Bayrak

(9) Sevgili

Yavuz elinde tuttuğu yavru köpeğin yumuşak tüylerini okşarken etrafına göz gezdiriyordu. Gökhan'ın birden bire nereye gitdiğini ise deli gibi merak ediyordu.

Görüş açısına giren Gökhan ile yerinde biraz kıpırdanıp, gözlerini kısarak Gökhana baktı. Bir işler çevirdiğini hemen anlamışdı. Gökhan aceleci bir şekilde yanına gelip kucağındaki yavru köpeği aldığı gibi, açıklama bile yapmadan koşar adım Yavuzun yanından uzaklaştı. Gökhanın gitmesinden bir kaç saniye sonra ise Gülşah görüş alanına girdi. Kendisine doğru gelen kızla ne yapacağını şaşırmış bir şekilde etrafına bakındı.

Belki onun yanına değilde başka bir yere gidiyordur diye kendini avutmaya başladı. Ta ki Gülşah tam karşısına dikilene kadar.

"Doğru mu?"

Tek bir soru. Tek bir soruyla Yavuz yerinde kaskatı kesildi. Ne cevap vereceğini hiç bir şekilde bilmiyordu. Onun bu sessizliğiyle cevabını alan Gülşah kıpkırmızı olmuş bir şekilde arkasına dönüp gideceği vakit Yavuz girdiği şoktan çıkmış gibi hemen Gülşahın bileğinden tutup kendine çevirdi

"Gülşah bak şey yani bu nasıl söylenir bilmiyorum ama artık öğrendiğine göre sana bu teklifi suna bilirim!" dedi ve bir kaç saniye duraksadı. Yutkunarak

"Seni seviyorum ve sevgili olmak istiyorum. Benimle sevgili olu-" sözünü kesen şey suratına yediği sert yumruk olmuşdu. Şok içinde elini dudağına götürdüğünde eline bulaşan kan ile ikinci bir şok yaşadı.

Resmen sevdiği kız yüzüne dokunmuşdu. Bu onun için çok büyük bir mutlulukdu.

Gülşah bu yumruk sonrası bir şey söylemeden ordan uzaklaşdı.

Arkasında ona hayranlıkla bakan bir Yavuz bıraktığını bilmeden.

1 hafta sonra...
(Saat 12:35)

Avcı timi bütün dağı taşı arayarak kaçırılan çocukları bulmaya çalışıyorlardı. Ama ne var ki bu hiçte kolay değildi. Bu koskoca dağda teröristlerin merkezini bulmaya çalışıyorlardı.

Ve bu sefer tedbirli gelmişlerdi. Birlikteki kimseyi yanlarına almamış, nereye gideceklerini ise söylememişlerdi. Böylece tuzağa düşme ihtimallerini aza indirmişlerdi.

Bu bir haftada ise çok şey değişmişdi. Mesela Gökhan ve Elif arkadaş olmuşdu. Bu bir haftada Yavuzda boş durmayarak her fırsatda Gülşahı etkilemek için bin takla atmışdı. Ama asla genç kızdan yüz bulamamışdı. Gülşahda, Yavuza ısınmaya başlamışdı ama bunu ona belli etmiyordu.

Çakır ve Aytac'da ise bir ilerleme yokdu. Aytac fazla soğuk bir karakter olduğu için Çakır'ın açtığı bütün söhbetlere fazla katılmamayı seçiyor. Çakır ise pes etmeyerek ona sorular soruyor karşılığında ise kısa cevaplar alıyordu. Aslında ikiside bir birine ilgi duyuyor ama ikiside bunun farkında değil. Kim bilir belkide bu hissi ilk defa yaşadıkları için bir birine duyduklarının ilgi değilde aşk olduğunu bilmiyorlardı. Çakıra göre aşk diye bir şey yok. Aytaca göre ise bu hayatda kimse kimseyi karşılıksız sevmezdi.

Bunları boş verelimde geçen bir haftada olan en güzel haberi verelim. Kıdemli Üsteğmen Emre SELVİKAYA baba oluyor. Evet iki gün önce karısının arayıp verdiği bu haber sonrası Emre kendini tutamayarak ağlamaya başlamışdı. Aralıksız iki saat ağladıkdan sonra kendini toplayarak bu haberi tim arkadaşlarına söylemişdi. Herkesten bir tebrik aldıkdan sonra ise Gökhan'ın 'şimdiden söyliyim benim param yok, bebek doğdukdan sonra çeyrek altından fazlasını bekleme benden' diyerek herkesi güldürmüşdü.