10.)Bir kahramana mı ihtiyacın var?

388 45 46
                                    

Zaman çok çabuk geçiyordu. Bu harabeye yere gelişimin üzerinden Anna'nın dediğine göre 2 sene geçmişti.

Bu sırada bir çok göreve çıkmıştım ama çoğunda sapa sağlam şekilde geri dönmüştüm. Anna'nın dediğine göre yaşıtlarım arasında en iyi suikastçı benmişim.
Bu sevinebileceğim bir şey miydi?

Görevlerde aldığım başarılardan dolayı bana 3. katta bir oda vermişlerdi.
Bu bina 5 kattan oluşuyordu. Zemin katta acemiler yani yeni gelen kişiler, 2. katta antreman ve görev konuşma odaları, 3. katta ise iki yıldızlı suikastçıler kalıyordu. 4 ve 5. kat fazlasıyla iyi olanlardı.

O katlarda kaldığını bildiğim iki kişi vardı. Biris Anna diğeri de Yıldızlı Adam.

Daha ne kadar insan öldürmeye devam edecektim bilemiyorum. Ama anladığım kadarıyla bu bizim görevimizdi.

Ve şuan belime taktığım bu silah benim lanetimdi. Rusya'ya göreve gidiyorduk. Gittiğim ekip 4 ve 5. katlardaki süper asker ekibiydi. Ve bunların arasında Yıldızlı Adam'da vardı.

Ekipmanlarımı aldıktan sonra aşağıya indim. Avluda jet bizi bekliyordu. Jete bindiğimde ilk olarak bir çift mavi göz ile karşılaştım. Karşısındaki ajanla konuşuyordu. Beni görünce gözlerindeki samimiyeti gördüm.

Görev alanına geldiğimizde her özel ajan kendisine bir eş seçmek zorundaydı. Yıldızlı Adam'ın seçtiği ajan ben olmuştum. Sessizce belimdeki silahı çıkartıp odalar dolaşmaya başladım. Arkamdan geldiğini adım seslerinden anlayabiliyordum.

Arkamdaki sesler kesilince otomatik olarak arkamı dönmemle kolumdan tutulup bir odaya çekilmem aynı anda oldu.

Yıldızlı adam boş olduğunu anladığım bir odaya beni çekip kapıyı kapatmıştı.
"Beni iyi dinle küçük. Seni buradan çıkartacağım ama çıktıktan sonra izini kaybettirmen gerek."

Avucuma bir anahtar bıraktı.
"Leona Peutro'yu bul. Güney taraflarda olmalı. Ona seni Kış Askeri'nin gonderdigini söyle"
O hızlı hızlı konuşurken ben hala anlamaya çalışıyordum. Serçe kolumu tuttu.
"Asker anladın ? Çıktığında arkana bakmadan kaçacaksın anladın mı? Şu çantayı al sana lazım olacak."
Boynuma siyah bir çanta taktı. Ben çantayı açıp bakamadan kapının açılması ve bize ateş edilmesi bir oldu.
Beni yere duvar kenarna ittirip önüme geçmesiyle vurulması ayni anda oldu.
Karşıdaki iki adamı da vurduktan sonra bana bağırdı.

"Yaklaşık 20 adım sonra sol kapı Davi. Koş arkana bakmadan kaç."
Davi.? acaba adım mıydı? Panikle yanına gittim ve dizinin dibine çöktüm.
"Efendim sizi bırakamam yaralısınız. Sizde benimle gelin efendim lütfen ben daha küçüğüm yapamam hem bakın siz yaralısınız." Panikle hızlı hızlı konuşmamı durduran şey kolumu sımsıkı tutması oldu.

221Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin