KALBİMİN DOKTORU
"Ben seninle evlenmem diyorum neden anlamıyorsun beni?"diye soluduğumda hala gülüyordü ve bu beni çıldırtmaktan başka birşeye yaramıyordu.
"Onu göreceğiz...Ve bu sözlerini evlendiğimizde sana hatırlatırım müstakbel karıcığım"'dedi
N...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Merhabaaa nasılsınız?
📎 Öncelikle birşeyden bahsetmek istiyorum. Benim bu kitabım 8 Max 10 günde bu bölüme geldi nedeni zaten önemli yazan kısımda uzun uzun anlattım. Belki burada yeni başlamış olabilirsiniz. Ama bir oy kullanmak çok mu zor? Yorumu artık geçtim zaten. O kadar emeğimi okuyan var ama demiyor ki yorum yapmıyorum bari oy vereyim.
📎Ben sabah akşam uykusuz gözlerle bile yeni bölümler için uğraşıp size ulaştırmak isterken bırak yorumu oy bile veren yok bazı okuyucular da.
📎Size katı gelebilir ama bu vakite kadar ne böyle birşey yazdım ne de üstünde durdum. Ama yeter. Herkes oy sınırı verip geçilsin diye nokta bile koyanlar var yani.
📎Kitabıma oy vermeyip en azından kitap ile ilgili düşüncesinden az da olsa bahsetmeyen lütfen okumasın. Benimde verdiğim bir emek var ve karşılığını almak istiyorum.
Lütfen beni anlayıp öyle söyleyeceklerinizi söyleyin
Dün iki bölüm attım cenazemiz olmasına rağmen inşallah bugün en azından bir bölüm atabilirim:))
İYİ OKUMALAR
🌹
"Öyle oldu işte Hilal" Yusuf Ali beni bırakmış Nihal ile birlikte evden çıkmışlardı. Çiçekle Işıl yine erkenden kütüphaneye gitmişlerdi. Bizde oturmuş sohbet ediyorduk. Dedikodunun da adı sohbet olmuş a dostlarr....
"Şerefsize bak hangi cesaretle geldi acaba. Daha bir de Yusuf Ali'nin çıkmasını beklemiş. Pezevenk it!"
"Tamam Hilal yeteri kadar sövdün"
"Daha fazlasını hak ediyor o orosbu piç "
"Hilal!!"
"Tamam ne kızıyon taze gelin sakin ol" Beni delirtiyordu. Geldiğimden beri bana kaynanammış gibi davranıyordu. "Hadi taze gelin kalk bize bir kahve yapta boyunu görelim" kendi dediğine kendisi de gülüyordu.
"La havle,la havle " ayağa kalkıp mutfağa yöneldim. İyi gelirdi kahve. Arkamdan o da gelmişti.
"Eee Aşkım anlatsana biraz. Nasıldı? Utandın demi sen? Kesin utandın" ya yaaa hemde öyle utandım ki üzerine atlamıştım.
"Yaa sanane benim özelimden Allah Allah"
"Salak yarın öbür gün evlenirsem bilgisiz mi olayım?! En deneyimli sensin" hem diyor hem gülüyordu. Sabır Allah.
