Felixle bir ağacın altına oturmuş, aynı kablolu kulaklıktan beraber müzik dinliyorduk.
Onun tatlı tatlı ritim tutuşunu izlerken ise gülümsemeden duramıyor, şarkıyı da duyamıyordum.
Müziğin melodisine kendini fazla kaptırıp gözlerini kapatmış başını sağa sola sallıyordu, bizim evin arkasındaki bahçenin ağacının altında oturuyor olmamız da güzel dudaklarını, yüzündeki bütün çilleri ve eşsiz yarasını görmeme olanak sağlıyordu.
Gözlerini açıp bana döndüğünde normal olarak göz göze gelmiştik, tek bir gülümsemem ile yüzüne güzel bir kızarıklık yapıldığında masumluğuna gülerek onu yandan kollarım arasına aldım. Bu hareketimle kıkırdarken saçlarına yaklaşıp güzel kokusunu içime çektim ben de.
"Felix, hadi eve geçelim."
Sol kulağındaki kulaklığı yüzünü okşayarak çıkarırken soğuk esen rüzgarın artması ile başını salladı, elele tutuşarak ayağa kalktık ve eve girdik.
Biraz sonra Chan'ın arayacağını ve Seungmin ile revirdeki olaylardan sonra ayrı olarak bir kafede ne konuştuklarını anlatmak için eve geleceğini biliyordum, o yüzden bu gerçekleşene kadar sevgilimle en iyi şekilde zamanımı geçirmeye çalışıyordum.
Oturma odasına geçip kanepeye oturduğumda karşımda ayakta kalan Felix de bana yaklaştı, tam yanıma geçecekken bileğinden tutup durdurdum onu.
"Kucağıma gelsen?"
Şaşkınlığını ve utancını gizleyemeyerek ağzı aralanıp yüzü kızardığında, onu zorlamayıp bu işi ben hallettim. Diğer bileğinden de tutup bir şey demesine kalmadan kendime çektim ve kucağıma düşmesini sağladım.
"Ah, Hyunjin"
"Utanma Lixie, sevgilinim ben senin."Dediklerim onu sadece daha da utandırmıştı, böyle çekingen bir çocuğa aşık olduğum için mutluydum.
"Peki o zaman."
Sanki içimden geçirdiklerimi duymuşta beni haksız hissettirmek istemiş gibi bir anda kucağımda hareket ederek kendine rahat bir pozisyon bulmaya çalıştı. En sonunda amacına ulaştığında ellerini omzuma koydu, kafamı toparlayarak beline geçirdim ben de ellerimi.
"İyi mi böyle?"
"Çok"Cevabıma gülmüş ve kafasını göğsüme yaslamıştı, gülümseyerek kafamı eğip göz göze gelmeye çalıştım.
Elleri daha rahat olduğu için omzumdan indiğinde kafası da yukarı kalktı, gülümseyen yüzümü görünce daha da parladı sanki gözleri.
Ellerimi belinden çektim ve kafasının iki yanına koydum, onu göğsümden ayırırken yaptıklarım hoşuna gidiyordu ki sessizce itaat ediyordu.Yüzlerimizi aynı hizaya getirince ona yaklaştım, dudaklarımız birleşirken ellerimi yüzünün iki tarafından ayırmayarak onu derin bir öpücüğe sürükledim.
Biraz sonra geri çekildiğimde anın büyüsüne kapılmayı tercih edip gözlerini kapatmıştı, ellerimi beline indirerek aynısını yaptım. Burunlarımız birbirine değiyor ve nefeslerimiz birbirine karışıyordu, bu anı ve hissettirdiği güvenli duyguyu hep saklamak istedim.
İkimiz de dayanamayıp tekrar dudaklarımızı birleştirdik, daha yoğun bir öpücüğü paylaştıktan sonra bir miktar yüzlerimizi uzaklaştırıp açtık gözlerimizi.
Bana sadece gülümsedi; gözleriyle, kalbiyle ruhuyla...
Ben de ona gülümsedim, en aşık halimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gᴀᴍᴇ'ɴ ʟᴏᴠᴇ
FanfictionOyun bağımlısı Hwang, oyuna gelen yeni karaktere aşık olur. Hyunlix꒰⑅ᵕ༚ᵕ꒱˖♡ 😼. 1~#fluffy 5~#game 1~#gamer