28.) Kanların kefareti

214 33 51
                                    

Bölüm playlisti
https://open.spotify.com/playlist/62E5YPSahu8CBAij8mQklg?si=ChUwjLhVTfuoqbxVzGLn1w

🍷🍷

Uyan! Hadi ama James! Beni bırakıp mi gideceksin böyle? Uyan! Uyan!
Asker! Uyan Dedim!
🍷🍷

Bu mesajı okurken gece gördüğüm rüya tekrardan zihnime yerleşti. Asker demişti bana rüyamda.

Onun için geleceğimi biliyordu.

Mesaja cevap vermeden hızlı şekilde arabayı verilen adrese sürdüm. Hızlı olmam gerekiyordu. Sevgilimi artık bir an önce o bataklıktan kurtarmam gerekiyordu.

Verilen adrese geldiğimde tahmin ettiğim gibi herkes önce gelmemiştim. Bazen Tony ve Maximoff ikizlerinin extra güçlerinin olduğunu unutuyordum.

Tony bir şeyler anlatıyordu. Plan yapılmıştı ve herkese dikkatli olmalarını falan söylüyordu. Ama benim bir an önce Davi'yi bulmam gerekiyordu.

Verdiğim sıkıntılı derin nefesin ardından konuşmayı bitirmişti.
Belimden silahımı çıkartıp mermiyi ağızına vermemle binanın içine yavaş adımlarla ilerledim.

Asker edasıyla.

Çavuş Barnes edası ile.

Tek tek odaları dolaşırken arkamdan gelen ayak sesleri ile sessizce kapının arkasına geçtim.

Sesler yaklaşık 10 saniye sonra kesilmişti. Binada olduğumuzu anlamışlardı.

Aşağıdan gelen gümbürtü ile merdivenlere koştum. Silah sesleri artıyordu. Herkes çatışma içerisindeydi.
Tam olarak kaç tane Asker öldürdüm bilemiyordum.

Tek bildiğim şey bizden birisinin yaralanmamış olmasıydı.
İleride siyahlar içinde oturmuş ve burayı izleyen birisi vardı.

Elinde yeşil elması ile birlikte.

Yüzünde maske vardı ve kadın mı erkek mi onu bile ayırt edemiyordum.
Ortalık durulduğunda oturdugu yerden kalktı ve yanımıza doğru ilerledi. Ve yüzündeki maskeyi çıkarttığında gördüğüm kişi Atlas'tı.

Güler yüzüyle buraya bakıyordu ve bu onu daha çok öldürmek istememe sebep oluyordu.

Steve'in ona doğru kalkan atmasıyla herkesin ona saldırması bir oldu.

Kendimi sakin tutmaya ve sadece Davi'yi bulmaya odaklanarak çalışıyordum.

Aniden birisi tarafından yere ittirilip yüzüme yumruk yemem bir oldu. Ben daha ne olduğunu anlamadan Steve ve Natasha'nın yere yığıldını gördüm.

İkisi de göğüslerine yumruk yemişlerdi ve bu kısa bir süreliğine onların nefesini kesmişti.

Kafamı yerden kaldırıp karşıma baktığımda yeşil suikastçı kostümlü bir kadın vardı karşımda.

Yüzünde onu mükemmel gösteren yarası ile.

Davi tam olarak karsimdaydi ve az önce bana karşı Atlas'ı savunmuştu.

Atlas alayci gülümsemesi ile Davi'nin arkasinda durdu.

"Çok beklettin beni bir tanem" orospu çocuğu diye boşuna demiyorum.
Ayağa kalmaya çalıştığım an Steve'in beni kolumdan tutması bir oldu. Sinirli sekilde bir hareket yapmamı istemiyordu.

Davi ise şuan hiç konuşmuyordu ama gözleri bendeydi. Duygusuzdu bakışları, onda hiç görmediğim kadar da boş.

Baştan aşağıya beni suzdu ilk. Başını hafif sağa yatırıp Atlas ile konuştu.
"Это моя обязанность?" Hasiktir. Ben bu sahneyi biliyordum. Bu sahneyi yaşamıştım. Görev vermişlerdi ona.
Bütün suikastçılerine verdikleri gibi.
Onun görevi ise bendim.

221Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin