"Arkadaşlar, şimdi planı anladınız amacımız en sakin şekilde bitirmek bu okulu." demişti Hongjoong hyung.
İşte aylarca uğraştığımız plan bu şekilde son bulacaktı.
"Hepinize burda kalma izni veriyorum bu gece ancak yarın görev olduğunu unutmayın!" Hongjoong hyung uyarmıştı.
"San ve ben benim odamdayız! " demiştim hızlıca ardından San'ı odama doğru çekiştirmiştir.
"Tamam Woo geldim geldim çekiştirme." bir yandan gülüyor bir yandan danana laf yetiştirmeye çalışıyordu.
"Yah!" demiş ben de gülmeye başlamıştım.
"Hadi Woo uyuyalım artık çok güldük." demişti San.
"Hyung,ben kıyafet vereyim istersen." demiştim ben ve zaten minicik olan odamda dolabıma ilerlemiştim.
"Bebeğim, çok sıcak hava sadece pantolon getirsen olur." demişti San uzandığı yataktan. Belli ki çok yorulmuştu.
Hızlıca üstümü değiştirmiştim. Yatağa baktığımda San'ın uyulmadığını görmüştüm.
"San, Sanie uyan hadi." hafifçe sarsıyordum
Uyanmış etrafına bakınmış ve beni gördüğünde çok içten gülümsemişti.
"Yahu hangi ara bu kadar daldın?" demiştim hızlıca derin uykuya dalmasına şaşırarak.
"Aşkım sen gittin de gelmen uzun sürdü. Hem ben en son iki gün önce düzgünce uyumuştum." demişti esnerken. Ardından ben hiçbir şey diyemeden üstümü değiştirmişti.
"Hadi gel Woo yarın için güç kazanmamız lazım!" demiş beni kolumdan çekip yatağa düşürmüştü.
"Sen niye iki gündür uyumuyorsun?"
"Planı nasıl öne çekmiş olabilir sence? Dünden beri Mingi ile hazırlık yapıyorduk. Sadece yollar sırasında uyudum." demişti iyice gözleri gidiyordu. Bu yüzden daha da uzatmadan kafasını göğsüme bastırmıştım uyusun diye.
Esnemiş "İyi geceler sevgilim" demişti.
"İyi geceler bir tanem." demiştim düzgün nefeslerini hissedince.
Ardından çok da uzun olmayan bir süre sonrasında ben de uyumuştum.
Ertesi Sabah
"Wooyoung,woo uyan sevgilim."
Yüzümde sıcak nefeslerle uyanmıştım. İçimde bir huzursuzluk vardı.
"San-ah bitiyor mu bugün her şey?" inanamıyordum. Bizim üç senedir uğraştığımız şey bugün umarım ki bitiyordu.
"Bitiyor sevgilim bitiyor." demişti San da ve gelip alnımdan öpmüştü.
"Hadi gelin!" içeriden Seonghwa hyungun bağırış duyulmuştu. Hormonlar yüzünden bütün duygularını uçlarda yaşıyordu. İkiletmemek için hızlıca gitmiştik.
"Yarım saatimiz var sandviçleri hazırladı Mingi ve Yeosang yolda yiyeceğiz şimdi son kez planın üzerinden geçeceğiz ardından hızlıca hazırlanacağız." demişti Hongjoong'un hyung. Ardından yüzüncüye planı anlatmıştı.
"Seonghwa ve Yunho siz arabadasınız ne olursa olsun çıkmayacaksınız!" demişti Hongjoong'un hyung konuşmasını bitirirken. Gergindi. Gergindik.
Ardından kalkmamızı ve giyinmemizi söylemişti. Akşam Mingi hyung ve Jongho getirmişti görevde giyeceğimiz bütün her şeyi.
San ve ben odama geçmiş giyiniyorduk. İçime kötü bir his girmişti. Korkuyordum şu an.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Utopia ✔️
FanfictionKızının minnacık olan elinden tutmuştu genç bir yandan da sevdiğiyle konuşuyordu "neden" diyordu "neden yaptın bunu bize, neden bıraktın bizi?" Hıçkırıklarını ve ağlamalarını içinde tutmaya çalışıyordu kızı için ancak nafileydi, arkadaşları onu böyl...
