Gᴀᴍᴇ'ɴ ʟᴏᴠᴇ

28?

Okul çıkışı biraz da Jisung'un yapması gereken işler olduğu için Minho ile önce onun evine gitmiş sonra ise benim eve geçip oyun oynamaya karar vermiştik.

Bugün Chan okula dünki şeylerden dolayı gelmemişti, Seungmin de zaten onun gelmeyeceğini öğrenince gitti.

Ayrıca bana bir sürprizi olduğunu söyleyen Felix de okula gelmemişti, pek garip bir gün olmasının yanı sıra geçmişi hatırlatan da bir gündü bugün.

Minho eşitliği bozarak beni üçüncü kez yendiğinde mızmızlanarak geriye attın kendimi, o ise sadece güldü ve masada duran içeceğine uzandı.

"Yah bu haksızlık! Sıfır kol giydiğin için dikkatim dağıldı"
"Hey hey hey Hwang Hyunjin! Benim bir sevgilim var öylece yürüyemezsin bana"

Kollarımı kavuşturdum önümde
"Yürümüyorum ki sana, bu kol kaslarını nasıl yaptığını düşünmeye fazla odaklandım sadece"

Başını dalga geçer gibi aşağı yukarı salladı Minho
"Büyük ihtimalle sıfır kol giydiğimi yeni farketmişsindir ama neyse"

Yarım ağız konuşurken çatık kaşlarımla ona döndüm, ama haklı olması ise bu yüz ifadesini bırakıp gülmemi sağlamıştı.

"Biliyor musun Hyunjin, aslında sana bir şey diyeceğim"

Önüme geri döndüğüm gibi söylediği şeyle meraklı bakışlarımı tekrar çevirdim ona.

"Voah! Neymiş bu?"

Biraz gerilmiş gibiydi, veya çekiniyordu.

Gözlerini benden kaçırmayı bıraktı ve dudaklarını yavaştan ısırmaya başladı.

"Jisung'un sana bunu söylediğimden haberi olmasın ama"
"NE YOKSA ONU ALDATTIN MI?!"

Bağırarak söylediğim şeyle yüzünü ekşitip bir tane geçirdi kafama.

"Salak! Jisung'un bundan haberi olmasın demedim, senin bundan haberin olduğunu bilmesin"
"Ne?"

Kafamı ovalarken anlamamış bir şekilde kaşlarımı çatarak sormuştum, Minho ise sadece kafasını yukarı doğru kaldırıp derin bir nefes aldı sakinleşmek için.

Veya sadece bana vurmadan cevap verebilmek için.

"Jisung bu konuşmanın yaşandığını bilmeyecek işte"

Kısık sesimle sevimlice ve masummuş gibi konuştum
"Tamam"

"Aferin"
Tekrar derin bir nefes aldı kendini hazırlar gibi.

Açıkçası çok meraklanmıştım.

"Biz Jisungla yaptık."

Masadan aldığım içeceğimi pipetinden içerken sordum

"Ne yaptınız?"

Aynı anda kafalarımız birbirine döndü, o anki "ciddi misin" der gibi olan bakışlarından anlamıştım her şeyi.

Ağzım ve gözlerim şaşkınlıktan aynı anda öylece açılırken sanırım içecek ağzımdan akıp gidiyordu, Minho'nun irenmiş bakışları bunu söylüyordu en azından.

Şaşkınlığımın en üst seviyesini belli eden suratımla ona bakarken uzanıp aldı elimden içeceği, ilk şoku o an atlattım.

"SİZ JİSUNGLA SEVİŞTİNİZ Mİ?!"

Ayağa kalkıp bağırdığımda Minho da sinirli yüzü ile ayağa kalktı ve bir tane daha geçirdi kafama

"Salak mısın salak taklidi mi yapıyorsun Hyunjin?!"