221

16.)Anahtar

Senden nefret ediyorum James Buchanan Barnes.
Neden?
Ya verdiğin sözü tutmak bu kadar mı zordu?
İki sene oldu lan. İki sene. İki senedir ben kaç defa bu körpe bıçakla kendimi kesmeye kalktım keşke bilsen.
Tek başına burada kalmak ne kadar zor biliyor musun?
Yapamıyorum ya ben yapamıyorum olmuyor.
Güvendiğim herkes  gitti , belki yanımda kalırsın diye düşünmüştüm.
Ben artık babamı özledim James.
Annemi de ama en çok ablamı.
Herneyse bunların hiç birisi umurunda olmaz. Eğer gelip okursan bu günlüğü bilmeni istediğim tek şey.
Seni affetmiyorum. Affetmeyeceğim.

🍷🍷

  Affetmiş miydim?  Peki ya onsuz kalabilecek miydim?

Tam olarak kaç dakikadır evin arka bahçesinde oturuyordum bilmiyorum. Ya da kaç tane sigara paketi bitirdiğimi.

  Pişman mıydım?

Belki de evet belki de hayir. Onu çok seviyordum onsuz kalabileceğimi de düşünmüyordum ama ben sevmeyi bilmiyordum. Yıllardır içimde tutmuştum ve şuan ona bu sevgiyi hissettirmek çok zordu.

  Yan tarafımda bir gölge hissetmemle kafamı yavaşça oraya çevirdim.
Clint elinde bir bardak viski ile bana gelmişti. Kızı gibi gördüğü kişiye.

  Viski? Viski bana artik ağır geliyordu. Sanırım şarap içmeye alışmıştım. Ama alışkanlıklar değişebilirdi ve şarap yerine tekrardan viski içmeye başlamalıydım.

   Elinden yavaşça bardağı aldım ve tek dikişte bitirdim. Yüzüme beni anlıyor gibi bakıyordu. Beni anlayabiliyor muydu?

Ya da beni anlayabilecek bir insan var mıydı bu dünyada?

Birisinin bir başkasını anlaması için ya onun yaşadıklarını yaşaması ya da onun gibi olması gerekiyordu.

Clint'in bencil bir canavar olmadığını biliyordum. Peki benim yaşadıklarımı yaşamış mıydı?

Başıyla göğüsünü işaret etti. Başımı gogusune yaslamamla ağlamaya başlamam bir oldu.

  Hayatımda daha önce bu kadar canımın acıdığını sadece Tony ile olan olayda hissetmiştim.

  Nefes alamiyordum. Ve Clint beni sakinleştirmeye bile çalışmıyordu.
  Bir insanın kalbi fiziksel olarak acıyabilir miydi? 

Anladığım kadarıyla evet.

🍷🍷

Tam olarak kaç dakika ağladım bilmiyordum. Hatırladığım son şey Clint'e "Onu çok seviyorum ama yapamam" demem olmuştu. Sonrasında hissettiğim o acı beni kendime getirmişti.

   Uyandığımda odamdaydım ve başımda Clint oturuyordu. Yaklaşık 5 dakika boyunca hersey güzel olacak bana güven demişti. Ama Natasha'nın onu çağırmasıyla aşağı inmek zorunda kalmıştı.

  Yaklaşık 1 saattir öylece duvara bakıyordum. Her şey bitmişti. Saçlarına dokunamayacaktım ya da onu öpemeyecektim.