki yaşatan adam aşık olduğum adamdı. Dili bedenimin her zerresine değerken dişleriyle izlerini kazıtmayı da ihmal etmiyordu.
Yoğun bir tutku barındıran sesi karanlık odada yankılandı.
"Dilimin değmediği tek bir yerin kalmayana dek tadına varacağım. Aleda."
Karanlık olmasından dolayı mıdır bilmiyorum ama hiç utanmadan çekinmeden onu hemencecik dar kuytularımda hissetmek istiyordum. Kadınlığımın onu sarıp sarmalamasını içimde en derinlerimde o doluluğu deli gibi istiyordum.
Onunla birleşmek teninin kokusunun üzerime sinmesini istiyordum. Altında ezilmek istiyordum. Çok çok daha fazlasıyla yanıp tutuşuyordum.
Cihangir boyun girintimden başlayıp göğüslerime kadar adeta vakumlayarak yalarken çoktan dikleşen göğüs uçlarımı tekrar tekrar ısırıp emdi.
Parmağı ise sınırlarımı alt üst edip bacak arama, ait olduğu yere yerleştirmiş içime onun için lavlar akıtan yere defalarca kez itip çıkarıyordu.
Sayamadığım kez beni orgazm etmişti. Ama ben artık onu istiyordum. Parmaklarını ve dilini değil bizzat onu. Ve gece başladığından beri kaç kez inlediğimi saymadığım şeyi tekrar istedim ondan.
"Cihangir ah.. ahh lütfeen"
Kurumuş dudaklarımdan dökülenlerden sonra aniden parmaklarını içimden çekip çıkardı.
Kafasının vakumladığı göğüslerimden ayırıp bana doğru çevirdi. Bu karanlıkta bile parıladayan tutkulu yeşil gözlerini gözlerime sabitleyip "daha değil güzelim son bir kez daha tadına bakmam lazım." Dedi.
Dudaklarıma yaklaşıp dilimi emerken inleyip kalçamı kaldırdım ve onun baksırın altında fırlayamak üzere olan erkekliğine sürttüm.
İnleyip kalçalarımdan tutu. Ve kendisini sertçe bana bastırdı. Bu arada hem dudaklarımı emiyor hemde kendisini bana bastırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurgun(+18)
Teen FictionYanık kumral teninin ısısını hissediyor keskin kokusunu iliklerime kadar duyumsuyordum. Aramızda milimler vardı. Yutkunup gözlerini siyah harelerimde gezdirdi. Evet yine hiç yapmaması gereken bir şey yapıp cayır cayır yanan elini sıyrılmış tişörtümü...