32

982 57 46
                                    

Selam hepinize, bölüme başlamadan önce bir dipnot düşeyim, okumak isteyenler için yeni kurgum "Self Destruct" şuan yayımda. İyi okumalar🍓🤍

🎶Nancy Mulligan-Ed Sheeran

💙

***

Düşüncelerimden ve gerçeklerimden kaçındığım hayatım boyunca yapmaktan geri düştüğüm, şimdiyse delicesine yapmak, rahatlamak istediğim bir şey vardı: Sorgulamak. Etrafımı, hayatı, insanları, değecek en küçük ayrıntıyı dahi sorgulamak.

Geçirdiğim seans sonrası aklımı delercesine kurcalayan çok şey vardı. Başı çeken ise zamandı kuşkusuz. Nasıl yaşıyorum? Dolu dolu mu, kör bir israfçı olarak mı? Değerini bilmem gereken tek bir saniyeyi dahi düşünüyor muyum? İnsanları geçirmem gereken süzgeçten geçirip değerli zamanımı hak etmeyenlerden alıkoyuyor muyum? Çoğunun cevabının önceki hayatım -artık önceki- boyunca hayır olmasını göz ardı edip sonrasına evet diyebileceğim şekilde entegre etmekti tek gayem.

Tek bir hayatımız vardı. Bildiğimiz tek bir hayat ve bize biçilen sonunu bilmediğimiz bir zaman. Onu dolu dolu yaşamak varken törpüleyecek şekilde yaşamak ise akıl dışıydı. Dolduracak, mutlu olacağımız bir şeyi cımbızla çeker gibi bulmalıydık. En kötü saniyelerimizi geçirirken bile.

Zamanın değeri, ederi buydu.

Son Fitness hareketimi bırakıp nefesimi düzenlemeye çalıştım. Gözetim altında olduğum ve bir programa uyduğum için yapabileceklerim kısıtlıydı, döne döne aynı şeyleri yapmaktan da sıkılmıştım. Tek avuntum da hiçbir şey yapmamaktan iyi olduğuydu. En azından vasfımın bir kısmını koruyabiliyordum.

"İyi iş çıkardın Luci, devam böyle." diyen James'e döndüm. Burada olduğum bir saniye bile beni yalnız bırakmıyor, süreci daha atlatılabilir kılıyordu. İşinde de, insanlığında da iyi biriydi.

"Sayende." dedim minnettar bakışlarımın altından.

Mahçup bir şekilde gülümseyerek ensesini kaşıdı.

"Aksatma, görüşürüz yine." dediğinde arkasından elimi sallamakla yetindim.

Su şişemi dikip içindeki suyu fondiplediğimde o bile yeterli gelmedi, giderken daha fazlasını almalıydım. Havlumla üstünkörü kurulanıp diğer eşyalarımla birlikte çıkışa doğru adımladım. Yöneldiğim çıkıştan görünen Arina üzerine dudaklarım kıvrıldı. Onu özlemiştim.

"Çıkıyor musun Luci, hiç karşılaşamıyoruz." dedi gülerek beni kendine çekerken.

Elimi sıkıca topladığı saçlarına koyarak karşılığını verdim.

"Durumları biliyorsun, atlatmaya çalışıyorum. Yapabileceğim şeyler kısıtlı. Yoksa biliyorsun, buradan çıkmam." Geri çekilmemizin ardından omzumdan kayan çantamı düzelttim.

"Biliyorum, hemen iyileş ve burada çene kaslarımızı çalıştıralım." derken attığı kahkahasına eşlik ettim.

"Evet, özellikle senin anlatacağın çok şey var." Kaşlarımı imalı bir şekilde kaldırdım. Erkek arkadaşıyla yakışıyorlardı, ayrıntıları dinlemek için de sabırsızdım.

"O mesele." Utangaç bir ifadeyle gülümsemesini sürdürdü. "Anlatacağım, şimdi halletmem gereken bir program var, James tarafından kesilmemek için. Seni de tutmayayım." diyip beni öptüğünde kafamı sallamakla yetindim.

safe place | melissa vargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin