Çağrı'dan
"Duru yok"
Sinan'ın tedirgin sesi ile ona döndüğümde arkasında olmayan Zeynep beni endişelendirmişti.
"Siz 3 aptal beni kilitlemeseydiniz burda olacaklardı. Gerizekalı Zeynep'in ilk kuralı neydi?"
Hazal'ın sesi korkutucu olsa da benim daha büyük korkularım vardı. Zeynep yok ne demekti ve ceza sistemi neydi? Komutanı Zeynep için atlamıştı ve bu Zeynep'in suçu değildi.
"Dua edelim Hakan uyansın. Ondan başka kimse bize Zeynep'i kolay kolay vermez."
"Neden?" Sesim fısıltı gibi çıksa da ikisi de beni duymuştu. Aldığım nefes bana batarken Hazal'a baktım, o gözleri ile anlatırdı herşeyi ancak karanlıktan başka bir şeyi görmemek sinirlendirmişti.
**
Sorgu odasındaki arkadaşıma bakarken derin bir nefes aldım.
"Mete nerede bu yer ?" Sıkıntılı bir nefes verirken yerinde dururken yine sessiz kaldı.
"Mete emrediyorum söyle." Kafasını sallayarak reddettiğinde sinirlerim iyice bozulmuştu.
"Seni hapse attırırım Mete. Bunu yaparım biliyorsun." Mete'nin gözleri bana döndüğünde söylemeyeceğini anlamıştım.
Odadan çıktığım anda Ali'ye çevirdim kafamı, bakışları buğuluydu.
"Komutanım söyleyemez en iyi siz bilirsiniz" Sesindeki mahcubiyetin bana hiç bir katkısı yoktu.
"Bildiklerim ya da bilmediklerim şu an sevdiğim kadını esir ediyor. Yani gerekirse tüm kainatı sikerim yine de bulurum onu"
"Komutanım" gözlerinden geçen güven dalgasını hissederken. Yanından geçip gittiğim ekibim çoktan nizami duruşa geçmişti.
**
Yazar'dan
Çağrı gideli kaç gün olmuştu bilmiyordu. Bir çok özel istihbarat yerlerini bulmuş ancak onların içinde Zeynep'in olmadığını da öğrenmişti.
Parmaklarındaki boğumlar sıkılmaktan beyazlarken eklemleri üzerindeki yaraların kabukları zorlanıyordu.
"Zeynep Sarı nerde?" Girdiği son yerdeki adamın boğazlarını sıkarak sorduğu soru cevapsız kaldıkça parmaklarını daha da sıkıyordu.
Birçok adamı indirerek girdiği yerden tekrar cevapsız çıkarsa burayı ateşe verecek kadar kararlıydı. Çalan telefonu ile adamı sağa fırlatırken yanıtladı telefonunu.
"Hakan uyandı Çağrı. Zeynepleri almaya geldi buraya gel." Hazal'ın neşeli sesiyle söyledikleri Çağrı'yı mutlu ederken adımlarını yerdeki adamların yanından geçirerek geldiği arabasına ilerledi.
Uzun yoldan sonra zeyneplerin evinin önüne geldiğinde birkaç büyük adımla dış kapıya ulaşmıştı. Açılan kapıyı gülerek açan Hazal'ın suratı düşmüştü.
"Zeynep'ler sanmıştım."
"Gelmediler mi?" Çağrı'nın sesi tedirgindi. Buraya gelmemesi ve hala Zeynep'i araması gerektiğini düşünüyordu.