14

1.4K 70 51
                                    

🎶The Heart Wants What It Wants-Selena Gomez

***

"Ne oluyor?" Bir elim aynanın önündeki tutunma yerine giderken telefonunun flashını açıp bana doğru doğrulttu.

"Halledeceklerdir birazdan, korkma."

Özlediğim sesi uzun zaman sonra tekrardan kulaklarıma dolarken tek istediğim susmamasıydı, asansör korkuma katlanmak pahasına saatlerce onu dinleyebilirdim.

Kendimi aşağı doğru kaydırarak yere oturduğumda çok geçmeden o da aynısını yaptı. Yapayalnızdık, birlikte ama yapayalnız. Ona deli gibi aşıktım ama ondan nefret ediyordum. Ona gitmemi imkansızlaştırdığı için ondan nefret ediyordum. Ona gitmek istemekten nefret ediyordum.

Yaşadıklarımızın onun için zerresi gerçek olmayabilirdi, benim için fazlasıyla gerçek ve vazgeçilemezdi. Vazgeçmek istediğimi kendime inandırmaya çabalasam da istemiyordum, her şeyimle onu buluyordum. Her yol ona çıkıyordu. Bu etkiden nefret ediyordum, ama bağımlısıydım da.

Karanlıkta olmamıza rağmen geldiğimizden beri gözlerini üzerimden çekmiyor, her şeyi benim için daha da zor hale getirmeye çalışıyor gibiydi.

Nereye çekersen oraya gelmemi istiyorsun, değil mi?~

Derin bir nefes verip dizlerimi kendime çektim. Buradan çıkmam lazımdı. Yavaş yavaş daralan nefesimin süratini onun burada olması daha da arttırıyor, bir an önce kendimi dışarı atmak istiyordum.

"İyi misin?" Oturduğu yerden hafifçe doğrulup yanıma geçti.

Kafamı sallayarak geçiştirsem de nefes alışverişlerim hızlı ve sesli hale geldiği için pek bir anlamı kalmamıştı bunun.

"Seni buradan uzaklaştıracak bir şey konuşalım." Eli elimin üzerinde gezinmeye başladı.

Bu temasıyla vücudumda bir elektrik dalgası baş göstermiş, bozuntuya vermemeye çabalayarak elimi aceleyle çekmiştim.

Derin bir nefes verip bir dizini kendine çekti ve konuşmaya devam etti.

"Annenle konuştun mu?"

Babama numaramı verdiği için annemle büyük sayılabilecek bir tartışma yaşamıştık, moralimin kötü olması daha da harlamıştı bu tartışmayı.

Kafamı salladım.

"Ama hala sana anlatmamı beklemiyorsundur umarım?" Alaycı bir bakış attım. Dalga geçiyordu galiba.

"Sen ne anlatmaktan ne de dinlemekten anlamazsın zaten." Kaşlarını çattı.

"Ona her şeyimi döktüğüm gecenin ertesi sabahı bana yalan söyleyip "eski" karısına sarılan kişi mi söylüyor bunu? Sen çok biliyorsun ya anlatmayı."

"Anlatmama şans tanıdın mı Lucia? Dinledin mi?" Vücudunu bana döndürerek devam etti. "Sen cevaplamadan söyleyeyim. Hayır ve hayır."

"Her şey gayet açıktı. Başından bana dürüst olsaydın..." Gözlerimi ondan kaçırıp asansöre döndüm. "Bana bunu yapmaya hakkın yoktu."

"Gerçekten mi? Hâlâ devam ettiğine inanamıyorum. Ben nereye konuşuyorum ki?"

Bu kendinden emin tavrı gerginliğimi daha da arttırırken bir hışımla kafamı ona çevirip gözlerimi gözlerine sabitledim. Yakındık, oldukça yakın.

safe place | melissa vargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin