10 ay sonra"Hyung emin misin her şey tamam mı?" demiştim etrafta koşuştururken.
"Hazır Wooyoung sakin ol bir önce, otur şimdi nefes al terlemek istemezsin eminim ki." demişti Seonghwa hyung.
Düğündeydik. Kendi düğünümde.
"Hyung, bak emin misin eksik bir şey yok değil mi?" demiştim yine.
Yunho hyung benim mızıldanmama dayanamamış olacak ki oturtmuş ve bir şey söylememe izin vermeden Sumin'i vermişti kucağıma. Rahatladığımı hissetmiştim. Ardından çok geçmeden kapı çalmıştı.
"Wooyoung hazır mısın?" Yeosang sesleniyordu.
"HAYIR DEĞİLİM!" demiştim. Yeosang da bizden gelen tepkiyle kapıyı aralamıştı.
"Hazırsın oğlum noldu?" Demişti hayretle.
"Yeosang ben yapamayacağım."
"Ne demek yapamayacağım, Wooyoungie adam tanıdığın adam birlikte yaşadığın kişi yahu!"
"Wooyoungie, Yeosang haklı kaç senedir birlikte yaşıyoruz zaten ne oldu bir tanem?"
"Seonghwa hyung ya benden soğursa San?"
"Wooyoung şimdi çarpacağım ağzına yahu yeter düşünme artık öyle bir şey olmayacak." Kaç senelik arkadaşımdı Yeısang ama nadirdi böyle konuşurken görmek onu bu yüzden korkmuştum açıkçası.
Zaten sonrasında da kapı çalmıştı.
"Hyung, Hongjoong Hyung bekliyor." demişti Jongho.
Hongjoong Hyung beni götürecekti San'ın yanına kadar. Teknik olarak ne benim ailem ne de San'ın ailesi vardı bize büyüklük edecek bu yüzden Hongjoong hyungun kolunda gidecektim. Kafamı sallamıştım ve son kez üstümü kontrol etmek için aynaya bakmıştım.
San ile beyaz giyineceğimize karar vermiştik ama ne ben onun giyeceği şeyi ne de o benim giyeceğim şeyi bilmiyorduk. Beyaz tül bir gömlek giymiştim üstüme, pantolon olarak da beyaz bir kumaş pantolon giymiştim. Kemer ile belimi inceltmiş ve saçlarımı da kıvırcıklaştırmıştık. Düzgün göründüğüne karar verince kapıyı aralamıştım ve beni bekleyen Hongjoong hyungun koluna girmiştim.
Seonghwa Hyunglar ben çıkınca hızlıca gitmiştiler salona. San ile kararlaştırmıştık, büyük bir salon ve şaşaalı kıyafetler istememiştik. Zaten konuklarımız da çok azdı. Bizimkiler vardı bir de ajanstan birkaç tanıdığımız vardı sadece. Deniz kenarında tahtalardan yapılmış odaları olan bir yer bulmuştuk ve kiralamıştık. Sahilde olmasını istemiştik en özgür olunan yerde. Zaten prosedür kısmını Kore'de hala yasal olmadığı için Hollanda'da yapmıştık sadece eğlenelim diye düğün yapmaya karar vermiştik. Ben bunları düşünürken çıkmıştık odaların bulunduğu kısımdan.
San's pov.
Gergince bekliyordum Wooyoung'un gelmesini. Sahilde hazırladığımız alana bakmıştım gelenleri görmek için, sandalyelerle dizmiştik. En yakınımızda Seonghwa ve Hongjoong Hyung için bir alan ayırmıştık. Onların arkasında ise kalan altılı vardı. Arkalarında ajanstan Yeonjun ve sevgilisi Soobin yanlarında da onların takım arkadaşı olan Beomgyu, Taehyun ve HyuningKai vardı. Onların arkasında Yeosang'ın şu an çalıştığı kafedeki arkadaşı Sua ve Siyeon noona vardı. Bu ikili de çok çılgınlardı, tamamen rastgele tanışmıştık onlarla. Yanlarında da Chenyeol hyung ve Baekhyun Hyung vardı, onları da ajanstan tanıyorduk favori çiftimdi. Ardından Jongin Hyungu görmüştüm eşi Kyungsoo Hyung ile oturuyorlardı. Onlar da Seonghwa ve Hongjoong hyungun çalıştığı ofiste çalışıyorlardı. Bir gün onları ziyarete gittiğimde tanışmıştım ikisiyle ardından Jongin Hyung ile abi kardeş gibi olmuştuk. Yanlarında da Minghoa Hyung ve Joshua Hyung vardı. Onlarla da ben iş arkadaşıydım. Jihyo Noona ve Daniel Hyung da onlarla aynı hizada oturuyorlardı, Wooyoung'un çalıştığı restoranın sahipleriydi onlar.. Ryujin ve Yeji de kapıda bekliyorlardı, konuklarımızın çocukları da oradaydı. Dikkatim kapıdaydı artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Utopia ✔️
Fiksi PenggemarKızının minnacık olan elinden tutmuştu genç bir yandan da sevdiğiyle konuşuyordu "neden" diyordu "neden yaptın bunu bize, neden bıraktın bizi?" Hıçkırıklarını ve ağlamalarını içinde tutmaya çalışıyordu kızı için ancak nafileydi, arkadaşları onu böyl...