1

718 43 106
                                    


Kitap kapağındaki ortada bulunan kahve saçlı prenses Artemis, sağındaki Diana, solundaki Emilia ve arkadaki de Alberta'dır.

Selam,

Kitaba başlama tarihinizi buraya bırakır mısınız?

Favori prensesinizi buraya yazar mısınız?

Bu hikâyeye başlamak benim için her ne kadar zor olsa da sonunda bitirebildiğim için çok mutluyum. Umarım siz de ilk kitabımı en az benim kadar seversiniz.

Belirtmek istediğim birkaç nokta var,
Öncelikle kitapta geçen bazı isimler ve mekânlar tamamen kurgu ürünüdür. Bunları lütfen gerçek zannetmeyin ve aynı zamanda da bu kurgular tamamen bana ait olduğu için lütfen kullanmayın.
Örn; Hotau çiçeği, Draga kuşu, Şair Wayne'nin Kelebeğin Gözyaşları şiir kitabı vb.
Birçok yerde geçen Şair Wayne'ye ait olduğunu söylediğim şiirler de bana aittir, hepsini ben yazdım zaten öyle bir şair ve öyle bir şiir kitabı da yok :)

Eğer kitabımı okumaya başladıysanız veya ilginizi çektiyse lütfen bunu benimle de paylaşın. Bölümlere oy verebilir, yorum yapabilir veya kitabımı okuma listenize ekleyebilirsiniz! İnanın, her bildirim beni öylesine mutlu ediyor ki, yazdığım satırları başka birisinin de okuduğunu bilmenin mutluluğunu tahmin edemezsiniz bu yüzden ufacıkta olsa bir geri dönüş sağlarsanız çok mutlu olurum.

Keyifli okumalar.

Not: Bu da mekânların daha iyi kafanızda canlanması için kendi yapmış olduğum haritadır. Okumadan önce veya sonra haritayı bir kez olsun incelemenizi isterim. Harita, tamamen kitapta geçen kurgusal krallıkların haritası olduğundan tamamen bana aittir, lütfen başka bir şey için kullanmayın, almayın veya paylaşmayın. Haritayı kendi ellerimle yaptığım için emeğime lütfen saygı gösterin.

 Haritayı kendi ellerimle yaptığım için emeğime lütfen saygı gösterin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




-1-

"Zaman yaşamın kendisiydi.
Ve yaşamın yeri yürekti."

-Momo, Michael Ende

Güneşin ilk ışıkları Glenn Dağının eteklerine vurduğunda Gorg Krallığı uykusundan uyanıp yeni günü selamlardı. Doğa ana toprağın üstündeki örtüsünü kaldırır, kuşlar en güzel şarkılarını mırıldanır, ağaçlar dallarıyla birbirine sarılır, insanlar da gündelik işlerini yapmak için erkenden uyanırdı.

Gorg Krallığı, sakinliğin ve huzurun merkezi olarak bilinirdi. Diğer krallıkların aksine zalim ve acımasız bir kralla değil merhametli ve bir o kadar da adaletli bir kralla yönetiliyordu. Gorg Kralı Harold, henüz ellisine girmişti. Kumral, uzun boylu olan kralın en dikkat çekici yanı karşısındakinin içini delip geçen keskin gözleriydi. Bu gözler yıllarca savaşlardan seferlere çeşit çeşit insan görmüştü. Onun huzurunda yalan söylemek, bir kişiye iftira atmak söz konusu bile olamazdı, o keskin gözleriyle karşısındakinin yalanını sezer, kaşından gözünden nasıl bir insan olduğunu anlardı. Bu kişiler daha ne olduğunu anlayamadan kapı dışarı edilirdi. Onun bu özelliğinden dolayı saray erkânı huzurunda el pençe divan durur, "Aman bir yanlışım olmasın." diye akla karayı seçerdi.

KRALIN KIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin