Son sınıfın ilk günü okula giren motorların yüksek sesi ile bahçede olan Duru, Ali ve Cemre girişe baktı. Bir motordan Berk inerken Hazal hızla arkadaşının yanına giderek selamlaştı. Diğer motordan inen kız ve erkek kaskları çıkardıklarında bahçedeki üç kişi şaşırmıştı.
İki yıl önce okuldan giden Zeynep ve Sinan karşılarında duruyorlardı. Zeynep'in uzun ve düz kullandığı saçları küt ve kıvırcık hale gelmişti. Sinan'ın boyu uzamış, giyimi değişmişti. Hazal ile selamlaşan ikili okula doğru ilerlerken attıkları her adımda geçmişleri ile yüzleşiyorlardı.
Okul müdürünün odasından çıkan ikili ezbere bildikleri koridora girdiler, Vefa'nın son kez yürüdüğü koridora. Zeynep kendi sınıfına girerken Arap tam karşısındaki sınıfa ilerledi. Kapıdan içeri giren Zeynep'i gören herkes fısıldaşmaya başlamışlardı.
"Ne yüzle geliyorlar buraya?"
"Şuna baksana nasıl dik tutuyor başını."
"Nefret ediyorum bu kızdan"
Onlarca fısıldaşma Zeynep'in kulağına geldiğinde yüzünde gülümsemesi vardı. Bir zamanlar ağlayarak kaçtığı bu okulun içindekilere yaşattıklarını yaşatmadan mezun olmayacaktı.
"Zeynep'cim tekrardan hoş geldiniz. İstersen kendini tanıt"
Bir zamanlar sevdiği edebiyat öğretmenine baktı, Vefa'ya inanmayan edebiyat öğretmenine. Gülümsedi, karşısındaki kadın ruhsuz gülümseme karşısında yerinde rahatsızca kıpırdandı.
"Herkes tanıyor zaten zaman kaybetmemize gerek yok bence."
Duydukları soğuk sesle fısıldaşmalar kesilmişti. Herkes Zeynep'in farklı biri olduğunu anlayacak kadar tanımıştı iki yılda kızı ve o kız hafızalardan silinmemişti. Zeynep Cemre'nin tam yanındaki sandalyeye oturdu. Gözlerini bahçede basketbol oynayan Ali'ye dikti.
Ali, ilk kalp acısı olmasa da en büyük yangını olarak mazisinde kalmıştı. Onu bir gece bir iddia uğruna sevdiğini söylediğinde, tüm okulda kızın babasızlığı ile dalga geçtiğinde bitmişti o yangın. Tozlu raflarda üstü çizili olan ilk isimdi. Ali bir sözle, bir bakışla; bir insan nasıl ölürmüş anlayacaktı.
Yanındaki Mavi'ye döndü bakışları, kızın kendisine bakmak istediği bariz belliydi. Gözlerini sınıfta gezdirirken tam gözlerine bakan kızı gördü. En yakın arkadaşı ona hala büyük bir kırgınlıkla bakıyordu, tek bir farkla o gözler özlem doluydu. Göz kırptığında gülümsedi Mavi, sonra iki kız önüne döndü.
Teneffüs zili çaldığında Berk Zeynep'in yanına gelerek kızı aldı. Kantine inen ikili sessizdi, onlara bakan insanlar ise çok gürültülü. Berk kızı kendisine çekerek kolunu omzuna attı.
"Zeynep sakın takma, bilirsin bizim okul konuşur konuşur sonra da unutur"
Merdivenlerden çıkan Ali Zeynep'in ruhsuz kahkahasını duydu.
"Berk benim için endişelenme. Bu okulun yaptıkları yüzünden intihar eden kız değilim artık"
Duyduğu cümleler ile yukarıya bakan Ali Zeynep'in buz gibi gözleri ile karşılaştı. Tek bir duygu belirtisi belirtmeyen gözler onun gözlerini hapsettiğinde, kendisine yaklaşan Zeynep'in yine sesini doldu kulaklarına.
"Ben babam tarafından sevilmediğini gerçeğinin koridorlara çarptığında yeni bir başlangıç yaptım. O başlangıcı yaparken her şeyi yıktım "
Ali'nin yanından geçip giden Zeynep kantinde onu bekleyen Berk'in yanına oturdu. Ali ise merdivende Zeynep'in bıraktığı etki ile donmuştu. Merdivenleri çıkarak Duru ve Cemre'nin yanına gittiğinde bembeyaz suratlı arkadaşları ile karşılaştı.
"Sinan ve Zeynep'i acilen göndermemiz gerekiyor"
Cemre'nin kurduğu cümle ile arkadaşına bakarak omuz silkti. Zeynep'i beğendiği bir dönem olsa bile geçmişti.
