8| Desire |M|

80 3 0
                                    

Bu bölüm +18 sahne içeriyor okumak istemeyenler için ~ işaretli kısmı okumadan sondaki kısmı okuyabilirler hepinize iyi okumalar.

________________________________

~~

San'ın son sözleri ile ortam daha da bir ısınmıştı. Şu an onun kucağındaydım elleri tişörtümün içinde ve dudakları boynumdaydı. Dudaklarımın daha da bir şiştiğini hissediyordum. Güneylerime doğru kanın indiğini de öyle.

Ellerim San'ın ensesindeki saçlara çıkmıştı. Onu bedenimde daha da çok hissetmek istiyordum bu yüzden kafasını boynuma doğru biraz daha bastırdım. Yetmiyordu o da benim gibi düşünmüş olacakki yavaşça geriye doğru çekildi. Elleri tişörtümün içinden karnıma doğru gelmiş ve yukarı doğru çıkmaya başlamıştı.

Vücudumun sıcaklığı ne kadar olursa olsun elleri değdiği noktaları yakıyordu sanki. Bir eli göğüs ucuma gelmişti. Oradan hassasiyetim olduğunu bilmiyordum. Ancak gelen hamleyle küçük bir inleme ağzımdan kaçmıştı. Sesi duyduktan hemen sonra gözleri gözlerimi bulmuştu ve ben bu geceden sonra yarın bitap bir halde olacağımı anlamıştım.

Hızını kesmeden diğer eliyle tişörtümü çıkartmıştı. Gelen soğuk havayla titremiştim fakat karşımdaki alev topu yüzünden bu uzun sürmemiş ve dudaklarını boynumdan köprücük kemiklerime, köprücük kemiklerimden de göğsüme doğru indirmişti.

Diliyle oluşturduğu ıslak yol hava ile etkileşime girdikçe vücudumdaki minik titremeleri durduramıyordum. Ama bu titremelerin üşümekle alakası olmadığını da biliyordum.

İnlememek için alt dudağımı ısırıyordum. San bunu fark ettiğinde bir eliyle uzanıp dudağımı dişlerimin arasından kurtardı ve:

"Bu gece sesini duymak istiyorum, en yoğun haliyle."

Diye fısıldadı. Söyledikleri ve ellerinin gittiği noktalar yüzünden yüksek seste bir inleme bırakmıştım ortaya. Tavrım hoşuna gitmiş olacakki yüzündeki sırıtış daha da artmıştı.

Çok pasif kaldığımı hissedip olduğum kucakta daha ne kadar yaklaşabileceğimden emin olmasam da ilerlemiş ve altımdaki minik tepenin üstüne oturmuştum. Boğazından hırlama gelmişti neredeyse ve elini kalçama getirip sıkıca tutmuştu. Yavaş hareketlerle, üstünde olduğum vücutta ileri geri hareket ediyordum. Kollarım boynuna sarılıydı onun elleri de kalçamdaydı. Belli bir ritim bulmuş ve bir süre üzerinde oyalanmıştım.

Bir reddeden sonra ise dizlerimdeki gücü kaybettiğimi hissetmiştim o da bunu anlamış olacak ki yerlerimizi değiştirdi. Artık benim sırtım yatakta o ise kollarından destek alarak üstümdeydi. Dizleri üzerinde doğrulup kendi tişörtünü de çıkarttı.

Evet daha önce birkaç antrenmanda da üstsüz görmüştüm onu ama gün geçtikçe vücudu gelişiyor gibiydi. Geniş omuzlardan, karın kaslarına oradan da incecik beline, gözlerimle taramıştım her tarafını. Ellerimi karın kaslarına götürmüştüm. Bende de vardı ancak onun ki kadar şekilli değildi. Belirginleşmiş çizgilerin üzerinden geçiyordum parmak uçlarım ile.

Parmaklarımın altında kasıldığını hissetmiştim. Elimi daha da indirmiştim taa ki eşofmanının başlangıcına kadar. Gözleriyle kilitlemişti beni. Ne yapacağımı bekliyordu sakince.

Üstündeki eşofmanı yavaşça indirmeye çalışmıştım.

Gözleriyle yapacağını yapmıştı zaten, yanmıştık bir kere dönüş yoktu.

Dizlerine kadar çektikten sonra geriye kalanını kendisi çıkartmıştı. Gözüm altındaki şişliğe kaydı.

Aklımdakini yapmak için ellerimi başımın yanındaki kollara koydum ve bu sefer de ben yerlerimizi değiştirdim. Üstünden yavaşça aşağı doğru indim.

Utopia ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin