32?

113 10 7
                                    

Felix benim ardımdan eve girdiğinde kapıyı kapattım, ikimiz de çokça ıslanmıştık ve hasta olmamak için hızlıca üstümüzü değiştirmemiz gerekiyordu.

Az önce olan olayları yavaş yavaş sindiriyor olmanın sakinliği ama bir yandan da heyecanı vardı içimizde, ara ara birbirimize aptalca bakıp gülüyorduk.

"Felix sen içeride bekle ben hemen sana kıyafet getirip geliyorum."
Ona oturma odasını gösterip konuştuğumda hemen başıyla beni onayladı ve içeri geçti, ben ise hızlıca merdivenleri çıkıp odamdan ona uyacağını düşündüğüm kıyafetler aldım ve aşağı indim geri.

"Hey Felix!"
İçeride öylece ayakta duran beden ona seslenmem ile bana döndü, masum duruşu yüzümde istemsizce bir gülümseme oluştururken yavaş yavaş birbirimize adımladık.

"Banyoda üstünü değiştirebilirsin, duş alacaksan havlu da getireyim."
"Yok sağol Hyunnie, üstümü değiştirsem yeter."

Yine aynı şekilde birbirimize aptal gülümsemeler sunarken elimdeki kıyafetleri ona uzattım, elimden alıp yerini bildiği banyoya gitmek için merdivenlere ilerlerken durdurdum bir anda onu.

"Felix, dur"
Arkasını dönüp bana baktığında hızlı bir iki adımla yaklaştım ona.
"Evet, Hyunjin?"

Hemen önüne gelince biraz eğilip dudaklarımı bastırdım onunkilere, verdiğim hızlı öpücük sonrası geri çekilip gülümsedim ve kızarıklıklar içinde gülüp yukarı çıkışını izledim.

Olduğum yerde onun yukarı çıkışını izlerken çalan telefonumla elim cebime gitti, arayan annemdi.

"Alo anne"
"Hyunjin gelecek üvey baban seninle tanışmak istiyor, o yüzden seni buraya akşam yemeğine çağırıyor. Hem üvey kardeşinle de tanışırsın"
"Ah anne aslında benim bir misafirim var"
"Kimmiş o?"
"Sınıftan biri ya."

"Oğlum onu da yanında getir o zaman nolacak"
"Olur mu öyle?"
"Yakın bir arkadaşınsa tabii ki olur."
"Peki anne"

Söylediklerim sonunda bir anda telefon yüzüme kapanılınca şaşırsam da bir şey demedim kendime ve ben de üstümü değiştirmek için odama çıktım.

Üstümü değiştirdikten sonra hızlı adımlarla Felix'in olduğu lavaboya ilerledim, kapının önüne geldiğimde vurdum kapıya.

"Hey, Felix!"
İçeriden lixin sesi boğukça geldi
"Ah, efendim Hyunjin"

"Şey benimle beraber annemin sevgilisinin evine gelir misin?"
Tatlı bir ses tonuyla kıpır kıpırken sorduğum soruya karşılık Felix'in güldüğünü duydum, bir yandan "ne?" gibi bir şey mırıldanmıştı.

"Bizi akşam yemeğine çağırıyorlar da"
"Bizi mi?"
"Evet, ikimizi."

İçeriden ses kesildi ve biraz sonra ise kilit sesleri duyuldu, kapıyı açtığını anladığımda neredeyse yaslandığım kapıdan uzaklaştım biraz.

Ona verdiğim lacivert sweati ve siyah eşofmanı ile kapıyı açtığında bana doğru gülümsüyordu, onun güzelliği karşısında benim dudaklarım da ince bir çizgi halindeyken gülümsemeden edemedim.

İçeriden çantasını ve ıslak kıyafetlerini alıp çıktı lavabodan, hemen elindeki giysileri alıp yan tarafta olan çamaşır odasına girdim ve oradaki sepete bıraktım onları. Odadan çıktığımda Felix öylece beni bekliyordu, sanırım ne yapacağımı bilemiyordu.

Gᴀᴍᴇ'ɴ ʟᴏᴠᴇ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin