Sesler , sesler , sesler..
Susmuyorlar efendim.
Buraya gelişimin üzerinden 1 hafta geçti ama yoksunuz, gelmediniz.Ve ben artık bu seslerle baş edemiyorum.
Ailemi öldürmüşüm efendim. Biliyor muydunuz?
Lauren'in bana getirdiği dosyalar arasında buldum. İlk görevi Elenore ailesinin infazı yazıyordu.
Ama benim soyadım da Elenore efendim?
O yüzden mi gelmediler beni bulmaya , aramaya?
Ben kendi ailemi öldürmüşüm efendim.
Sizde benden korktuğunuz için mi gelmiyorsunuz?
Merak etmeyin size bir şey yapmam. Yapamam, siz beni güvende hissettiriyorsunuz.
Lütfen gelin efendim , kabuslar görüyorum.
Ablamı görüyorum, bana gülümsüyor.
Dayanamıyorum James.
Lütfen, Lütfen gel artık.
- 2 Ağustos 2014-🍷🍷
Şuan bu karşımdaki adam benim tanıdığım en zeki adamlardan birisiydi.
Ve şuan o sorduğu soruya ne cevap verirsem vereyim beni anladığını, yalan söylersem yakalayacağını biliyordum."İmkansızlıklar dahilinde olan duygular aşk değil , nefrettir Barton."
Verebileceğim en ucu açık cevap buydu. Ama onun bana verdiği cevap bütün açıklamalarımı yerle bir edecek türdendi."Bir insandan nefret edip aynı zamanda sevmek mümkündür Davina.
Onunla yaşadığın anılardan nefret edersin , ama bir bakmışsın ki kokusu oksijen gibi gelir."Ne demeliydim? Kafasını anlar şekilde salladı. Cevap vermeyeceğimi, daha doğrusu veremeyeceğimi biliyordu.
"Clint Barton , tek bakışınla bile yanımda olan bir abi gibi hissettirdiğin için teşekkür ederim."
Ona söylenecek en güzel şey buydu. Çünkü o benim gibi hayatları kararmış kişilerin güvenli alanıydı."Benim bir kız kardeşim bir oğlum var Davina Elenore. Natasha benim kız kardeşim ve her zaman öyle olacak.
Ama sen , benim her zaman kızım olacaksın. Bunu unutma. Buradayım."Bir insan nasıl da sizi tam olarak tanımadan sevebilirdi?
Clint neredeyse hayatım hakkında sadece ailemin katili olduğumu biliyordu. Ayağa kalktı , gülümseyip dostça şekilde omzumu sıktı.
Beni bu düşüncelerimden ayıran şey Sam'in hadi gidelim demesi oldu. Sam bu sefer diğerleri ile gitmek istediğini söyledi.
Arabaya bindiğimde Clint sürücü koltuğuna oturmuştu. James ise yanıma. Clint yanındaki torbadan soğuk kahve çıkartıp bana uzattı.
Karamelli kahve. James'in favorisi. Benim de en sevmediğim aroma.
Kafamı sevmiyorum anlamında salladiktan sonra gözlerimle onu gösterdim.Anlamıştı. Clint her zaman anlardı. James'e seslenip kahveyi ona uzattı. Çocuk gibi gülümseyerek almıştı kahveyi.
Elimde olsa ona dünyadaki bütün karamelli kahveleri alırdım.
Kafamı sağa doğru çevirdim, vücudumu da. James dönüp bana bakmıştı. Cam kenarındaki küçük yastığı alıp bacağına yerleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
221
FanfictionAşk bütün felaketlerin başlangıcı derdi annem. Ölmeden önce. Babam , aşkın tüm herşeyi iyileştirdiğini söylerdi. Ölmeden önce. Ablam , sevdiği adamın kokusuna cennet kokusu derdi. Ölmeden önce. Biz bir araya gelmemeliydik Atlantis. Biz yok e...