22

92 20 4
                                    

"İnsan sevdiği için sever. Aşkın hiçbir gerekçesi yoktur."

-Simyacı, Paulo Coelho

Emilia, Galvin'in kalbini kırdığını ve onu sonsuza kadar kaybettiğini biliyordu. Bir daha asla ona şefkatle bakan o yeşil gözleri göremeyecek ve o huzurlu sesi duyamayacaktı. Onu bu kadar incittiği için kendini suçlu hissediyor ve kalbinin paramparça olduğunu düşünüyordu.

İlk başta tüm bu olanların suçlusu olarak Laura'yı, Amy'i ve özellikle de Arthur'u görmüştü ancak zaman geçtikçe onların hiçbir suçunun olmadığını ve tüm suçun kendisinin olduğunu kabul etmişti. Eğer intikam isteğiyle hareket etmeseydi ve Arthur'la sevgili olmayı kabul etmeseydi şimdi kendini bu kadar perişan hissetmez ve Galvin'i de üzmezdi. Galvin, ona kendini dinlemeyi ve sevmeyi öğretmişti oysa o tüm bunları öğrenmiş ve değiştiğini düşünmüş olmasına rağmen yine de özüne dönmüş intikam, sevgisine ağır basmıştı. Bu yüzden de şu an çektiği bu pişmanlığı ve üzüntüyü sonuna kadar hak ettiğini düşünüyordu.

Emilia, Galvin'in ondan hoşlandığını ve ona karşı farklı bir sevgi beslediğini biliyordu. Onun yanağını öptüğünde Galvin'in nasıl çocuk gibi sevindiğini ve ona ışıl ışıl gözlerle baktığını görmüştü. Galvin'de Emilia'nın ona karşı bir sevgi beslediğini fark etmiş ve bundan ne kadar hoşlandığını da belli etmişti. Emilia'nın onun yanında nasıl yanaklarının kızardığını ve nasıl heyecanlandığını gördüğünden Galvin'de aralarındaki şeyin sadece arkadaşlık olmayacağını çok daha fazlası olacağını anlamıştı. Emilia'yı ilk gördüğünde dünyadaki en güzel kız olduğunu düşünmüş ve onun kibirli yüz ifadesinin ona ayrı bir hava kattığını da fark etmişti. Ancak onun Arthur'la ilgilendiğini anladığında sadece uzaktan onu seyretmek ve onun güzelliğiyle huzur bulmak istemişti. Oysa Emilia'nın kalbinin ne kadar saf ve çocuk gibi olduğunu görünce onun Arthur gibi bir insanla olmayacağına emin olmuştu. Nitekim de Emilia, onun yanında Arthur'un yanında olduğu gibi huzursuz davranmıyordu. Ona resim yapmayı öğrettiğinde heyecanlanıyor ve parıldayan yeşil gözlerini Galvin'in üzerine dikiyordu. Galvin'de bu güzel manzaranın keyfini çıkarıyordu.

Ancak Emilia, ona karşı böylesine saf ve güzel davranırken onun Arthur'la sevgili olmayı kabul ettiğini gördüğünde tüm dünyası yıkılmıştı. Onun gözlerine ışıl ışıl bakan Emilia nasıl kendisini sürekli değersiz hissettiren ve onu tamamen elde edilmesi gereken bir nesne olarak gören Arthur'la olabilirdi? Galvin, Emilia'nın onunla birlikte değişmeye başladığını düşünmüştü. Ancak Emilia, Arthur'un da söylediği gibi yakışıklı Weston Prensi dururken bir ressamı mı sevecekti? Nitekim sonucunda da diğer kızlar gibi onun peşinde pervane olmuş ve sonunda istediğini de başarmıştı.

Emilia ise Galvin'in daha önce tanıdığı hiçbir erkeğe benzemediğini düşünüyordu. Bakışı, gülüşü, konuşması ve sakinliği ona huzuru çağrıştırıyordu. Onun yanındayken kendini tıpkı evinde gibi huzurlu ve güvende hissediyordu. Oysa şimdi evini kaybetmişti. Gözlerini her kapattığında Galvin'in ona hayal kırıklığıyla bakan öfkeli gözlerini görüyor, kulağında da onun "Size mutluluklar dilerim." sözleri yankılanıyordu. Onun yüzünü hatırladıkça kendinden iğreniyor ve kendini affetmemeye yemin ediyordu.

Arthur'u rezil edip herkesin önünde küçük düşürmüştü ve ona sevgili olmayı kabul etmesinin nedeninin tamamen intikam almak olduğunu söylemişti. Ancak Galvin bunları öğrenmiş miydi ya da öğrense bile nasıl tepki vermişti bilemiyordu. Sonuçta onunla aşk hakkında sohbet ettiğinde Galvin ona defalarca kez "Sana acı çektiren bir kişiyle olmamalısın." demişti ve Emilia onu anladığını ve haklı olduğunu söylemesine rağmen onu hayal kırıklığına uğratacak şekilde tam tersini yapmıştı. Belki de Galvin, Emilia'nın Arthur'a âşık olduğunu ve onunla yakınlaşmasının bile sadece Arthur'u elde etmek olduğunu düşünüyordu. Emilia, bunu düşününce elleriyle yüzünü kapattı, tüm bu olanların yaşanmasına neden izin vermişti? Evet, intikamını alıp onları küçük düşürmüştü ancak şimdi bu ona zevk vermiyor aksine düşündükçe midesinin bulanmasına sebep oluyordu. Artemis'in söylediği gibi o alçak Richard'dan ne farkı kalmıştı? O da Diana gibi Galvin'in kalbini kırmış ve onu üzmüştü. Belki de Galvin de tıpkı Diana gibi bir zaman sonra iyileşecek ve yaralarını sarıp hayatına mutlu bir şekilde devam edecekti. Peki, Emilia nasıl hayatına devam edecekti? Gözünü her kapattığında onun şefkatli yeşil gözleri aklına geldikçe nasıl unutacak ve kendini affedecekti? Ya Galvin tıpkı kendisi gibi iyi kalpli birine âşık olup Emilia'yı unutursa ya tıpkı ona da Emilia'ya baktığı gibi bakarsa?

KRALIN KIZLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin