otuz iki

315 15 9
                                    

Medya: Meyra  🧡

***

''Allah'ın belası ya'' diyerek telefonu yatağa bıraktım. Mesajlarımızı 2. kez okumuştu. Bana emir vermezdi. Onu sevmem, birbirimizi sevmemiz bir şey değiştirmiyordu. Ama onun Umut olduğuna emindim. Bi anlık sarhoş olmamla mesaj atmıştı. Ben de ona  seni seviyorum demiştim. Seviyordum onu ama bana böyle davranması hoşuma gitmemişti. Bence haklıydım.

Kapının sertçe çalınmasıyla yerimden kalktım. Kapıya doğru yürürken söyleniyordum. ''Ne var ya, geliyoruz iste'' Kapı hala çalmaya devam ediyordu. Kapıyı açıp kim olduğuna bakacakken üzerime birinin atlamasıyla hiç bir şey anlayamamıştım.

Üzerime atlayan kişiyi sesinden tanımıştım. ''Meyra yengoşum  sen neden Umut'unu üzüyorsun, kaç günden beri yazmamışsın?'' Evet bunu söyleyen Mert'ti. Genelde bana karşı aşırı soğuktu. Ve şu cümleye takılmıştım. ' yengoşum' Onlar nereden biliyordu ki? Lan yoksa herkes mi biliyordu?

''Ne? Siz nereden biliyorsunuz ayrıca sevgili olmadık'' dediğimde güldü. ''He he aynen, ben de inandım'' dedi ve durdu. ''Gerçekten sevgili değil misiniz lan?'' dedi şaşkınca bana döndü.

''Değiliz, yengen değilim yani'' dediğimde yüzündeki hayal kırıklığı çok masumdu. ''Gerçekten mi? İnanmam, hemen şimdi Umut'u buluyorum özür dilettiriyorum'' dediğinde az önce kapattığım kapı çalmıştı. Mert ben kapıya uzanmadan o çoktan açmıştı. Karşımda kesinlikle onu görmeyi beklemiyordum. Umut bakıyordu gözlerime. 

''Meyra?'' dediğinde ona bakmadan mutfağa yürüdüm. Abim mutfakta otururken ona baktım. ''Kim gelmiş Meyra?'' diye sordu. ''Hoşlandığım kişi'' dediğimde gözlerini büyüttü. ''Şu konuştuğun kişi mi?'' Başımı salladım. Ben dolaptan bardak almak için uzanırken o kapının yolunu tutmuştu bile.

''Meyra, canım yengem az gel , lütfen'' diye bağırıyordu içeriden Mert. Gözlerimi devirerek kapıya yürüdüm. Abim Umut'a sarılmış ''Canım benim hoş geldin '' diyordu. ''Az sal abi çocuğu'' dedim abimin kollarından tutarak geriye çektim. Umut'un önüne geçtim.

''Anonim'im'' dedim gülümsedim. ''Allah senin belanı versin'' dediğimde parmak uçlarımda yükseldim, gözlerimi kapatarak dudaklarımla dudaklarını kapattım. Dudakları dudaklarımı yakıyordu, kalbim çok hızlıydı. Ellerini yavaşça belime yerleştirdi. Kısa tişörtümden tenime dokunabiliyordu. Yanıyordu her tarafım. 

Ondan ayrıldığımda gözlerine baktım. Aşırı şaşkındı. Aşırı hem de. Biraz sonra konuşmuştu. ''Allah tatlı belamı vermiş zaten'' dedi ve güldü.

***

Aklıma Sedef'im ve Alaz'ım geldi

💜

Saçmalık Numara| texting ✔ [Düzenlenecek]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin