6

1.7K 94 24
                                    

🎶Bir İpe, Bağlanmayı Öğretmek-Henry The Lee

***

"Hayır, değil."

Ercan anlayışla kafasını sallarken Zehra ortama yayılan gerginlikten dolayı onu ve Ebrar'ı alıp sahile götürmüş, gerginliğin kaynağıyla beni yalnız bırakmıştı.

İlişkimi göz önünde yaşamak istemediğim için söylememiştim, bunda bu kadar gerilecek ne vardı ki? Dışarıdaki insanların tepkilerini kaldırabileceğimden emin olmadığım için yakın çevremizden başkasına söylemememiz en sağlıklısıydı.

Sinirden damarlarının belirginleşmiş olduğu yüzüne baktığımda umursamamış, elindeki kadehin üzerinde parmağıyla ritim tutturmaya devam etmişti.

Tam yerime geri oturacakken bir hışımla ayaklanıp elindeki kadehi masaya sert bir şekilde bırakmış, restoran çıkışına doğru adımlıyordu.

Sabır dilercesine derin bir nefes verip hızla çantamı aldıktan sonra peşinden gittim. Elli kere düğmesine bastığını gördüğüm asansörün kapısı sonunda açıldığında o içeri adımlamış, ben de kapı kapanacakken son anda binebilmiştim.

Aynaya yaslanmış telefonunda geziniyor, burada olmamla pek ilgilenmiyordu.

"Ortada bu kadar sinirleneceğin bir şey yok." Bıkkın bir ses tonuyla konuşurken arkama yaslandım.

Dediğim şeyle birlikte sinirle gülse de bir şey demeden telefonuyla ilgilenmeye devam etti. En nefret ettiğim şey ciddi bir şey konuşulurken karşıdakinin umursamaz ve rahat tavırlar sergilemesiydi.

"Melissa çocuk musun sen? Bu tavırlar ne? Rahatsızlığını dile getiremiyor musun?" Sesimi istemsiz yükselttiğim için dikkatini sonunda kazanmış, gözlerini üzerime çekmiştim.

"Hiç anlayacak gibi görünmediğin için kendimi yormak istemiyorum." Lafı bittiği gibi asansörün kapısı açılmış, dışarı adımlamıştı.

Peşinden giderken yavaş yavaş vücuduma yayılan gerginliği hissediyor, bastırmaya çalışıyordum.

Odamıza girdiğimizde çantamı yatağın üstüne bırakıp beklentiyle ona döndüm. Yatak başlığına yaslanmış hâlâ telefonuyla ilgileniyordu. Hâlâ.

"Burada seninle iletişim kurmaya çalışıyorum ve senin tek yaptığın siktiğimin telefonuyla ilgilenmek!" Yatağının başına doğru adımlayarak bağırdığımda telefonunu bırakıp kollarını birbirine bağlamış, sadece bana bakıyordu.

"Neden anlamaya çalışmıyorsun? Göz önünde bir ilişki yaşamak istemiyorum. Doğru düzgün konuşabilecekken bu tavrın ne Melissa?" Sesimin volümünü düşürmüş, sakinleşmeye çalışarak konuştum.

"Senin sıkıntın ne biliyor musun Lucia?"
Yaslandığı yataktan kalkıp önümde durdu.

"Empatiden yoksunsun. Konu senin yaptığın bir şeyken olayı yine bana çeviriyorsun!"

Gözlerime bakarak söylediği şeylere devam ederken gözümün dolmaya başladığını hissediyor, göz ardı ediyordum.

"Göz önünde bir ilişki yaşamak istemediğini söylüyorsun, restoranda o kadar samimi olduktan sonra hem de. Dalga mı geçiyorsun sen?" Duraksayıp sinirle gülerek balkona doğru adımladı. Benden uzağa.

safe place | melissa vargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin