22. Bölüm

8.8K 1.1K 317
                                    

yorumlarınızı böyle bekliyorum:')

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

yorumlarınızı böyle bekliyorum:')


Vapurun motoru durmuştu bu esnada. Hafif bir sallantı oldu.

"Gelmişiz," dedi Ahu, omzunun arkasından iskeleye doğru bakarken.

"Biraz bekleyelim istersen. Çıkışa yığılmanın bir anlamı yok bence, nasılsa ineceğiz."

"Haklısın. Titanic değil ne de olsa, batmıyoruz." Gergindi, bu yüzden gözleri kan çanağına dönene kadar ağladığı filmle bile dalga geçebilirdi. "Bu arada Titanic günümüzde yapılmış olsaydı, seferine ilk bilet alanlardan biri ben olurdum."

Arhan doğrulmuştu. "Ona ne şüphe. Hatta orkestrayla beraber yolcuları sakinleştirmeye çalışır, istek parça falan alırdın."

"Ama ben çok panik bir insanımdır, orkestra ile beraber bunu yapabilir miydim emin değilim."

"Aynı zamanda da bir o kadar fedakâr olduğunu düşünüyorum, yanılıyor muyum yoksa?"

Genç kız gülümsedi. "Sanırım öyleyim. Yapılacak bir şey yoksa güzel bir şarkı dinleyerek batabilirdim." Ayağa kalktı ve kalabalığın azaldığını gördü. "Peki sen? Bilet alır mıydın?"

Arhan yediklerinin poşetini alıp, hemen birkaç adım uzaklarındaki çöpe attıktan sonra arkasına baktığında, Ahu'nun peşinden geldiğini gördü. Eliyle önden geçmesi için merdivenleri gösterirken, kararsız bir şekilde şişen yanaklarındaki nefesini birkaç seferde bıraktı. "Hiç sanmıyorum."

Ahu, genç adam görmese de sırıtıyordu. "Canın çok tatlı diye yorumladım."

"Hayır hayır, kesinlikle alakası yok. Sen maceracı bir insansın, keşfetmeyi seversin; ben ise sadece tutkularımın peşindeyim. Ayrıca canım tatlı olsaydı, sanırım birçok hobimden vazgeçmem gerekirdi."

Kurulan platformu gören genç kız istemsizce yavaşladı, Arhan bunu fark etmese de ondan önce davranarak geçti ve yine Ahu'ya yardımcı oldu. İkisi de konuşmadan ve böylesine uyumlu bir şekilde hareket ettiklerini fark edince, birbirlerine kaçamak bakışlar atmıştı.

"Hobilerin neler?" dedi, alçak bir ses ile. O anın etkisinden kurtulmak istediği her halinden belli oluyordu. Hızlı ve telaşlı bir şekilde konuşmaya devam etti: "Dur tahmin edeyim, karma dövüş sanatları mı?"

"Dövüşmeyi hiç sevmem. Kavgalardan haz almıyorum. Tabi bu dala gönül verenlere saygım var fakat dediğim gibi benlik değil. İlgi alanım daha çok arabalar."

"İnan bana hiç şaşırmadım! Off-road mı?"

"Severim. Aynı zamanda federasyon sürücü lisansım var."

Ahu'nun yürürken kaşları çatıldı, Arhan'a baktı. "Ne lisansı?"

"Ralli."

"Sen şaka yapıyorsun?!" dedi, saf bir şaşkınlıkla. "Pilot musun?!"

Dört DuvarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin