Merhaba arkadaşlar🩷 umarım beğendiğiniz bir bölüm olur❤️Oy verip, yorum yapmadan geçmeyin lütfen. İyi okumalar💜
Arabayı son sürat kullanıp, yanıma yaklaşmalarını engellerken bir yandan da aklımda onları nasıl alt etmem gerektiğine dair plan kuruyordum. Biraz daha onları süründürdükten sonra canım sıkıldığı için arabayı aniden durdurdum. Arabanın durmasıyla dibimde son hızla gelen araba ne olduğunu anlamayıp arabama çarpmıştı. Sarsılıp kafamı ön cama çarpsam da toparlanmam kısa sürmüştü.
Hemen aklımdaki plana uydum. Arabanın üst camını indirip arkamda şaşkın olan adamları taradım. Şu an elimde 8 kurşun vardı ki bu silah ve kurşunlar arabanın torpidosundan çıkmıştı.
4 kurşunumu harcadıktan sonra dikkatlice başımı camdan çıkardım. Ön koltukta oturan kişiler etkisizdi. Onları yaralamayı başarmıştım. Birinin ateş etmesiyle kafamı tekrar içeri eğdim. Evet, onları görmüştüm. Sadece iki kişiydiler önde etkisiz olanlarla birlikte dört kişi eğer bu ikisine de tam isabet sıkarsam iki kurşun bana fazladan kalırdı. Bana ateş eden adamlardan biri bağırıp"Cevdet oğlum hani bu kadın saf bir doktordu! Siktiğim şeytanın teki"dedi.
Diğer adam "abi nerden bileyim ben Demirkan'ın karısının da onun gibi piskopat olacağını"dediğini duydum.
Aptallar birazdan size o hafife aldığınız saf doktor Eslem Mahi Yılmazer'in kim olduğunu gösterecektim.
Az önce bana ateş aden adamın olduğu yöne doğru ateş ettim. Bir inleme sesi duymamala rahat bir nefes aldım. Şimdi sadece bir kişi kalmıştı. Kafamı kaldırdığımda onun da saklandığı yeri görmemele o tarafa doğru ateş ettim. Ve bingo bir inleme sesi daha. Galibiyet sevinciyle ateş ettiğim camdan arabanın üstüne tırmanıp ayağa kalktım. Silahımın ucuna üfleyip arabadan aşağı atladım. Evet, 4 aptalı etkisiz hale getirmiştim. Ama onlar yüzünden anlımı da sert bir şekilde ön cama çarpmıştım.
Yanlarına yaklaşınca daha ölmeyen birisinin olduğunu fark edip ona doğru eğildim. Göğüs altından yaralamıştım. Yaraya elimle bastırıp "kimin adamısın?"dedim sert ses tonumla.
Masum yüz ifademe bakan adamının şaşkınlıkla dudakları aralanmıştı. Kim bilir görüntümü nasıl hayal etmişti.
Dış görünüşüm her ne kadar eline diken batsa dünyaları ayağa kaldıracak bir kız gibi görünsede aslım öyle değildi. Sanırım Cihangir de dış görünüşumün masumluğundan dolayı bana bir şey yapacaklarından emindi.
Adamın yüzündeki şaşkınlık ifadesi yerini pis bir sırıtmaya bırakırken"aptal mısın sence ben bunu sana söyleyecek birine mi benziyorum?"dedi
Ona alayla sırıtıp doğrularak tüm gücümü ayağıma yükleyip yarasına bastırdım acıyla haykırıp "Adil"dedi.
Ama ben onu duymamış gibi yapıp "kim duyamadım"diye tekrardan yarasına bastırdım.
"Adil Yıldırım"diye avazı çıktığınca bağırdıktan sonra çok efor sarf etmiş olmalı ki bayılmıştı.
Arabama yaslanıp Cihangir'in gelmesini bekledim. O gelmezse bile adamlarının geleceğinden emindim.
Neyse ki beni çok bekletmemişlerdi. Arda arda gelen iki araba yarattığım enkazın yanında durdu.
Ne yalan söyleyeyim Cihangir'in gelme ihtimali gözümde çok düşüktü. Onun öfkeli deli danalar gibi arabadan indiğini görünce oldukça şaşırmıştım.
Bana doğru gelip "Neler oldu burda?"diye bağırdı.
Bağırmasını umursamadan oturduğum arabanın üstünde bacak bacak üstüne atıp ellerimle yarattığım enkazı gösterdim. "Yeterince belli olmuyor mu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vurgun(+18)
Teen FictionYanık kumral teninin ısısını hissediyor keskin kokusunu iliklerime kadar duyumsuyordum. Aramızda milimler vardı. Yutkunup gözlerini siyah harelerimde gezdirdi. Evet yine hiç yapmaması gereken bir şey yapıp cayır cayır yanan elini sıyrılmış tişörtümü...