"Ne yapalım ? Bu sefer de Duru aşık etsin kendine Sinan'ı, uğraşamam Zeynep'le"
"Zaten Zeynep'te senle ilgilenmez"
Ali kaşını kaldırarak Cemre'ye baktığında Cemre'nin bahçedeki bir noktayı gösterdi. Zeynep'in etrafındaki erkeklerle sohbet ettiğini gördüğünde güldü.
"Kıskandırmak çok eski bir yöntem bilir misin?"
"Ali ben kıskandırmak için olduğunu sanmıyorum. Bu kız seni unutamamış olsaydı yazmaz mıydı hiç sana? Belli ki bitirmiş seni."
"Duru, Duru hiç bir kız benim etki alanıma girdiğinde kurtulamaz bilmiyor musun?"
Duru omuzlarını hareket ettirerek tepki verdi. Zeynep'in Ali'yi bıraktığı çok anlaşılırdı, mesela şuan Ahmet'e numarasını verirken yaptığı gülümseme ile flört ettiğini bağırıyordu.
"Düşünün, bu ikisini bu okuldan göndermemiz gerekiyor. Yoksa ikisi de sahip olduklarımızı ellerimizden alıcaklar."
Yukarıdaki üçlü yapıcaklarını düşünürken Zeynep ise erkek kalabalığının içinden sıyrılmıştı. Ona gülerek bakan üçlüye orta parmağını göstererek okula ilerledi.
Önder gördüğü kıza bakarken iç çekti. Zeynep, Sinan ve Vefa'ya olanlara engel olamadığı için kendisini suçluyordu. Sınıfına ilerleyen Zeynep, onu bekleyen süprizden habersiz bir şekilde sınıfa girdiğinde üstüne dökülen buzlu su ile karşısına baktı. Ona gülerek bakan Ali kızın tepkisizliği ile ciddileşti.
"Hoşgeldin demek istedim. Sonuçta eski sevgilime hoşgeldin süprizi yapmasam olmazdı."
Zeynep gülerek çantasını açtı, her şeye hazırlıklı geldiği için şanslı hissediyordu. Eline aldığı yeni çözülmüş buz gibi soğuk suyu Ali'ye fırlattı. Islanan Ali sinirle kızın üstüne yürürken Zeynep bir milim gerilememişti.
"Hoşbuldum. Umarım sende benim süprizimi beğenmişsindir"
Ali kızın burnunun dibine girmesine rağmen Zeynep'in sakince söylediklerine iyice sinirlenmişti.
"Sana bu kadar yakınken konuşabilmen de bir ilerleme Zeynep. Eskiden titrerdin."
Zeynep şuh bir kahkaha attı. Karşısındaki Ali'ye daha çok yaklaştı.
"Eskiden bu kadar yakınken titriyordum çünkü seni seviyordum. Şimdi sana yakın olsam bile kalbimin ritmini değiştiremiyorsun."
Ali'yi iterek gerilemesini sağlayan Zeynep. Gözleri ateş saçan Ali'nin gözlerine bakıyordu. Ali ise Zeynep'i inceliyordu. Zeynep değişmişti ve Ali bu değişimi sevmemişti.
"Unuttuklarını hatırlatmak isterim Zeynep. Ne diyordun sen dudaklarım çok tatlıydı değil mi? Özlemişsindir."
"Başka tatları tattığımda, tattığım en anlamsız adam olduğunu anladım."
Ali'nin utanmasını beklediği Zeynep'in böyle bir cümle kurması kimse tarafından beklenmiyordu. Zeynep karşısında şaşkına dönen çocuğun yanından geçerken fısıldadı.
"Bırak artık Ali. Yaşandı ve bitti, uzatma."
Yavaş adımlarla sınıftan çıkan Zeynep'in beyaz okul gömleğinin içindeki iç çamaşırı gözüküyordu. Dönen bakışların, beğeni ile onu süzdüğünün farkındaydı. Berk'in sınıfına girerken gözlerine tutulan tişört ile elin sahibine baktığında tanımadığı küpeli çocuğu inceledi.
Ali ikiliyi koridorun başında izlerken, tişörtü alan Zeynep'i gördü. Sırtı dönük çocuğun kıza birşeyler söyleyip güldüğünü gördüğünde sinirlenmişti. Zeynep karşındaki çocuğun omzundan geriye baktığında dudaklarında gülümseme sönmüştü.
"Teşekkür ederim."
Elinde tişört ile Berk'in yanına gittiğinde onu şaşkınlıkla izleyen ikiliye kalkmaları için işaret yaptı. Berk ve Sinan kalkarak Zeynep'in arkasından sınıftan çıktığında Zeynep adımlarını durdurup arkadaşlarına döndü.
"İlk hedefimiz Ali. Bırakalım da kendi oyunu için beni kendine hala aşık sansın."
+70 yoruma yeni bölüm
