KALBİMİN DOKTORU
"Ben seninle evlenmem diyorum neden anlamıyorsun beni?"diye soluduğumda hala gülüyordü ve bu beni çıldırtmaktan başka birşeye yaramıyordu.
"Onu göreceğiz...Ve bu sözlerini evlendiğimizde sana hatırlatırım müstakbel karıcığım"'dedi
N...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu hikâyede belli bir kısıma ulaşınca aklımda olan çok güzel bir kurgu var onu yazmaya başlayacağım:))
Bölüm şarkıları - Bu bölüme şarkı bulamadım takılın kafanıza göre...
✨
"Sen onu bunu bırak seni benim elimden kim alacak!!?"
"Yusuf Ali hayır!!"dedim arkaya doğru giderek. O adamlar yüzünden benimle uğraşamıyorken öyle rahat ve cesaretliydim ki şimdi içimdeki tüm cesaret kaybolmuş yerine korku sarmıştı.
"Yusuf Ali gelme!"dedim. Sırıtarak bana doğru geliyordu.
"Nereye kaçacaksın?"diye daha da yaklaşmıştı. Ne yaptığımı bilmeden arkamı dönerek hızla uzaklaştım ondan.
"Gel buraya Aşkım!"dedi sinirle. Şuan beni istese yakalayabilirdi ama o da oyun oynamayı tercih etmişti. Dar bir sokağa girmiştim. Duvara sinerek bana ne yapacağını bekledim. Yanıma elleri cebinde yarım ağız gülerek geliyordu. Paşam keyfinden de ödün vermiyor.
Yanıma daha çok yaklaşarak ellerini başımın yanına koydu. Şuan onun elleri altındaydım. Kaçacak bir yerim olmadan. "Kaçabileceğini mi sandın gerçekten?"diye sordu. Öyle düşünmemiştim ama biraz eğlence iyi gelecekti. Kafamı 'hayır'anlamında salladım. Eli çenene değdi."Hmm o halde cezanı çekmek için uygun ortam buldun?"dedi. Kafamı kaldırarak gözlerinin içine bakarak başımı 'evet' anlamında salladım."O halde cezanı çek"dedi.
Dudakları, dudakları öyle hoştu ki tarifi olmayan bir duygunun içindeydim. Dudakları bana nerede olduğumu unutturuyordu. Dudakları kim olduğumu unutturuyordu. Dudakları geçmişimi örtüyordu. Dudakları benim nefesimdi. Canıma can kattığım yerdi.
Sertçe emiyordu dudaklarımı. Ona yetişmek gerçekten çok zordu. Beni duvara iyice itmiş dudaklarımı emip ısırıyordu. Ellerim boynunda olmasa ayakta duramayacaktım. Zaten seni duvara itmiş bıraksan da birşey olmaz! Bari şuan beni yalnız bırak! Asla!
Bir eli boyun çevremde orayı sıkıp daha fazla beni kendisine çekiyordu. Diğer eli ise bel çevremdeydi. Belimi kendisine çekiyor daha fazla okşuyordu beni. Tenime geçirdiği parmakları ile ağzına doğru inledim. Bunu bekliyormuşcasına o da inledi,daha çok dudaklarıma gömülüyordu.
Normalde alt bedenini benden uzak tutuyordu ama bugün bana onu da yaslamıştı. Hissettiğim baskı ile ağzım aralandı. Bu yaptığım şey ile dili tekrardan dudaklarım arasına girdi. Aldığım zevkten dolayı tırnaklarımı boynuna geçirmiştim. İnlemişti ama dudakları benden bir saniye olsun ayrılmıyordu. Elimi boynundan tutarak kaldırarak onu da duvara yasladı ve tek eliyle tuttu. Tüm hakimiyet elindeydi. Nefes nefese ayrıldım dudaklarından.
