7

220 19 96
                                    

Yaslandığı soğuk mermerle uyumlu toprak parmaklarının arasından süzülürken, yanakları ıslanmıştı. Buraya her geldiğinde tekrar tekrar yüzleşiyordu kaybıyla.

Bir daha üç kişi oturamayacakları masa, yaralarını sorgulamadan kabullenen bir dost, yağmurlu gecelerde penceresinde uyuyana kadar masal anlatacak abisinin olmadığıyla. İnançlarla, insanlarla hatta Vefa'ya uyku olan toprakla bile ödeşmeliydi.

Acıyan gözlerindeki yaşları geri çevirmek için gözlerini karanlıktan yıldızlı gökyüzüne çevirdi.  Vefa'nın en sevdiği yıldızlı gökyüzüydü, sonsuza kadar yattığı yerden izleyecek, hatta onları sayacak kadar yıldızlı olan gökyüzüne gülümsedi.

"Akşamı sabırsızlıkla beklediğine eminim"

Gelmeyen cevap ile yanağından bir damla yaş toprağa düşmüştü.

"Ben sen gittiğinden beri seçemiyorum karanlığı"

Gözleri uzaktaki lambadan ona bakan bedene baktı. Çağrı bu bakışı hissetmiş gibi titremişti.

"Ben ne aydınlığa ne karanlığa ait olmayan Zeynep'in. Sanırım aydınlığa ait biri tarafından seviliyorum" Elleri toprakta gezinirken derin bir iç çekti.

"Onu daha önce gördüğümü kimse bilmiyor biliyor musun? Kimse bilmiyor ama sen bil Vefa, ben asla kör bir aşık olmadım"

Vefa'nın ruhu Zeynep'in söyledikleri ile tebessüm etti. Çağrı'nın aşkını ilk fark eden Vefa'ydı. Zeynep'in nemli yüzünde bir tebessüm yeşerdi.

"Nerde gördün diyiceksin?" Yüzündeki gülüş titrerken gözlerindeki yaşlar ıslanmıştı.

"Sen gittiğin gece geldi bana, evimin önünde tüm gece sokak lambasının altında bekledi. Hastanede herkesten gizli odama girdiğinde uyumuyordum da ben"

Zeynep'in dudaklarından hıçrıkla karışık bir kıkırdama çıktı.

"Bileklerimi öptü salak"

Gözleri bileklerine kaydığında karanlıkta göremese bile ezbere bildiği yara izine bakıyordu.

"Senin gibi seviyor tek farkla. O beni kardeşi olarak sevmiyor"

Kafasını toprağa koyarken gözlerini kapattı. Hareketlenen Çağrı'yı durdu karanlıktaki Sinan.

"Bırak uyusun. Buna ihtiyacı var"

Çağrı Sinan'ın karanlıktan aydınlığa geçen yüzüne baktı. Sinan'ın yüzünde gördüğü acı tüm gardını düşürdüğünün kanıtıydı.

Zeynep'in uykuya dalmış bedenini kucağına alan Çağrı, Sinan'ı mezarlıkta bırakarak dışarı çıkmıştı. Kucağındaki kızla soğuk kaldırma oturarak Sinan'ı beklemeye başladı.

**

Zeynep gözlerini yumuşak bir yerde açtığında gözleri kapalı olan Çağrı ile şaşırmıştı. Bedenine sarılı kollar ile hareketsiz kalırken bulutlu gökyüzüne baktı. Dışarıdalardı ama neredelerdi tam olarak. Hareketlenen kollar ile gözlerini kapatarak nefesini düzenli tuttu.

"Çağrı"

Sinan'ın ağlamaktan kısılmış sesi ile Sinan'a bakan Çağrı kollarındaki kızı kendisine yaslayarak ayaklandı.

"Eve gidelim hadi"

Sinan Çağrı'nın onu beklemesine sevinse de bunu belli etmeden kafası ile onayladı. Çağrının kollarındaki Zeynep'in üstündeki cekete bakarak derin bir nefes aldı.

Sessizlikle biten yolculuk sonunda Zeynep'i yatıran Çağrı odadan çıktığında Zeynep yavaşça doğrulmuştu. Ona bakan Sinan'a baktığında mavilerini belli eden kırmızılıklar ile anlamıştı.

En Güzel Halinle Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin