Gᴀᴍᴇ'ɴ ʟᴏᴠᴇ

11?

Dün gece yayınlayacakken internet gitti yayınlayamadım kusura bakmayın
İyi okumalar~

Minho ve Jisung'un sevgili olmasının üzerinden birkaç gün geçmişti,
bu ikilinin bu kadar kolay sevgili olacağını düşünmüyordum ama olaylar çok hızlı gelişmişti.

Minho'nun dediğine göre Jisung da yakın zamanda ona açılmayı düşünüyormuş ancak Minho ondan erken davranmış.

Yani bu ikili eninde sonunda sevgili olacaklardı, ben sadece bu süreyi kısaltmıştım.

Jisung'un Yongbok aşkının gerçek olmadığının zaten farkındaydım. O, oyuna gelen bütün yakışıklı karakterlere zaten aşık oluyordu, bu durumda Yongbok'a aşık olması da fazlasıyla normaldi. Ancak o gün ben artık Yongbok'a aşık değilim demesi beni aşırı derecede mutlu etmişti.

O gün yaklaşık 1 saat kadar hep beraber farklı oyunları oynadıktan sonra onları kovmuştum,
onlar gidince ise yeni bir oyun yükleyerek Yongbok'un bana kalışını kutladım.

Ben düşüncelere kapılmışken Jisung tarafından tam on ikiden vurulan ensemin acısıyla gerçek dünyaya geri döndüm.

Hızlıca bağırarak arkamı döndüm ve kendimi bilerek yere attım,
Pardon canım acıdığı için yere düştüm.

Eve dönüş yolundaydık ve Minho arkamızda elleri cebinde bizi gülerek izliyordu,
Ben yerde canımın acıdığı belirtmek için kalçamı ufalarken Jisung ise başımda bana gülüyordu.

"Yah! Şu sevgiline bir şey söyle Minho!"
"Dedi ensenine vurulduğu halde kalçasını ufalayan Hwang"

Minho kendi dediğine gülerken çoktan yanımıza varmıştı, Jisung da onun dediğine gülüyordu. Ardından yanına gitti ve elini Minho'nun omzuna koydu, birbirlerinin gözlerinin içine bakarak gülmeye başladılar.

"Ya zaten tüm gün flörtleşmelerinizi çektim yeter artık, gelin de bana yardım edin hayırsızlar!"
"Demek hayırsızız ha?"

Minho bana eğilmiş ve elini uzatmıştı,
dudağımı büzerek elini tuttum ve ayağa kalktım.

"Sizin sevgili olmanızı ben sağladım, siz bana ne yapıyorsunuz"
Sesimi kısarak kendimi acındırmaya çalışıyordum ki Jisung'un bana sarılması ile durmak zorunda kaldım.

Dudağımı büzmeye devam ediyordum, kaşlarımı da çattım

"Bay dudakbüzen yine formunda, dikkat et sevgilim bu hastalık sana da bulaşmasın"
Onu gıcık etmek için dudağımı en fazla büzebileceğim şekilde büzdüm.

Yanımızdan geçip gidenleri hiç umursamıyordum ama büyük ihtimalle aynısı onlar için de geçerli değildi.

Yanımızdan son kişi de kıkırdayarak geçtiğinde Jisung'u kendimden ayırdım ve önüme döndüm.
O ikiliyi arkamda bırakmış ve kafamı dikleştirmiş bir şekilde yürürken dönüp göz ucuyla arkama baktım.

Minho kolunu Jisung'un omzuna atmıştı, Jisung ise gülerek bir şeyler anlatıyordu.

İkilinin benim havalı ayrılışımı gram umursamadıklarını farkedince biraz bozuldum,
drama Queenliğimi yaparken bütün gözlerin üzerimde olması gerekiyordu.

Yeterince ilgiyi alamamış olmanın verdiği rahatsızlıkla bir kaç adım arkamdaki çifte tam olarak dönüp bağırdım
"Yah!"
İkili sohbetlerini durdurmuş ve bana bakmıştı.
"Ne oldu Hyunjin"
"Neden drama Queenlik yaparken beni umursamıyorsunuz Jis?"
"Biz yeni birleşmiş çiftiz bize biraz anlayış göster"