Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"e nihayet!!" alkışlarınız gifteki gibi biliyorum... 🥲
uzun bir aradan sonra merhaba, biraz mahcubum fakat imzalar, Türkiye gündemi derken bir türlü Dört Duvar'ın başına oturacak mental sağlığı bulamadım kendimde. anlayışınıza sığınıyorum. tekrar aynı düzende devam edeceğiz. bu bölüm biraz kısa ve çerezlik oldu, o yüzden bayrama kurban olacağımız bir bölüm daha gelecek❤️
iyi okumalar, yorumlarınızı bekliyorum! yıldıza basmayı unutmayınız!
Rümeysa unicornlu göz bandını alnına doğru çekmiş, pür dikkat sabah stalkını yapıyordu.
Tam bu esnada odasının kapısı hışımla açılmıştı.
O kadar korktu ve panik oldu ki, telefonunu yatağa atıp, can havliyle dizlerinin üstünde doğruldu. Alnındaki bant, ani hareketleri yüzünden tekrar gözlerine inerken bir çığlık attı. "Kimsin sen?!"
"Ahu ben, sakin ol Rümeysa!"
"Göremiyorum!"
"Göz bandın düştü çünkü!"
Rümeysa titreyen elleriyle bandı çıkardı ve öfkeli bir şekilde genç kıza baktı. "Böyle bir şey olabilir mi ya? Ben sizin odanıza girerken kendimi Osmanlı dönemindeki hizmetkârlar gibi hissediyorum, sen paldır küldür odama dalıyorsun!"
"Özür dilerim, Arhafobim tetiklenmiş uyandım."
"O ne?"
Çeşmiahu ağlamaklı bir ifadeyle kapıyı kapatırken, küçük adımlarla gelip, yatağın ucuna doğru oturmuştu. "Dün..."
"Ah, dün!" Rümeysa heyecanla emekleyerek, genç kıza yaklaştı. "Harikaydınız! Dejavu yaşadım sanki. Bu ev büyülü. Güzel şeyler hep burada başlıyor. Özellikle de gece yarısından sonra."
"Ben bir şeyler hatırlıyorum. Hem de çok net."
"Ne tesadüf bende!" dedi, hızlı bir şekilde. "Çok sevdiğim iki oyuncunun başrol olduğu bir yaz dizisi izliyor gibiydim! Ahhh, özellikle o kucakta eve taşıma sahnesi..."
"Kucakta mı?!"
"Arhan Bey'in sana bir bakışı vardı... Görseydin, oracıkta erirdin!"
"Rümeysa sus lütfen!"
"Ay asıl sen sus, tribe gireceksen odadan çık lütfen!"
"Tamam kızma," dedi Ahu, sessizce.
Rümeysa fazla çıkıştığını fark etmiş gibi yanaklarını şişirdi ve gözlerini yumdu. Tekrar genç kıza baktığında, daha dingin bir ifade vardı yüzünde. "Anlatmak ister misin?"
